Yüksek katma değerli ürün ihracatı için ortak hareket

İzmir’de ihracatta yaşanan sorunların çözümü için bir araya gelen Ekonomi Bakanlığı ile Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) yetkilileri, yüksek katma değerli ürün ihracatı için ortak hareket edeceklerini beyan etti.Türkiye’de 71 bin ihracatçının...

Yüksek katma değerli ürün ihracatı için ortak hareket

İzmir’de ihracatta yaşanan sorunların çözümü için bir araya gelen Ekonomi Bakanlığı ile Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) yetkilileri, yüksek katma değerli ürün ihracatı için ortak hareket edeceklerini beyan etti.

Türkiye’de 71 bin ihracatçının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığı ile Ege Bölgesi’nde 8 bin ihracatçıyı çatısı altında buluşturan Ege İhracatçı Birlikleri, ihracatta yaşanan sorunların çözümü için kolları sıvadı. Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki sanayi ürünleri ve tarım ürünleri ihraç eden ihracatçı birlikleri başkan ve başkan yardımcıları ile Ekonomi Bakanlığı bürokratları İzmir’de ihracatta yaşanan sorunların çözümü için bir araya geldi. Sanayi ve tarım başlıklı iki ayrı oturumda sorunları masaya yatıran EİB başkanları ve Ekonomi Bakanlığı bürokratları yüksek katma değerli ürün ihracatına yoğunlaşma konusunda fikir birliğine vardı.

Eskinazi: "Ekonomi Bakanlığı en büyük destekçimiz"

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ekonomi Bakanlığı ile Türkiye İhracatçılar Meclisi önderliğinde tüm ihracatçı birliklerinin etle tırnak gibi çalıştığını, Ekonomi Bakanlığı nezdinde ihracatçıların sorunlarını hızlıca çözen bir irade ile muhatap olduklarını, ihracatçıların diğer bakanlıklarla olan konularının çözümünde de Ekonomi Bakanlığı’nın en büyük destekçileri olduğunu kaydetti. Türkiye’nin 2023 yılı için önemli hedefleri olduğunu hatırlatan Eskinazi, "Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme, 10 tane dünya markası çıkarma, kişi başı milli geliri 25 bin dolara taşıma, dünya ihracatından yüzde 1.5 pay alma gibi önemli hedeflerimiz var. Bu hedeflere ulaşmanın yolu katma değerli ürün ihracatından geçiyor. Bugün ortalama ihraç fiyatımız kilogram başına 1.5 dolar, bu rakamı 3 dolar seviyesine çıkarmamız gerekiyor. Ekonomi Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla işbirlikleri bu hedeflere ulaşmada çok önemli misyon üstlenecek. Ekonomi Bakanlığı bürokratlarına Ramazan Bayramına saatler kala İzmir’e gelip bizimle birlikte oldukları için ayrıca teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Celep: "Yeni pazarlara açılmalıyız"

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Birol Celep ise ihracat hedeflerine ulaşmak için yeni ihraç pazarlarının önemine değindi. Celep, "Avrupa’nın dışında çıkmak zorundayız. Asya pasifik pazarına açılmalıyız. Bu nedenle URGE projesini devreye soktuk. Turquality projesini devreye soktuk. Ürünlerimiz değerli ancak bunları katma değerli hale getirip döviz girdisini artırabiliriz" dedi.

Yüksek katma değerli ürün çağrısı

Türk üzümünün ortalama ihraç fiyatının 1750 dolar olduğu bilgisini veren Celep şöyle devam etti: "ABD üzümünü 4.000 bin dolara satıyor. Şili, Güney Afrika 2700 dolara satıyor. İran bile bizden yüksek ürün satabiliyor. Bizim pazarlama algısını artırabilecek bir konsensus oluşturmamız lazım. Ekonomi ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tüm paydaşların katımı ile bunu sağlayabiliriz."

"TMO’nun müdahale alımı istikrar sağlayacak, katma değeri artıracak"

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) bu yıl kuru üzüm alımında müdahil olarak Türkiye’de hammadde fiyatlarının ilk etapta gerilemesini önlediğini, sonraki süreçte fiyatların artışına katkı sağladığını hatırlatan Celep, "TMO’nun 2018 yılında çekirdeksiz kuru üzüm müdahale alımı yanında kuru kayısıda da müdahale alımı yapması fiyat istikrarını, sürdürülebilirliği ve güveni oluşturacaktır. İstikrar sağlandığı takdirde kuru meyve sektöründe 300 milyon dolar ilave katma değer sağlamamız mümkün. TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu’na son günlerde bu beklentimize cevap veren açıklamaları nedeniyle sektörümüz adına teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.

İlaç kalıntısı sorununa karşı bilgilendirme seferberliği

Tarım ürünleri ihracatında ilaç kalıntılarının büyük problem olduğuna işaret eden EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Celep, şöyle devam etti: "Bunu engellemek için üretim bölgelerine gidiyoruz, köy girişlerine bilgilendirme bannerlar astık. Üreticiyi bilinçlendiriyoruz. Bunun için ilaç kullanımı sorununu hep birlikte aşmamız gerekiyor. Sorunları aşabilirsek kuru üzümde 100 milyon kısa vadede, orta ve uzun vadede 350 milyon dolar kazanırız. Kayısı da kükürt sorunu önemli çiftçi bilmediği için kükürtü kullanıyor ama kükürt bir alerjen. İncirimizde aflatoksin problemi var. Bunları üreticiyi bilinçlendirerek aşacağız. Devletimizden de lisanslı depolar, soğuk hava depolarının desteklenmesi talebimiz var. Devlet desteği kapsamına alınmalı."

