Başarısızlıkla sonuçlanan 15 Temmuz işgal girişiminin "organizatörlerinin" isim isim ortaya konduğu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı ve Fetullah Gülen’in ilk kez "1 numaralı şüpheli" olarak değerlendirildiği 15 Temmuz Yurtta Sulh iddianamesi kitaplaştırıldı.
Fetullahçı Terör Örgütüyle Sivil Mücadele Platformunun resmi uzantısı niteliğindeki Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği (TAY-DER) Başkanı Muhammed Gömük, daha önce FETÖ ana dava çatı iddianamesini kitaplaştırarak yayımladı. Kitabın ilgi görmesiyle FETÖ ve 15 Temmuz’a dair diğer önemli davaların iddianamelerini de kitaplaştırmaya karar verdiğini belirten Muhammed Gömük, "Kitabın kapağında yer alan dikkat çeken FETÖ’nün yayın organı olan Aksiyon dergisinin 14-20 Haziran 1997 tarihli 132’nci sayısının kapağında Türkiye Cumhuriyeti haritasının üzerine gözleri ve gagasını dikmiş, askeri kamuflajlı büyük bir kartal resmi bulunmaktadır. Burada kartal Amerika Birleşik Devletlerini simgeliyor. Derginin kapağında Yurtta Sulh Konseyi. FETÖ/PDY’yi işaret eden yazının oluşu, diğer yandan Amerikan askeri kamuflajına bürünmüş Amerikan kartalının Türkiye’nin kalbine vuruşu, ülkemizin Doğu ve Güneydoğusunun Amerikan Kartal’ı tarafından kapatıldığı ve Türkiye’yi izleyen 7 düşman gözünün ayrı ayrı 7 ayrı bölgemize baktığı görülmüştür. FETÖ/PDY’nin 19 yıl önce darbe girişimine zemin hazırlamak için planlama yapmaya başladığı açıkça görülmektedir. O dönemde FETÖ’nün TSK içinde çok sayıda ajanını soktuğu biliniyor. Aksiyon dergisinde bu manşeti atmasının sebebinin de TSK içindeki FETÖ’cülerin deşifre olmasını istemediği için attığı belirtiliyor" dedi.
"Fetullahçı cuntanın kötülükleri unutulmamalı"
Yurtta Sulh iddianamesinin adını 15 Temmuz 2016 tarihli menfur darbe teşebbüsünün baş aktörlerinin kullandığı şifreli koddan aldığını ifade eden Gömük, sözlerini şöyle sürdürdü:
"15 Temmuz günü isyana kalkışan tüm askeri araçlar ve komutanlar, ’Yurtta Sulh’ sloganıyla haberleşmişlerdir. Menfur teşebbüsü gerçekleştirmek için kurulan ve cuntacı generallerden oluşan Yurtta Sulh Konseyi, 15 Temmuz’un ilerleyen saatlerinde yakalanarak Türk adaletine teslim edilmişler ve bu sözde konseyin mensubu olan teröristler yargılanmasına, Yurtta Sulh iddianamesi hazırlanarak başlanmıştır. Bilindiği üzere 15 Temmuz’un gizli kahramanlarından İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın cuntacılarla telsiz konuşması geceye damgasını vurmuştu. Bu meyamda Mustafa Çalışkan’dan rahatsız olan cuntacılar emniyet müdürü için görüldüğü yerde ivedili tutuklanması ve köprüye yaklaştırılmamasını defalarca yazıştıkları ortaya çıkmıştır. Söz konusu iddianame, her kademeden Fetullahçı teröristlerin nasıl organize olduğunu, ne gibi hain emellere sahip olduklarını ve derin güçlerce nasıl harekete geçirildiklerini detaylı şekilde ortaya koymaktadır. Kitaba eklenen ve 15 Temmuz gecesi Yurtta Sulh Konseyi mensubu teröristler arasında geçen konuşmaları aktaran kayıtlardan Fetullahçı cuntanın ne denli gözü dünmüş bir suç örgütü olduğunu içiniz ürpererek okuyacaksınız. FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerine diğer devlet kurumları gibi yıllar boyunca sızdığını ve paralel bir yapı oluşturduğunun kanıtlarını sergileyen iddianame, Türkiye’nin ne denli ciddi bir tehditle karşı karşıya kaldığını gösteriyor"
