Allah temizdir, temizliği sever


Muhterem Müslümanlar!
Peygamber Efendimize Hira mağarasında ilk 
defa vahiy gelmişti. Yüklenmiş olduğu vazifenin 
ağırlığıyla evine dönmüş, can yoldaşı Hz. Hatice’ye 
“Beni örtün, beni örtün!” demişti. Hz. Hatice 
annemiz Resûl-i Ekrem’in üzerini örtmüş, onu teskin 
etmeye çalışmış ve güven veren sözler söylemişti. Bir 
süre sonra Cenâb-ı Hak şu ayetleri indirdi: “Ey 
örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar! Sadece Rabbinin 
büyüklüğünü dile getir. Elbiseni tertemiz tut ve
her türlü pislikten uzak dur.”1
Aziz Müminler!
Müddessir suresinin bu ilk ayetleri, Sevgili 
Peygamberimize hem maddi anlamda giysilerini ve 
bedenini temiz tutmayı, hem de manevi anlamda batıl 
inanışlardan ve günahlardan uzak durarak arınmayı 
emretmektedir. Zira müminin temel vasıflarından biri 
olan temizlik, pak ve nezih bir bedenin, necasetten 
arınmış giysilerin yanı sıra huzurlu bir kalbe sahip 
olmaktır. Bu yüzden Sevgili Peygamberimiz dış 
temizlik ile kalpteki iman arasında bir bağ kurar ve 
şöyle buyurur: “Temizlik imanın yarısıdır.”2
Kıymetli Müslümanlar!
Temizlenme imkânına sahip olduğu halde, üstü 
başı kirli, saçı sakalı bakımsız, evi barkı düzensiz 
olan kişi, insanların yanında olduğu gibi Allah’ın 
katında da makbul değildir. Çünkü Allah’a hakkıyla 
ibadet ederek O’nun rızasını kazanmak ancak 
temizlikle mümkündür. Unutmayalım ki abdest ve 
gusül, eşsiz bir temizlik sistemidir ve başta namaz 
olmak üzere birçok ibadetimizin ön şartıdır. Beden
temizliğine, ağız ve tırnak bakımına özen göstermek, 
haftada en az bir defa bilhassa Cuma günü yıkanmak 
Peygamberimizin sünnetidir.
Rabbimizin sevgisi, sade, temiz ve takva sahibi 
kimseleri kuşatır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle 
buyrulur: “Mescid-i Dırâr’da asla namaza durma! 
Daha ilk günden temeli takva üzerine kurulan 
mescit, içinde namaz kılmana elbette daha 
layıktır. Orada temizlenmeyi seven adamlar 
vardır. Allah da tertemiz olanları sever.”
3
Peygamberimiz, bu ayette övülen Kubâ ehline 
“Siz nasıl temizleniyorsunuz ki Allah Kur’an’da 
sizden övgüyle bahsediyor?” diye sorunca “Biz su 
kullanarak her türlü kirden temizlenmeye özen 
gösteriyoruz.” cevabını almıştır.4
Değerli Müminler!
Hayatta her iyiliğin ve güzelliğin başı sağlık, 
sağlığın başı ise temizliktir. Geçmişte olduğu gibi 
bugün de salgın hastalıklar, yeryüzünü dolaşmaya 
devam ediyor. Dünyanın dört bir köşesini tehdit eden 
virüsler, toplu kayıplara sebep oluyor. Rabbimize 
şükürler olsun ülkemizde bir vakaya rastlanmadı. 
Ama kendimizi ve sevdiklerimizi korumak için 
hepimize sorumluluk düşüyor.
Muhterem Müslümanlar!
Çeşitli virüs salgınlarından etkilenmemek için 
tedbiri elden bırakmayalım. Temizlik kurallarına her 
zamankinden daha fazla riayet edelim. Ellerimizi 
günde birkaç defa sabunlu suyla ovalayarak 
yıkayalım. Ellerimiz kirli iken gözümüze, burnumuza 
ve ağzımıza dokunmayalım. Bedenimizin zayıf 
düşmemesi için bol sıvı tüketelim. Dengeli 
beslenelim ve düzenli uyuyalım. Hapşırırken ya da 
öksürürken bir mendille, mendil yoksa dirseğimizin 
içiyle ağzımızı kapayalım. Yaşadığımız mekânları sık 
sık havalandıralım. Dinimizin haram kıldığı ve 
bedenimizi hastalıklara açık hale getiren sigara, alkol, 
uyuşturucu ve benzeri zararlı maddelerden uzak 
duralım.
Muhterem Müslümanlar!
Peygamber Efendimiz, “Hastalıktan önce 
sağlığın kıymetini bilmeyi”5
bize tavsiye etmiştir. 
Bazen Peygamberimizin bu uyarısını unutuyoruz. 
Sıhhatli bir bedene sahip olmanın değerini ancak 
kaybettikten sonra anlıyoruz. Oysa temiz yaşamak ve 
sağlığımızı korumak öncelikle bizim görevimizdir. 
Tedbir bizden, takdir ise Cenâb-ı Hak’tandır. 
Unutmayalım ki Peygamberimiz şöyle buyurur: 
“Allah güzeldir, güzel olanı sever; temizdir, 
temizliği sever; kerem sahibidir; cömertliği 
sever.”6
Yüce Rabbim, başta ülkemiz ve İslam beldeleri 
olmak üzere tüm insanlığı salgın hastalıklardan, bela 
ve musibetlerden muhafaza buyursun. 
Şu an sınır ötesinde istiklal ve istikbalimiz için 
şanlı bir mücadele veren kahraman ordumuza zafer 
nasip eylesin. Âmin!
 

YORUM EKLE