"Kuru incir üretimi 2B arazileri ile artırılabilir"

Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu kuru incirin üretimin artması için 2B arazileri ve orman vasfını yitirmiş alanlarda incir üretimi yapılması taleplerini yenileyen Celep sözlerini şöyle sürdürdü: "İncir özel bir ürün, talep yüksek, yüksek talebi karşılayabilecek alanlara ihtiyaç var. Ekim alanlarının büyük olması lazım. Bizim toprakları ekip biçip katma değerli ürünleri üretmemiz lazım. Türkiye günümüzde yıllık 60-65 ton bin kuru incir ihraç edebiliyor. Kuru incir ihracatında çok rahatlıkla 100 bin tona çıkabiliriz. Bunun için üretimi arttırmamız şart." EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Birol Celep, Türkiye’nin özellikle yoğun tarım ürünleri ihraç ettiği ülkelerde Tarım Ataşesi istihdam etmesi taleplerini de sözlerine ekledi.

"Yasaklı ürünlerin denetimi kolaylaşacak"

Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir, aflatoksin ve diğer pestitistler konusunun ciddi bir sorun olduğunu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bu konuda bir ilaç takip sistemi oluşturduğunu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının da benzer bir sistem üzerine çalıştığını kaydetti. Demir, "Hangi bayide hangi ilaç var noktasında bir kontrol sağlanacak. Stoklar belli olacak, eczane sisteminde olduğu gibi. Böylece yasaklı ürünlerin denetimi kolaylaşacak. Avrupa Birliğinde ve tüm dünyada sağlık ile ilgili kaygılar artıyor ve standartlar giderek zorlaşıyor. Bu nedenle bu konu oldukça önemli ve bir strateji ile bu sorunu aşabiliriz" diye konuştu.

İlaç kalıntısını sorunu

İhracat Genel Müdürlüğü Tarım Daire Başkanı Alper Eriten ise orta ve uzun vadede ilaç kalıntısını sorun olmaktan çıkarmak için çalıştıklarını dile getirdi. Eriten şöyle konuştu: "Kuru incir üretimini artırmamız gerekiyor, bu yılki fiyatlar üretici memnun etti, inşallah devamı gelir. Ülkemizde üretimi olmayan tropikal ürünlerdedir. Başvurularını işleme alıyoruz. Kuru üzümde ihracat yaptığımız ülke sayısını artırmamız gerekiyor. İlaç kalıntıları sorunları ile ilgili olarak gerekenler yapılıyor, orta ve uzun vadede bu sorunları konuşuyor olmamak için elimizden geleni yapıyoruz."

"Çin’e süt ürünleri ve Antep fıstığı ihracatı için protokol imzaladık"

Ekonomi Bakanlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Hakan Akgün de, Ekonomi Bakanlığının tarım ürünleri ihracatçılarına yeni ihraç pazarları kazandırma konusunda yaptığı çalışmaları özetledi. Çin ile süt ürünleri ve Antep fıstığı ihracatı için protokol imzalandığını müjdeleyen Akgün, "Japonya’ya ilk tavuk eti ihracatını gerçekleştirdik. Çin ve Japonya önemli pazarlar, ürünlerin doğru lojistik kanallardan iletilmesi önemli. Turunçgiller, portakal, incir, mandalina, Antep fıstığı ve su ürünleri Çin’in ithal etmek istediği ürünler. Bu konuda ilgili ülkeye firma listeleri gönderiyoruz. Japonya’ya ihracat konusunda da son 3 yılda önemli yol kat edildi. İlk tavuk eti ihracatımızı gerçekleştirdik. Çin için de girişimler devam ediyor. Japonya’ya ihracatta soğutma dereceleri konusunda bazı esneklikler talep ettik. Japonya 70 milyar dolar tarım ithalatı yapıyor. Bizim Japonya’ya satacak daha çok ürünümüz var. Serbest ticaret anlaşması sonucu karşılıklı regulasyonlar yerli yerine oturacaktır. Süreçlerin uyumlu bir şekilde yürütülmesi konusunda elimizden geleni yapıyoruz. Karşı ülkelerin ne istediğini anlayıp ona göre belge, bilgi paylaşmak gerekiyor. Filipinler, Tayvan gibi ülkeler de Türkiye’den ithalata sıcak, güçlü ülkeler. Bu pazarlara da sektörel olarak yaklaşmak ve uygun sektörlerden ihracat yapmak lazım" dedi.

Ekonomi Bakanlığı ile Ege İhracatçı Birlikleri arasında "İhracat İşbirliği Toplantısı"na Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanları ve Başkan Yardımcıları katılırken, Ekonomi Bakanlığından İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir, Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdür Yardımcısı Hakkı Karabörklü, Ekonomi Bakanlığı Daire Başkanları Yavuzhan Erdem, Alper Eriten, Engin Ertekin, Hakan Aygün, Bilgehan Şaşmaz, Ekonomi Bakanlığı Batı Anadolu Bölge Müdürü Umut Yazar ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürü Zekeriyya Erdurmuş katıldı.

YORUM EKLE
banner144
SIRADAKİ HABER

banner160