Bayramiç beyazı doku kültürü yöntemiyle çoğaltıldı

ÇANAKKALE’DE, COĞRAFİ İŞARET TESCİLİ BULUNAN BAYRAMİÇ BEYAZI, DOKU KÜLTÜRÜ YÖNTEMİYLE ÇOĞALTILDI. BU SAYEDE; HASTALIKTAN, VİRÜSTEN VE ZARARLILARDAN ARINDIRILAN BAYRAMİÇ BEYAZININ, YILDA BİR MİLYON FİDAN ÜRETİMİNİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ HEDEFLENİYOR.

Bayramiç beyazı doku kültürü yöntemiyle çoğaltıldı

Çanakkale’de, coğrafi işaret tescili bulunan Bayramiç beyazı, doku kültürü yöntemiyle çoğaltıldı. Bu sayede hastalıktan, virüsten ve zararlılardan arındırılan Bayramiç beyazının, yılda bir milyon fidan üretiminin gerçekleştirilmesi hedefleniyor.

Çanakkale Teknopoark’ta doku kültürü yöntemlerini gerçekleştirdiği şirkete ait bir doku kültürü laboratuvarı ve cihaz geliştirme ile ilgili faaliyetlerde bulunan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Onur Sinan Türkmen, 50’den fazla bitki türünün doku kültürü yöntemiyle çoğalttıklarını kaydetti.

Dünyada sadece Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde, Kazdağları eteklerinde yetiştirilen Bayramiç beyazının ekimine 93 yıl önce başlandı. Ticari üretimi ise 33 yıla dayanıyor. Erkenci, orta ve geç olmak üzere üç dönemde yetiştirilen ürünün ayırt edici bir özelliği de tamamen çekirdekten yetiştiriliyor olmasıydı. Gelişen teknolojiyle birlikte Bayramiç beyazı doku kültürü yöntemiyle çoğaltılarak yılda bir milyon fidan üretiminin gerçekleştirilmesi hedefleniyor.

4 patent ve 2 TÜBİTAK çalışmasının olduğunu belirten ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Onur Sinan Türkmen, “Çalışmalarımız laboratuvar ve yöntemleri geliştirmek üzerine. Burada 50’den fazla bitki üretimini gerçekleştirmekteyiz. Doku, organ, hücre, kallus ve somatik, zigotik embriyo kültürleri, hücre süspansiyon kültürü ve geçici daldırma yöntemlerini laboratuvarımızda cihaz gereksinimi olmadan kendi imkanlarımızla yapmaktayız. İç ve dış mekan süsü, akvaryum bitkileri, tıbbi ve aromatik bitkiler, endüstri bitkileri ve meyve fidanları gibi birçok bitkiyi kültüre almış bulunmaktayız. Biri tamamlanmış toplam 4 tane patent çalışmamız var. 2 tane TÜBİTAK çalışmamız vardı, bir tanesi tamamlandı, bir tanesi de halen sürmekte. Bunun ilk aşamasında Bayramiç beyazının doku kültürüyle üretilmesi üzerine bir çalışma yaptık ve bu başarıyla sonuçlandı” dedi.

Her mevsim sürekli üretimin yapıldığı bir yöntem

Doku kültürü yöntemiyle, bitkilerin yaz kış demeden ve hastalıklardan arındırılarak seri bir şekilde üretilebileceğini söyleyen Türkmen, “Bu yöntem, değerli bitkilerin klonal üretim yöntemiyle; hastalık, virüs ve zararlılardan arındırılmış, seri bir şekilde, yaz ve kış demeden sürekli olarak üretildiği bir yöntemdir. Geometrik bir artış söz konusu, örneğin; 4 bitkiden 16 bitki, daha sonra 126 ve bir yılın sonunda 1 milyon fidan elde edebileceğiniz bir yöntem. Ne avantajlar sağlıyor bize? Standart ve tarımsal standart üretimi için güvenli üretim materyallerini sunuyor. Biyoteknoloji yönteminin temelini oluşturan doku kültürü; yoğun dikkat, teknik bilgi ve yatırım gerektiren bir yöntemdir” diye konuştu.

“Bir yılın sonunda bir milyona yakın fidan elde edebiliyorsunuz”

Yapılan çalışmaların doğru bir şekilde uygulandığında bir yılın sonunda yaklaşık bir milyona yakın fidan elde edilebileceğini de sözlerine ekleyen Türkmen, “Biz bunu nasıl uyguluyoruz? Doku kültürünün steril şartlarda olduğunu söylemiştik. Bitkinin ihtiyacı olan besin elementlerini önce solüsyon şeklinde oluşturup, sonra sterilize ediyoruz ve gerekli olan kabın içerisine koyuyoruz. Sterilize olduktan sonra, katılaştırıcıyla yarı katı bir hale geliyor. Daha sonra da bitkilere yüzey sterilizasyonu uygulayıp, temiz hava üfleyen bir kabin altında bunların ortama ekimini gerçekleştiriyoruz. Yoğun bir şekilde üretiliyor. Bunları daha sonra sterilize ortamlarda çoğaltılmasını sağlıyoruz. Yaklaşık 30 ile 35 gün arasında yeni bitkiler oluşuyor. Her bir ay da bir alt kültürü alıyorsunuz ve dış oda ortama adaptasyon sağlayacak bir alanda eğer sistemi doğru kurduysanız, bir yılın sonunda dışarıya aktarılmış geometrik artışla bir milyona yakın fidan elde edebiliyorsunuz” şeklinde konuştu.

