Hayvanların seçme hakkı olsaydı

Ey insan, şu gözlere iyi bak!

Ne görüyorsun?

İnsan gibi bakarsan, kederin bin türlüsünü...

Öylesine çok çekilmiş bir acının artık donmuş hali...

Bir fazlasının ölüm demek olduğunun fotoğrafı, belgesi bu!

Bu acıyı hangi insan çekse, daha ilk darbede, “öldürün beni!” diye çığlık atar.

Peki bu yavru ne dedi?

Henüz iki ya da üç ay önce geldiği bu dünyanın halini anlayabildi mi?

Bir insandan iyilik gördü mü?

Doğası gereği annesinden öğrendiği hayatta kalma derslerini daha ilk ayrılışında, adına “insan” denilen varlığın acımasızlığı karşısında uygulama fırsatı bile bulamadı.

Onun herşeyi olan patileri, kuyruğu kesildi...

Yani bir insanın ellerinin, ayaklarının kesilmesi gibi.

Gerisini siz tahayyül edin.

Onların seçme hakkı olsaydı; Bizim gibilerin yaşadığı bir dünya ortamını seçerler miydi?

Bunu asla bilemeyiz.

Ancak, bizim seçme hakkımız var, yakında...

İşte onların da hayatlarına kıymet vereceğine inandıklarımla tercihimi paylaşmaya hazırım.

HAYVAN AKLI

İnsanı hayvandan ayıran tek şey “akıl” değildir.

Çünkü bazı hayvan türleri, sıra dışı eğitimler alarak doğaya karşı direnen insanın başaramadığı durumlarda bile üstün aklıyla hayatta kalmayı başarıyor.

O halde akıl, insanı hayvandan ayıran tek ölçüt değildir.

Gerçekten hiç bir hayvan, türünün özelliklerinin dışında bir davranış göstermez.

İnsan bunu bilirse sınırlarını da bilir ve, “aklın gücünü” gösterir.

Yani, “insan” olarak ilk farkını gösterir.

Sonra merhamet, acıma duygusu, sorumluluk... gibi değerleriyle, “iyi insan” sınıfına geçer.

Bütün insanlarda hedef bu değil midir?

Yani ne demek?

Merhamet, acıma duygusu, sorumluluk yoksa; İnsan değilsin.

Hayvan?

Asla...

SİYASET ÜSTÜ SEVGİ

Siyasetçilerden, hayvanlarla ilgili projeler duymak isteriz.

Herşey insan için” söyleminin, “Herşey canlılar için” şeklinde evrilmesini...

Siyasi partilerin programlarında, yerel seçimlerde kullanılan propaganda konuşmalarında hayvanlara dair pek çok söz duyuyoruz.

Uygulamada?!

Sokaklar hasta, çaresiz, aç ve susuz hayvanlarda dolu...

Allah’tan az da olsa merhametli insanlar var da, hayvanların karnı doyuyor.

İnsan, başını kaldırıp dikkatle baksa; sokaklardaki hayvanların çoğunun gözünün kör, ayağının ezik veya eziyet gördüğünü fark eder.

Sakarya’da son yaşanılan olayın aynısı olmasa bile daha acıları sosyal medyanın ilgi alanının dışında kalan yerlerde veya köylerde yaşanıyor.

Kimi yerel yönetimlerin talimatıyla zehirleniyor, kimi hayvanlar doğdukları yerden alınıp yaşam alanlarının dışında bir yerlere terkediliyor.

Önümüzde seçim var.

Sadece insanın seçimi...

Hakiki insan, “Merhamet ve iyilik” barındıran projelerin, vaatlerin de işaret edildiği yere bakacaktır.

Hayvanların da hakları olduğunu, yaşamlarını güvence altına alacağını, kentlerde onların da yaratılış amaçlarına uygun yaşam ortamlarını sağlayacağına itimat ettiklerimle tercihimi paylaşacağımı beyan ederim.

  

YORUM EKLE