Kadro.

TÜRKİYE bambaşka bir rotaya girdi. Artık BAKANLAR alışageldik kurallarla seçilmeyecek.
Falanca bölgeye bir BAKAN filancaya bölgeye bir BAKAN felsefesi çöpe gitti. Yeni sistemin en büyük avantajlarından biri bu. Kendini kanıtlamış insanlar gelip devleti için milleti için çalışacak. Tıpkı ABD'de olduğu gibi... Kabine iyice incelendiği zaman gerçekten 81 MİLYON için hazırlandığı ortada.
Herkesi kucaklayan bir yapı. NET! Milli Eğitim Bakanı'ndan Sağlık Bakanı'na, Kültür- Turizm Bakanı'ndan Çevre- Şehircilik Bakanı'na kadar herkes çok başarılı.
Herkes işini iyi yaptığı için burada... Aksilik yaşanmazsa bu kadro TÜRKİYE'yi çok ileri götürür... Olması gereken buydu sonunda oldu. Hayırlısı olsun...
Türkiye yeni rotasına yeni sistemle ve yeni isimlerle girerken İngiltere'de önemli bir figür gidiyordu!
BORIS JOHNSON!
Önemli bir hamleydi.
Anlatalım...
Dünya tarihinin en çok konuşulan ailelerinden biri olan Rothschildler son kuşak Rothschild ile hanedanlığın kurallarını değiştiriyor.
Yerine oturtuyor!
Rothschild Ailesi'nin son prensi daha önce de yazdığım gibi Alexandre de Rothschild.
Artık BANKACILIK sektörünün tek sorumlusu.
Alexandre de Rothschild, Baron Jacob Rothschild'e olan yakınlığı sayesinde bu özel pozisyona atandı.
Alexandre de Rothschild'in babası David de Rothschild, 250 yıllık bankacılık sektörünü aile adına değiştiren kişiydi.
Kendi kurduğu sistemin devamı için görevini oğlu Alexandre de Rothschild'e bıraktı.
Aile içinde gün yüzüne pek çıkmayan sıkıntılar nedeniyle bu değişim yapıldı.
Alexandre de Rothschild, ABD'deki en güçlü patron Eveleyn de Rothschild'in etkisini biçmek için hamleler yapacak.
Hatırlayın daha önce Bitcoin üzerinden verilen savaşı yazmıştım... Bu çok kolay olmayacak elbette. Çünkü aile içinde yaşanan kavganın ailenin servetine zarar vermemesi çok önemli.
Ailenin iki kolunun savaşında iç dengelerdeki huzursuzluk artmamalı.
Ailenin 7. kuşağının en iyi temsilcisi olan Alexandre de Rothschild, Eveleyn de Rothschild'in politikalarını sevmiyor. New York merkezli yaşadığını ve dolayısıyla özünden koptuğunu düşündüğü Eveleyn de Rothschild'in artık kenara çekilmesi gerektiğine inanıyor.
Yani Alexandre de Rothschild güçlü yapıyı avuçlarını içine almak istiyor.
Ancak aile içinde mücadele var.
İngiltere'deki Daily Telegraph gazetesi, Eveleyn de Rothschild'in onayıyla baskıya gider. Daily Telegraph, Jacob Rothschild'e karşı bir kampanya başlattı.
İşte o andan sonra İngiltere'de herkesin bir taraf seçmek zorunda kaldı.
Kavga büyüdü.
Biz BAKANLAR KURULUNU TESPİT EDERKEN BORIS JOHNSON gitti. Oradaki bazı kalemler ısrarla BERAT ALBAYRAK üzerine gitmeye çalıştı.
Başkasını istiyorlardı belli ki...
Saklamıyorlar da...
Umdukları gibi değildi gelişmeler... Her ne kadar Kraliçe II.
Elizabeth'in cenazesi için prova yapılsa da, güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, istifa etti, ettirildi.
Kraliçe II. Elizabeth'in NATO ile birlikte adım attığını bilmeyen yok.
Bu gücü İngiltere için de kullanmak isteyen Kraliçe II. Elizabeth, tüm baskılara rağmen ödün vermedi ve Boris Johnson'ın istifasını istedi.
Johnson, istifa için ağır adımlar atarken bir anda İngiltere Başbakanı Theresa May'in ofisinden açıklama yapıldı: Dışişleri Bakanı Boris Johnson istifa etti... Ve bu çok hızlı yayıldı.
