İmanın tadına ermek: Allah ve Resûlü'nü sevmek


Aziz Müminler!
Cenâb-ı Hakk’ın varlık âlemine ve
ruhumuza nakşettiği en nadide duygu sevgidir.
Sevgi; insanı Rabbine bağlayan, gönülleri
birleştiren, hayatı anlamlı kılan eşsiz bir
duygudur. Öyle ki, Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle,
samimi sevgi, Yüce Rabbimizin varlığının
delillerinden biridir.1
Sevilmeye en çok layık olan hiç şüphesiz
Allah Teâlâ’dır. Zira O “Vedûd”dur, sevgiyi
yaratan, sevmeyi ve sevilmeyi insana öğretendir.
Bütün sevgilerin kaynağı O’dur. Tüm kâinat,
O’nun sevgi ve merhametiyle ayakta
durmaktadır.
Kıymetli Müslümanlar!
Kur’an-ı Kerim’de “İman edenlerin
Allah sevgisi çok kuvvetlidir.”2
buyrulur. Evet,
bir müminin kalbinde en değerli köşe, Cenâb-ı
Hakk’ın sevgisine ayrılmıştır. Mümin, Rabbini
şartsız ve sınırsız bir biçimde, ihlas ve ihtiram ile
sever. Aynı zamanda, Allah’ın sevgisine layık
bir kul olabilme gayreti taşır. Mümin, Allah’a
duyduğu derin sevgiyle tüm mahlûkata rahmet
nazarıyla bakar. Yaratılanı sever Yaratan’dan
ötürü!
Değerli Müminler!
Müminin yüreği, Allah Resûlü (s.a.s)’in
sevgisiyle de doludur. Zira adı güzel kendi güzel
Peygamberimizi sevmek, bize onun ümmeti
olma şerefini bahşeden Rabbimizi sevmenin
gereğidir. Mümin bilir ki Peygamber Efendimizi
sevmek, onun bize emanet olarak bıraktığı yüce
Kitabımız Kur’an’a ve hikmet yüklü sünnet-i
seniyyesine sımsıkı sarılmak demektir. Onun
yolundan gitmek, onun sevdiklerini sevmek,
onun ahlakı ile ahlaklanmaktır.
Aziz Müslümanlar!
Allah ve Peygamber sevgisi imandandır,
imanın lezzetine varmaktır. Nitekim Sevgili
Peygamberimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle
buyurur: “Şu üç özellik kimde bulunursa o kişi
imanın tadına erer: Allah ve Resûlü’nü
herkesten çok sevmek, sevdiği kişiyi sadece
Allah için sevmek, ateşe atılmaktan nasıl
korkuyorsa imandan sonra küfre dönmekten
de öylece korkmak.”3
Ne mutlu Cenâb-ı Hakk’ın sevgisi
gönlünde yer etmiş olanlara! Ne mutlu Resûl-i
Zişan Efendimizin muhabbetiyle gözleri
yaşaranlara! Ne mutlu bu kutlu sevginin gücüyle
birbirine kenetlenenlere! 
Kıymetli Müminler!
Hutbeme son verirken geçen hafta hain
terör saldırısında şehit edilen kardeşlerimize,
kahraman vatan evlatlarına Yüce Rabbimizden
sonsuz rahmet; kederli ailelerine, yakınlarına ve
aziz milletimize baş sağlığı diliyorum. Cenâb-ı
Hak bizleri şehitlerimizin uğrunda can verdikleri
mukaddesatımızdan asla ayırmasın.

YORUM EKLE