Kudüs islam yurdudur

KUDÜS İSLAM YURDUDUR
Muhterem Müslümanlar!
Bir gün Meymûne annemiz Peygamberimize, 
“Beytu’l-Makdis hakkında bize ne dersin” diye 
sordu. Allah Rasûlü (s.a.s) şöyle cevap verdi: “Orası 
mahşer yeridir, dirilişin gerçekleşeceği yerdir. 
Gidin ve orada namaz kılın! Çünkü orada kılınan 
bir vakit namaz, başka yerde kılınan bin vakit 
namaz gibidir.” Hz. Meymûne, “Peki oraya 
gidecek imkân bulamazsam” diye sorunca Resûl-i 
Ekrem (s.a.s) şöyle buyurdu: “Kandillerinde 
kullanılmak maksadıyla oraya zeytinyağı 
gönderirsin. Böyle yapan da oraya gitmiş gibi 
olur.”1
Değerli Müminler!
Kudüs, insanlığın en köklü mirasına şahitlik 
eden cihanşümul bir değerdir. İmanlı bir duruşun, 
vahye sabitlenmiş bir istikametin ve muhabbete 
dayanan bir yönelişin sembolüdür. Nice 
peygamberin aziz hatırasını taşıyan bir İslam 
şehridir. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksâ oradadır. 
Sevgili Peygamberimiz, hutbemin başında 
okuduğum hadisi-i şerifte şöyle buyurmaktadır: 
“Yeryüzünde ibadet gayesiyle sadece üç mescid 
için yolculuğa çıkılır: Mescid-i Harâm, Mescid-i 
Nebevî ve Mescid-i Aksâ.”
2
Kıymetli Müslümanlar!
Kudüs, “dârü’s-selâm” diye anılır, yani barışın 
şehridir. Kudüs, Müslümanların hâkimiyetinde 
asırlarca özgürlüğün ve adaletin sembolü olmuştur. 
Sadece müminlerin değil, herkesin ibadetini rahatça 
yapabildiği, huzur içinde yaşayabildiği bir belde 
olarak yönetilmiştir.
Ancak işgal edildiği günden beri Kudüs, huzuru 
ve barışı unutmuştur. Kudüs mahzundur. 
Avlusundan eksik olmayan çatışma, hakaret ve 
zulümlerin gölgesinde, Mescid-i Aksâ mahzundur. 
Aslında bu işgal, müminlerin birliğini, beraberliğini 
ve mukaddes değerlerini hedef almaktadır. 
Müslümanların öz vatanlarında, kendi camilerinde 
ibadet etmelerine engel olmaktadır. Hâlbuki Allah’ın 
mescitlerine zarar veren ve müminleri ibadetten 
alıkoyanlar hakkında Kur’an-ı Kerim’de şöyle 
buyrulmaktadır: “Allah’ın mescitlerinde O’nun 
adının anılmasına engel olan ve onların harap 
olması için çalışandan daha zalim kim olabilir? 
Aslında bunların oralara ancak korka korka 
girmeleri gerekir. Böyleleri için dünyada zillet, 
âhirette ise büyük azap vardır.”
3
Aziz Müminler!
Filistin’i ve Kudüs’ü işgal etmek, aslında 
sadece bu bölgede değil, bütün yeryüzünde kaos 
çıkararak barışa izin vermemek anlamına gelir. 
Kudüs’te kargaşayı körüklemek ve savaştan 
beslenmek, aslında insaf, vicdan ve merhamete 
sırtını dönmektir. Kudüs gibi tarih boyunca insanlığı 
kucaklayan bir şehirden Müslümanları çıkarmaya 
çalışmak, aslında tüm insanlığın hukukunu ve 
şerefini tanımamak demektir. 
Mazlumların feryadı arşa uzanırken, yegâne 
çözüm ümmet-i Muhammed’in bir araya gelerek 
zulme ve işgale karşı çıkmasıdır. Zira imanlarını ve 
imkânlarını bir araya getirdiklerinde, Müslümanlar 
dünyanın en adil ve merhametli gücünü 
oluşturacaktır. Hakkaniyet ve güven arayan 
insanoğlunun ortak umudu olacaktır. Unutmayalım 
ki Kudüs, ümmet-i Muhammed için, çiğnenen 
harîm-i ismetini ve dağılan vahdetini kurtarma 
vesilesidir. Ama aynı zamanda Kudüs, viran olan 
yeryüzü yurdunu, dört bir köşesinden kan ve gözyaşı 
akan dünyamızı ıslah etme davasıdır.
Muhterem Müslümanlar!
Kudüs, İslam yurdudur; Müslümanlara aittir. 
Aziz milletimiz, Kudüs’e sevdalıdır; Mescid-i 
Aksâ’yı canından ve malından daha aziz bilmektedir. 
Dün olduğu gibi bugün de milletimizin desteği ve 
yardımı, yıllardır Mescid-i Aksâ’nın muhafızlığını 
yapan Filistinli mazlum kardeşlerimizin yanındadır. 
Aziz Müminler!
Hutbemi bitirirken birkaç gün önce sınır 
ötesinde hain saldırıda, ardından Van’da meydana 
gelen çığ felaketinde ve en son İstanbul’da yaşanan 
uçak kazasında hayatını kaybeden bütün 
kardeşlerimize, şehadet şerbeti içen 
Mehmetçiklerimize, korucularımıza, kurtarma 
ekiplerimize ve sivil vatandaşlarımıza Yüce 
Rabbimden rahmet, yaralılarımıza acil şifalar 
diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun!

YORUM EKLE