DEÜ Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Mete Edizer, kadavra transferiyle ilgili devam eden soruşturma sürecini değerlendirdi. İfadeler alınmaya devam ederken aynı zamanda kadavra envanterinin yeniden oluşturulduğunu açıklayan Edizer, "Dört kadavra 3 hafta önce Tıp Fakültesine teslim edildi. İki öğretim üyesi arkadaşımız tutanakla kadavraları teslim aldı. Son 5 yıldır zaten kadavra salonunda ne olup bittiğini bilmiyorduk ama şuan bütün kadavralarımız sayıldı. Eksiğimiz yok, her şey yerli yerine oturdu. Ancak bizim için gerçekten çok onur kırıcı oldu" dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Mete Edizer, kadavra transferi konusunda son durumu değerlendirdi. Kadavra transferiyle ilgili sürecin 2017 Nisan ayında Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Rektörlük bilgisi dışında geliştiğini hatırlatan Edizer, sonrasında hukuksal olarak soruşturma başlatıldığını söyledi. Soruşturma kapsamında şahitlerin dinlenmeye devam edildiğini belirten Edizer, “Diğer üniversite ile yazışmalar yapıldı. Hukuksal süreç devam ederken, Okan Üniversitesinden bu kez 2016 Ekim ayında oraya gönderilmiş olan iki kadavra daha geri gönderildi. Yani dört kadavra dönüşü olunca fark edildi. Son 5 yıldır zaten kadavra salonunda ne olup bittiğini bilmiyorduk ama şuan bütün kadavralarımız sayıldı. Eksiğimiz yok, her şey yerli yerine oturdu. Ancak bizim için gerçekten çok onur kırıcı oldu. Türkiye’deki bütün anatomistleri üzdü, derinden yaraladı. Şuan eksik kadavramız yok. Bunu rahatça söyleyebiliyorum artık. Gururla söylemek isterdim ama en azından sahip çıkmayı başardık yönetim olarak” diye konuştu.
"Dekanlığımız ve Rektörlüğümüz olaya sahip çıktı"
Kadavra soruşturması süreciyle Dekanın ilgilendiğini belirten Başhekim Prof. Dr. Mete Edizer, süreç devam ederken Başhekimlik görevine geldiğini, sürecin başlarında öğretim üyesi olarak görev yaptığını söyledi. Başhekimlik görevine 4 ay önce geldiğini hatırlatan Edizer, “Fakat bu açıklamayı Anatomi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olarak yapıyorum. Dekanlık ayrı bir yer, Başhekimlik ayrı bir yer ve süreçleri farklı işler. Dekanlığımız, Rektörlüğümüz olaya sahip çıktı. Başka soruşturmalar da olduğu için zaten en azından şuan görevinden alındı hocamız. Ancak bu soruşturmaları şu an açıklayamam, bunlar özel ve gizli bilgiler” ifadelerini kullandı.
"Şu an 40’ın üzerinde kadavramız var"
Tıp Fakültesine dört kadavranın 3 hafta önce teslim edildiğini açıklayan Başhekim Prof. Dr. Mete Edizer, şöyle konuştu:
“İki öğretim üyesi arkadaşımız tutanakla kadavraları teslim aldılar. Gerçekten defnedilmek üzere olmayan kadavralar bunlar. Çünkü hala göğüs kafesi açık. Tutanaklarla sabitlendiler ve bunlar tekrar bizim öğrencilerimizin hizmetine sunulacak. Öğrencilerimiz bunları değerlendirecekler. Hala kullanılabilir durumdalar. Şuan 40’ın üzerinde kadavramız var.”
"Kadavra envanteri oluşturuyoruz"
Soruşturmanın devam ettiğini, şahitlerin dinlendiğini söyleyen Başhekim Prof. Dr. Mete Edizer, Türkiye’de ilk kez karşılaşılan bir durum olduğu için sürecin çok kolay olmadığını belirterek, şunları söyledi:
“Bu nedenle soruşturmacı Dekanımız, Rektörümüz, herkes alarm durumunda. Yanlış bir şey yapmak istemiyoruz. Herhangi bir şekilde birisini itham etmek çok kolay. Olayın oluş şekli gerçekten çok tatsız. Kişiye özel kadavra olmayacağını tüm Türkiye biliyor, kabullenmiş durumdayız. Şu an biz de kendi sürecimizi değerlendiriyoruz. Kalan 9-10 öğretim üyesi arkadaşımız kolları sıvamış durumdayız. Kadavralarımız sayılıyor, parçalar dahil olmak üzere sayılıyor. Tek tek ayrı karaciğerlerimiz var onlar bile artık sayıma girdi. Yeniden envanter oluşturuyoruz ve bu hepimize açık olacağı için de bundan sonra bir kaçak olma şansı yok."
"Milimetrekaresine kadar değerlendiriyoruz"
Kadavra alınması konusuna açıklık getiren Başhekim Prof. Dr. Mete Edizer, “Kredi olayı Rektör hocamıza iletilmiş. O konuda benim bir bilgim yok. Ancak 7-8 yıl öncesine kadar parayla kadavra satın alma şansınız olamaz. Sadece sahipsiz olan kadavralar var. Kadavra toplama istasyonları vardır ki bu konuda Türkiye’de tek yetkili kurum Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalıdır. Diğerleri yakın olduğu sürece biz devreye girebiliriz. Burada da sempatik ilişki esastır. Bizim İlahiyat Fakültesi ile olan görüşmelerimiz, Diyanet ile olan görüşmelerimiz, bunlar yasal süreçlerde bizim ayaklarımızı çok kuvvetlendirir. Tıp Fakültesinde iyi öğrenci yetişmesi için gerekli olan materyal bunlar. Yoksa bir kere kullanıp, hadi bitti defnedelim gibi bir sürecimiz olmuyor. Tam tersine santimetrekaresi, milimetrekaresini sonuna kadar değerlendirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
"Adli süreçle ilgili kararı hukuk bürosu verecek"
Soruşturmanın adli süreci hakkında kararın hukuk bürosu tarafından verileceğini, bir kişinin suçlu olduğuna itham edecek kişinin kendisi olmadığını anlatan Başhekim Prof. Dr. Mete Edizer, şöyle konuştu: “Buna hukuksal süreç karar verecek. Bir kişiyi bu şekilde itham edip evet para aldı ya da kredi çekti aldı demek çok doğru şeyler değil. Bu konuyla ilgili Orhan Maden’in görüşleri alındı ve alınmaya da devam edecek. Sadece soruşturma sürecinde ilk ve son ifadeler biraz çelişkili olmaya başladı. Dosyanın içeriği hakkında bilgim yok ama basından takip ettiğim kadarıyla çelişmeler var.”
"Kadavra bağışı devam ediyor"
Yaşanan süreçte kadavra bağışının etkilenmesi ile ilgili Anatomi Derneğinin bir açıklama yaptığını, bunun yanında, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesine kadavra bağışının devam ettiğini söyleyen Başhekim Prof. Dr. Mete Edizer, bir kadavra bağışçısının yakın zamanda bağış yapmak üzere kendisinin başvurduğunu belirtti. Kadavra bağışının olumsuz etkilendiği yanlar da olduğunu açıklayan Edizer, bağışçıların istekli olduğunu ancak sonunun ne olacağı konusunda kararsız olduklarını söyledi. Edizer, süreç içerisinde yapılanlar ve alınan önlemlerin ardından böyle bir olayın artık Türkiye’de bir daha yaşanmasının olası bir durum olmadığını ifade etti.
