Beyim cep telefonuna Kuran-ı kerim yüklemiş. Ben, abdestsiz tutma diyorum, karşı çıkıyor

1-             Bu ikinci evliliğim. Eşim oruç tutuyor, ama namaz da gevşek             davranıyor. Acaba evlenmekle yanlış mı yaptım?

Allahü             teâlâ ezelde bazı şeyleri takdir etmiştir ve dilemiştir. Belli             sebepler zinciri altında bunlar meydana gelir. Bir hâdise olduktan             sonra onun üzerinde konuşmamak lâzım. Takdir vuku bulmuş. Bir             tercihte bulunmuşsunuz, artık o kader olmuştur.

 
   

2-             İlk eşimden olan kızıma babaannesi miras olarak herhangi bir mal             bırakabilir mi?

Mirâs             bırakamaz, ama hayattayken verebilir. Hayattta iken bir kimse,             malının, mülkünün tam sâhibidir. Bunu çocuklarına taksim edebilir.             Bu mirâs değildir. Sadece, çocuklarının hepsi sâlih ise, bunların             arasında adaleti gözetmesi iyi olur.

 
   

3-             Beyim cep telefonuna Kuran-ı kerim yüklemiş. Ben, abdestsiz tutma             diyorum, karşı çıkıyor. Neler söylersiniz?

Abdestsiz             tutmak, belden aşağı tutmak uygun değildir. Netice itibâri ile,             Allahü teâlânın kelâmı var.

 
   

4-             Ben fıtramı üç ayrı kişiye biraz kuru üzüm, biraz un olarak verdim.             Böyle fıtram kabul oldu mu?

Olur.

 
   

5-             Bir akrabam mezheplere inanmıyor. Ona hangi kitabı vermemizi tavsiye             edersiniz?

Mezheblere             inanmayan o kadar kimse var ki. Âlimlerden birine tâbi olunmazsa,             mezhebsiz olunur. (Tam İlmihâl)i okusun. Bir de             (Fâideli Bilgiler) kitâbında dinde reform yapmak             isteyenlerin, mezhebsizlerin içyüzü anlatılıyor. Bir mezhebe tâbi             olmanın lâzım ve şart olduğu yazılıdır. 

 
   

6-             Birisi bana, (İngiliz Casusunun İtirafları) kitabının aslı             olmadığını, kurgu olduğunu söyledi. Bilgi verir             misiniz?

Ehl-i             sünnet âlimlerinin kitâpları okunmazsa, bu tutağa düşülmemesi mümkün             değildir.

Ebü'l-Hayr Fârûkî “rahmetullahi teâlâ             aleyh” buyuruyorlar ki, Musibet ve sıkıntı zamanlarında sabırlı             olunuz. Böyle vakitlerde Allahü teâlâyı anmakla meşgul olmak kalbe             rahatlık verir. Allahü teâlâyı çok anınız. Bu dünyâya gelen bir gün             mutlaka buradan göç edecektir. Saâdetli o kimsedir ki, tövbe edip             zikr ile meşgul olarak vefât       eder.

YORUM EKLE