Aslında o anda Johnson istifa etmemişti.
Strateji uzmanlarıyla toplantı yaparken bu açıklama geldi.
İngiliz nezaketi de böyle bir şey işte. Johnson, "Ben istifa etmedim" diyemez, diyemedi de.
Çünkü Johnson, NATO hakkında olumsuz biriydi. İngiltere'nin NATO'ya değil, NATO'nun İngiltere'ye bağlı olmasını istiyordu.
Elbette bu istek öyle kolay gerçekleşebilecek bir şey değildi.
Gerçekleşmediği için de Boris Johnson, sürekli geri adım atmak zorunda kaldı.
Johnson, politik güç olarak önemli bir pozisyondaydı.
Bu durum, Kraliçe II. Elizabeth'in NATO için hiçbir konuda taviz vermeyeceğinin de göstergesi oldu.
Johnson, asla zor durumda kalmayacak.
Çok önemli bir gücün temsilcisidir ve ona verilen görevler de hep etkin olur.
Şimdi Johnson'ın yeni planı var. MAY'den sonraki dönem için BAŞBAKANLIĞA oynayacak...
Ayrıca Boris Johnson için yüklü miktarda bir bağış kampanyası yapılacak.
Ancak bu arada Boris Johnson Alexandre de Rothschild'in danışmanı olacak. Ailenin parasına yön verecek kişi olan Alexandre de Rothschild, İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson'a Avrupa danışmanlığı teklifi yaptı. Aile teklifi stratejik olarak yapar. Ailenin teklifleri İngiltere'de sorgulanmadan kabul görür. Boris Johnson da bu teklifi reddetmedi.
Tabii Boris Johnson'ın Avrupa'da sözü geçen bir güce sahip olması, ailenin Avrupa Birliği için planlarını başarıya ulaştıracak.
Alexandre de Rothschild paranın gücünü en iyi kullananlardan biri.
Boris Johnson da, stratejik adımları çok iyi bilen bir siyasetçi.
Şimdi iki büyük gücün bir araya gelmesi, İngiltere için aslında büyük bir şans.
Ancak bu şansın değerlendirilmesi ailenin, Boris Johnson'ı rahat bırakmasına bağlı.
Johnson, kelime oyunlarıyla siyaset yapan biri değil. Güçlü olanın güçlü kararlar almasından yana olan Johnson şimdi daha güçlü bir pozisyonda...
Asıl patron JACOB ROTHSCHILD dünyanın her yerinde ve özellikle RUSYA'da çok güçlü biri.
Büyük bir akımın patronu.
Kraliçe ile biraz ters düştüler.
İngiltere de Jacob'un adamı olan Abramovich'i ülkeye almadı.
Zehirlenmeler ile RUSYA üzerinden süren bir kavga yürütüldü. Aslında İngiltere'nin dün bile RUSYA'yı suçlamalarının altındaki geçek JACOB ROTHSCHILD'ti...
Büyük oyuncu Jacob'tu çünkü...
Ailenin patronu el altından NATO'nun dağılması ya da başka bir fonksiyonla iş yapmasını istiyordu.
PARA vardı BİLİŞİM vardı ama SİLAH yoktu ordu yoktu.
Bu nedenle en büyük rakip NATO'nun diskalifiye edilmesinde büyük fayda görüyordu.
Ancak Washington ile Londra aynı fikirde değildi.
Hem aile hem de NATO'ya destek veren iki başkent AKDENİZ için de kapışıyordu. Buradaki petrol ve doğalgaz kimin olacaktı.
Dün Pentagon'un KUZEY AFRİKA planını yazdım. Aile de buna karşı atak yapmakta... NATO'nun ruhunu ve özünü sarsmak için adımlar atmakta... Karşılıklı hamleler sürmekte... Her yerde ve etrafımızda.
Çorlu'daki tren kazası acaba BAKALAR KURULU'na bir itiraz mıydı? Birileri pis bir oyun için sahne mi aldı?
BAŞKAN'lıkla değişen sistemin ilk büyük gününe gölge düşürmek için hamle mi yaptı?
KABİNE'de başka isimler görmek isteyenler mi vardı? Bilmiyoruz...
Muhtemel!
Ama Türkiye 9 TEMUZ ile bambaşka bir yola girdi. Kimsenin mesaj vereceği bir ülke değil artık...
Ama isteyenler gerekli mesajları alacaktır....

YORUM EKLE