KURBAN, ALLAH’A YAKINLAŞMA VESİLESİDİR


Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz
kurbanlarımız hakkında şöyle buyuruyor: “Onların
ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. O’na
ulaşacak olan sadece sizin takvânızdır…”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber
Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Âdemoğlu
kurban bayramı günü Allah’a kurban kesmekten
daha sevimli gelen bir amel işleyemez…”2
Kıymetli Müslümanlar!
Hz. Âdem’den bu yana devam eden kurban
uygulaması, bizi Allah’a yakınlaştıran ibadetlerden
biridir. Kurbanın anlamı sadece bayram günlerinde
hayvan kesmek değildir. Aksine kurban; sadakatin,
Allah’a itaat ve teslimiyetin göstergesidir.
Gerektiğinde malımızı, canımızı ve bütün varlığımızı
Allah yolunda feda etmenin sembolik bir ifadesidir.
Bizler, her kurban bayramında, Hz. İbrahim ile oğlu
İsmail’in Cenâb-ı Hakk’a mutlak teslimiyetlerinin
hâtırasını tazeleriz. Hayatımızın böyle bir iman,
teslimiyet ve samimiyet üzerine inşa edilmesi
gerektiğini yeniden hatırlarız.
Kardeşlerim!
Kurban, her şeyden önce Rabbimizin rızasını
kazanmak ümidiyle eda ettiğimiz bir ibadettir.
Meşruiyeti Kur’an ve sünnetle sabittir. Nitekim
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle
buyurmaktadır: “Her ümmet için, Allah’ın
kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar
üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi
gerekli kıldık...”3 Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) de
hicri ikinci yıldan itibaren vefat edinceye kadar her
yıl kurban kesmiştir.4
Muhterem Müslümanlar!
Kurban; Mümine Allah rızası uğrunda
paylaşma, ihtiyaç sahibine el uzatma alışkanlığı
kazandırır. Onu cimrilikten, dünya malının esiri
olmaktan kurtarır. Komşuları, akrabaları, dostları
hâsılı bütün müminleri birbirine bağlar ve kaynaştırır.
Bizi, binlerce kilometre uzaktaki kardeşlerimizle
yakınlaştırır, bütünleştirir, ümmet olmanın şuuruna
erdirir.
Kurban; tokluğa hasret kalmış insanların
sofrasına bir nebze de olsa katkı sunabilmektir. İnancı
ne olursa olsun, muhtaç olan herkesin imdadına
koşmaktır. Mazlumların sevincine, bayram neşesine
vesile olmaktır. Dünyanın en ücra köşelerinde, adını
dahî duymadığımız diyarlarda yaşayan, hiç
görmediğimiz, tanımadığımız din kardeşlerimize
uzattığımız bir iyilik elidir. Onlara bir kurban etinden
ziyade ümit, güven ve muhabbet takdim edebilmenin
adıdır.
Kardeşlerim!
Kurbanımızı paylaşmak bizim için ebedi
mutluluğu ve huzuru elde etmenin kapısını aralar.
Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) de,
kurbanlarımızı ihtiyaç sahipleriyle paylaşmanın bizi
gerçek anlamda kazançlı kılacağını haber vermiştir.
Bir defasında, kestiği koyundan geriye ne kadar et
kaldığını sormuş, Hz. Âişe validemizin kendilerine
sadece bir kürek kemiği kaldığını söylemesi üzerine
“Ey Âişe! Desene bir kürek kemiği hariç hepsi
bizim oldu”5 buyurmuştur.
Aziz Müminler!
Diyanet İşleri Başkanlığımız, Türkiye Diyanet
Vakfı ile birlikte çeyrek asırdır yurtiçi ve yurtdışında
vekâlet yoluyla kurban kesim organizasyonu
düzenlemektedir. Fedakâr ve cömert milletimizin
emaneti olan kurbanlar, İslami usullere uygun şekilde
kesilerek ülkemizdeki ve dünyanın dört bir yanındaki
kardeşlerimize ulaştırılmaktadır. “Kurbanını Paylaş,
Kardeşinle Yakınlaş” şiarıyla başlattığımız bu yılki
vekâletle kurban organizasyonuna bağışlar Arefe
günü akşamına kadar devam edecektir.
Kardeşlerim!
Biz inanıyoruz ki, verdiğimiz bir hisse kurban,
binlerce belki milyonlarca dua olarak aziz milletimize
geri dönmektedir. Yetimlere, gariplere, şehrin en ücra
köşesindeki kimsesizlere, kamplardaki mültecilere
gönül sofraları kurmak için biz de bu hayır kervanına
katılalım. Bizden yardım bekleyen ümmeti yalnız
bırakmamak için bu muhabbet yolculuğuna destek
olalım.
Hutbemi Allah Resulü (s.a.s.)’in şu hadis-i
şerifiyle bitiriyorum. “Kim bir Müslüman’ın dünya
sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderirse, Allah da
onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini
giderir. Kim darda kalan bir kimsenin işini
kolaylaştırırsa, Allah da dünya ve ahirette onun
işlerini kolaylaştırır…”6

YORUM EKLE

banner160