Hazreti Osman, işbaşına niçin akrabalarını getirdi?

İbni Sebeciler ve Rafızîler Hazreti Osman'ı hiç sevmezler. "İşbaşına akrabalarını getirdi, devletin paralarını onlara yedirdi" derler.

Hazreti Osman "radıyallahü anh" Peygamber efendimizin damadı ve üçüncü halifesidir. 577 senesinde Mekke'de doğdu. "Aşere-i mübeşşere"dendir. Yani dünyada iken Cennetle müjdelenen on kişiden biridir. Resûlullahın iki kızını (önce hazreti Rukayye, o vefat edince de Ümmü Gülsüm'le evlendi) aldığı için "Zinnûreyn" denir...

Hazreti Osman, çok zengin tüccâr idi. Bütün malını, dîn-i islâm için sarf etti. Hilm ve hayâ ile meşhurdur...

Hazreti Ömer'in şehid edilmesinden sonra Müslümanların başına halife seçildi. Eshâb-ı kirâm ona biat ettiler. 12 sene hilâfet makamında kalan Hazreti Osman, cesur idi. Hiçbir felâket karşısında sarsılmamıştır. Bilhassa halifeliğinin ilk yılları, İslâm tarihinde altın bir devir teşkil eden Hazreti Ebû Bekir ve Hazreti Ömer devirlerinin bir devamıydı. Devrinde birçok fetihler yapılmıştır. Horasan, Hindistan, Maverâünnehir, Kafkasya, Kıbrıs adası ve Kuzey Afrika'nın birçok yerleri, Onun devrinde İslâm topraklarına katılmıştır... 

          ***

Müslümanlar arasında Eshab-ı kiram düşmanlığını ilk aşılayan Yahudi dönmesi Abdullah bin Sebe’dir, “Sebeiyye” denilen sapık yolun kurucusudur. Hazret-i Osman’ın halifeliği zamanında Yemen’den Medine’ye geldi. Ben Müslüman oldum dedi. Halifenin gözüne giremeyince, her yerde onu kötülemeye başladı... İbni Sebeciler ve Rafızîler Hazreti Osman'ı hiç sevmezler. "İşbaşına akrabalarını getirdi, devletin paralarını onlara yedirdi" derler. Şah Veliyyullah-ı Dehlevi hazretleri bu hususta buyurdu ki:

"Hazreti Ali de, Hazreti Osman gibi akrabalarını devlet işine almıştır. Bu suçlanacak bir şey değildir. Hazreti Osman, kendi akrabasına ihsanda bulunmakla, İslamiyet’in bir emri olan (sıla-i rahim) sevabına kavuşmuştur. Üstelik işe aldıklarının maaşlarını kendi malından vermiş ve onlara çok yardımlar yapmıştır. [Fakat bu yardımlar bazı kötü niyetlilerce çarpıtılmış, hazineden yapılmış yardımlar gibi propaganda edilmiştir.] Beyt-ül-malda olan hakkını almayıp, Müslümanlara dağıtmak, büyük bir fazilettir... Hazreti Osman’ın akrabaları cihad ettiler. Her mücahid gibi, bunlara da haklarını verdi. Hazreti Osman zamanında, İslamiyet’in Asya’ya, Afrika’ya yayılmasında, onun bol ihsanlarının çok faydası oldu. Resulullah da, ganimetten, Kureyş kabilesinden olanlara başkalarından daha çok verirdi. Haşimoğullarına bunlardan da çok verirdi. Halife'nin, dilediğini, dilediği işin başına geçirmesi hakkıdır, hatta vazifesidir. Yakından tanıdığı akrabaları, kendisine daha itaatli oldukları için, onları tercih etmesi iyi oldu..." [Kurret-ül ayneyn fi-tafdil-iş-şeyhayn]

YORUM EKLE