Bu gelenek toplumu batırır

Gelenekler, toplumların sosyal hayatını tanzim eder, uzun ömürlü gelecek vaat eder.

Toplumda eskilerden kalmış ama saygın kabuller arasına alınarak kuşaktan kuşağa aktarılan kültürel değerler, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar…

Basitçe tanımı budur geleneğin…

Özetlemek gerekirse;

Gelenekler, maddi ve manevi değerler bütünü içerir.

Kutsalla kurulan ilişki sonucu kutsi değerler barındırır.

Her insanın her türlü yararına açık olması yönüyle sanat ve edebiyata ilham verir.

Şimdi, “gelenek” diye hayatımıza sonradan dahil ettiğimiz bazı alışkanlıklara göz atalım.

Hoyratça, histeri boyutuna ulaşan uygulamaları da gelenekten saydığımız gerçeğini görürüz.

Bağlılığımızı ifade etme biçimlerimiz de çoğunlukla bazıları eğlenirken, bazılarının zarar görmesi şeklinde tezahür ediyor.

Örnek; düğünde silah atarak insan öldürmek, damadı halsiz bırakıncaya kadar dövmek

Geline kına gecesinden itibaren onca eziyetin üzerine üstü kapalı imalarda bulunarak hem vicdani yük vermek hem mutlu bir yuvanın sorumluluğunu taşımasını istemek…

Geçen hafta sonu Manisa’nın orman içi köylerinden birinde iki gencin düğün töreni vardı.

Damat, “düğün işkencesi”ne maruz kalmamak için kaçtı.

Sağdıçlardan biri, işkence yapmakta kararlı olduklarını söylüyor. Evlenirken kendilerine işkence yapıldığını, acısını son evlenen kişiden çıkaracaklarını ifade ediyor.

Kayıp damat için de 500 lira ödül vaat ediliyor.

O işkence mutlaka yapılacak!

İşte, “düğün işkencesi” geleneklerinden bazıları:

Damadın boynuna çan, sırtına semer takılıyor, daha sonra ise ayakları beton harcının içine konulan damat, soğuk suyla ıslatılıyor. Bununla da yetinmeyen sağdıçlar, damadı ahıra götürerek, hayvanların içinde gezdiriyor, ardından yüzüne un ve boya dökülüyor.

Allah aşkına, bu bir insana yapılır mı?

Bir insan bunları yapar mı?

Bunun neresi gelenek?

İNSANA İNSANLIK GEREK

Sanat, estetik, toplumsal bütünleştiricilik, saygı, sevgi barındırmalı gelenekler…

Bütün bu değerlerden yoksun bir düğün ritüelini gelenek diye dayatmak ne acı verici bir tablo…

Bu çağda, böylesine ilkellikler barındıran eylemlerle bırakın gelenekleri, gençleri insanlıktan soğutursunuz.

Yazık, günah…

Henüz 25 yaşındaki damadı, dualar eşliğinde telli duvaklı gelinle buluşmadan önce hayatı boyunca görmediği işkenceye maruz bırakıp, yapılanlara “gelenek” diyorsunuz.

Ayıptır ayıp. Türk ve Müslüman gelenekleri arasında böylesi olmaz.

İçinde iyi aile olma önermeleri bulunan daha sağlıklı davranışları gelenekselleştirmek için biraz yaratıcı olun.

Geçmişte yapıldı diye damadı dövmek, anasından emdiğini burnundan getirmek insanca bir tavır değil.

Her şeyden önce mutluluk hayalleri kuran genç kız, kendisine bir ömür destek olacağına umut bağladığı adamı daha ilk günden dayak yemiş, mağduriyet içinde görünce ne düşünür?  Bunu da düşünün…

O adam, o kızın gözünde nasıl görünür?

Böyle gelenek olmaz. Olmamalı…

İnsana, insanca gelenek yaraşır.

Böyle bir gelenek, toplumu birleştirmez; dağıtır, batırır, bitirir.

YORUM EKLE