ABD’nin kan kaybı devam ediyor

Bugün Şantaj ile ikna ettiği ülkelerin yarın ABD’nin yanında ve lehinde yer alacağına dair garanti yoktur. ABD tehdidine boyun eğmek durumunda kalan bu devletlerin ABD bağımlılığından kurtulması gerektiğini düşünen devletlerin işini kolaylaştırmıştır.

İleride Rusya ve Çin de ABD gibi şantaj yolunu takip edebilir. ABD bu 2 rakibine koz ve avantaj verdi. Uluslararası münasebetler bir satranç oyunudur. “Kazan kazan” diplomasisi “alma-verme” karşı tarafı ikna etme sanatıdır. "Ben güçlüyüm. İstediğim olur" devri geride kaldı.

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel,  Berlin Körber Vakfında 14 Aralık 2017 tarihinde yaptığı konuşmada “ABD hegemanyasının gerilediği ve bu geri gidişin gelecekte de devam edeceğini ve Türkiye’nin Kürdistan Planı nedeniyle ABD ile silahlı çatışmayı dahi göze aldığını” söyledi.

"Günümüzün Neronları" yeni ateş yaktı. İslam Dünyası, tıpkı bir asır önce olduğu gibi kan, gözyaşı ve kardeş kavgası üzerinden yeniden dizayn edilmeye çalışılıyor. Müslümanlar birbirleriyle uğraşırken aradan sıyrılan İsrail gibi devlet terörü uygulayan ülkelerdir.

Trump’ın “Güvenlik Stratejisi” saçmalıklarla doludur. “Tarihte sınırları Amerika kadar güvenli ikinci bir güç olmamıştır” Trump “sınırları koruyacağız” diyor.

Kudüs’ü insafsızların zulmüne bırakamayız. Osmanlı Devleti Kudüs’ün bütün ihtiyaçlarını temin için 2 bin vakıf kurmuştur. Kuşlarına kadar. Kudüs için “Bu işin peşini bırakmayız. Sonun kadar takipçisiyiz.” (Erdoğan)

DEAŞ, FETÖ, PKK, YPG, PYD ve dünyadaki bütün terör örgütlerinin kaynağı olan ABD, güvenlik stratejisinde “ABD, cihadı teröristlerin ortaya çıkmasına izin vermeyen ve onlar için güvenli bölge içermeyen ABD’ye düşmanca davranan hiçbir gücün hakimiyet sağlamadığı ve istikrarlı global enerji piyasasına katkıda bulunan bir Orta Doğu" için uğraşmaktadır.

Aslında ABD’nin emrinde ve hizmetinde olmayan her ülke ABD’nin düşmanıdır. Türkiye’ye karşı kullanılmak üzere terör örgütlerine silah veren, yardım ve yataklık eden ABD’dir. ABD Birleşmiş Milletlerde olduğu gibi Avrupa Birliği ve NATO’da da yalnız kaldı. “Önce ABD demezseniz ABD sizi terörist ilan edebilir.” (Mehmet Barlas)

Trump Sovyetler Birliği’nin son devlet başkanı Gorbaçov’a benzemektedir. ABD İmparatorluğu’nun çatırdama sesleri Kudüs’ten duyuldu. ABD’nin tehdit ve şantaj yöntemiyle Kudüs’ü İsrail’e başkent yapma girişimine dünya “dur” dedi. “Bize karşı oy kullananları kayda alıyoruz” sözü bir tehdittir. Trump’ın kararından 3 dinin mensupları da rahatsızlar.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 128 evet, 9 ret, 35 çekimser kararı Filistin için tarihî bir zaferdir. (Abbas)

Devletlerin siyasi iradeleri dolarla satın alınamaz. Aslında oyları değil vicdanları ve iradeleri satın almak istiyorlar. ABD’den en fazla yardım alan 10 ülkenin 9 tanesi ABD’ye karşı çıktı. Hayırcılar: 1. Nauru 13 bin nüfusu var. 2. Paulu 21 bin. 3. Marshall 53 bin. 4. Mikronezya 14 bin. 5. Togo 6 milyon. 6. Honduras. 7. Guatemala...

Kudüs Arap halkı için de “kırmızı çizgi”dir. Putin ile Trump hiçbir konuda karşı karşıya gelmezler, gelemezler. Ama Trump’a Rusya tarafından Kudüs resti çekildi. Dolara karşı vicdanın zaferidir. Dünya ABD’den büyüktür.

Kaynak: http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/m-necati-ozfatura
YORUM EKLE

banner160