“Bahçe tesisi kuracak üreticiler, devlet desteği almayı hak kazanacak”

Bu çalışmalar neticesinde bahçe tesisi kuracak üreticilerin devlet desteği almayı hak kazanacaklarını da belirten ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Onur Sinan Türkmen, “Bayramiç Ziraat Odası’nın girişimleriyle, Bayramiç beyazında bir sertifikasyon çalışması sürdürülmekte ve 4 tane çeşit adayı var. Bunun sonucunda bitkilere sertifika alındığında, bu fidanlarla bahçe tesisi kuracak üreticiler, devlet desteği almayı hak kazanacak. 4 farklı varyeteyi biz doku kültürü yöntemiyle kültüre aldık. Sonuçta en verimli olan çalışmayı sağlamış bulunmaktayız” dedi.

“Türkiye’nin en fazla üretim yapan ili Çanakkale”

Türkiye’nin nektarin ve şeftali üretimi açısından en fazla üretim yapan ilinin Çanakkale olduğunu da sözlerine ekleyen Türkmen, “Çanakkale ilimiz nektarin ve şeftali üretimi açısından Türkiye’nin en fazla üretim yapan yöresidir. Çanakkale, nektarinde 36 bin 554 ton, şeftalide ise 126 bin 500 tonla Türkiye’nin en büyük üreticisi. Bizim laboratuvarımızdan çıkacak, standartize edilmiş, yoğun üretim sağlayan bu çeşitlerle üretim sağlayacak bahçelerle bir verim artışı hedeflenmektedir” diye konuştu.

“Bayramiç beyazı hak ettiği değeri bulmakta”

Bayramiç beyazının hak ettiği değeri bulacağını belirten Bayramiç Ziraat Odası Başkanı İsmail Pehlivan ise “Bayramiç Ziraat Odası olarak, 2007 yılında başlayan bir serüvenle Bayramiç beyazının coğrafi işaret tesciline başladık. Tabii bu süreç uzun zaman sürdü. Burada bazı yanıldığımız yöntemler oldu ve süreci uzattı. Şimdi gelinen noktada mutlu ve ümitliyiz. Çünkü, Bayramiç beyazı hak ettiği değeri bulmakta. Tabii benim her zaman ifade ettiğim bir konu var. En büyük hayalim, Avrupa Birliği ülkelerinin market raflarında Bayramiç beyazını görmek en büyük halim ve temennimdir. Önümüzdeki aylar içerisinde fidan tescil çalışmaları bitmiş olacak. Bununla beraber de Avrupa Birliği’nde büyük bir rüzgar estireceğiz. Son yapılan çalışmalarla birlikte Avrupa Birliği’nden bir yayın beklemekteyiz. Bu yayınla beraber Bayramiç beyazı hak ettiği yere gelecek. Bunun da amacı Bayramiç beyazının pazardaki hak ettiği yeri bulmak” dedi.

“Bayramiç ilçemiz, Bayramiç beyazı ile anılır oldu”

Yaşanan gelişmelerin sonunda Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinin coğrafi işaret tescili bulunan Bayramiç beyazı ile anılır olduğunu belirten Pehlivan, “Biliyorsunuz coğrafi işaretler artık önemli bir yer kapladı. Marketlerde ve tüm alışveriş noktalarında coğrafi işaretlerine özel stant ayrılmakta. Normal bir nektarin normal stantta 3 lira ise coğrafi işaretli bir nektarin 7-8 lira gibi bir fiyata ulaşmaktadır. Bunula beraber üreticimiz daha fazla para kazanacak ve bölgemizde tanıtım daha fazla olacak. Bakınız, Bayramiç ilçesi bugün Bayramiç beyazı ile yani nektarin ile anılıyor. Önceden tüysüz şeftali deniliyordu ama şimdi Bayramiç beyazı deniliyor. Bunun amacı; tarım, tanıtım ve turizm olacaktır. Turizm olacaktır derken de şunu söylemek istiyorum: ilçemizde tarihi yerler çok, tarihi yerlere gelen turistlerin de Bayramiç beyazı, elması, çileği ve zeytinyağı gibi ürünleri almasıyla üreticimizin cebine daha fazla bir ekonomik katkı sağlayacaktır” diye konuştu.

Güncelleme Tarihi: 30 Eylül 2020, 12:04
YORUM EKLE
banner144
SIRADAKİ HABER