Bilimden sanat çıktı

Patoloji Uzmanı Doç. Dr. Latife Doğanay Çağlayan, Tanı Koymak Amacıyla Özel Boyalarla Renklendirilen Doku Örnekleri Ve Hücrelerin Mikroskop Görüntülerini Teknoloji Desteğiyle Sanatsal Tabloya Dönüştürüyor.

Bilimden sanat çıktı

Patoloji Uzmanı Doç. Dr. Latife Doğanay Çağlayan, tanı koymak amacıyla özel boyalarla renklendirilen doku örnekleri ve hücrelerin mikroskop görüntülerini teknoloji desteğiyle sanatsal tabloya dönüştürüyor. “Patolojide Sanat” olarak adlandırılan mikrofotoğraf çalışmalarını sergileyen Doç. Dr. Çağlayan, “Bu çalışmalar patologların laboratuvarda geçen zor iş yaşamına renk katıyor” dedi.

Yıllardır yazıp biriktirdiği şiirlerini geçen yıl “Çoktan Eridi Yaktığım Mumlar” adlı kitabında toplayıp yayımlayan İzmir Kent Hastanesi Patoloji Uzmanı Doç. Dr. Latife Doğanay Çağlayan’ın bir yönü daha ortaya çıktı. Çağlayan, son yıllarda yaygınlaşan “Patolojide Sanat” akımına katıldı. Doç. Dr. Çağlayan, geçtiğimiz günlerde Karaburun Belediyesi desteğiyle 25. kez gerçekleştirilen “Ütopyalar Toplantısı” kapsamında açtığı “Mikroskobumun Penceresinden” adlı sergide doku ve hücre materyallerinin orijinal mikroskobik fotoğraflarını, farklı çizim ve tekniklerle sanat eserine dönüştürdüğü yorumlarla birlikte beğeniye sundu.

Doku örnekleri ve hücrelerden elde etti

Bilime sanat katan çizimlerle ortaya çıkan, kimi ilginç, kimi komik eserleri büyük beğeni toplayan Patolog Çağlayan, "Ortaya çıkan eserlerin temel kısmı mikroskobik inceleme için hazırlanan ve özel boyalarla renklendirilen doku örnekleri ve hücrelerden elde edildi. Mikroskobik inceleme sırasında yani laboratuvarda günlük işimi yaparken, farklı bir bakış açısı ile yorumlayabileceğim bir alan gördüğümde, önce cep telefonu kamerasını mikroskobun bir merceğine yaklaştırarak o alanın fotoğrafını çekiyorum. Daha sonra, cep telefonu ekranında fotoğraf üzerinde parmak ile küçük çizimler, bazen boyamalar yapıyorum. Bazı fotoğraflarda ışık ve parlaklıkla oynanarak renk tonlarını değiştiriyorum. Böylece ortaya çıkan çalışmaları başkaları ile paylaşırken, çoğu zaman altına bir ya da birkaç cümle ekleyerek, felsefi bir boyut katmaya özen gösteriyorum. Son yıllarda tüm dünyada yaygınlaşan ve ‘Patolojide Sanat’ olarak adlandırılan türü, bana özgü bir tarzda sürdürüyorum. Hastalar, mikroskobun arkasında gördüklerimizden koyacağımız tanıyı kaygıyla ve heyecanla beklerken, biz patologlar da doğru tedavi için, doğru teşhis koymanın sorumluluğu ile, çoğu zaman büyük stres altında çalışıyoruz. Bu çizimler beni o kadar rahatlatıyor ki, artık çizmeden duramıyorum. Her gün mutlaka bir iki tane çizimi koleksiyonuma ekliyorum. Bu tür sanatsal çalışmalar, patoloji bilim dalının görünürlüğünü artırdığı gibi, patologların laboratuvarda geçen zor iş yaşamına da renk katıyor ve bu renkli dünyanın paylaşılmasına olanak sağlıyor" dedi.

YORUM EKLE
banner144
SIRADAKİ HABER

banner160