Matematik sizi zorluyor mu?

Matematik konularında yaşanan bazı sıkıntıların biyolojik bir problem olduğunu ve doğuştan geldiğini biliyor muydunuz? “Diskalkuli” adlı bu durum, sayısal dili işleyen nöral bağlantıların işlev bozukluğu şeklinde tanımlanabilir.

Çoğunuz “disleksi” kelimesini daha önce duymuşsunuzdur. Disleksi; okuma, heceleme ve yazma becerilerini edinmeyle ilgili nörolojik kökenli, doğuştan gelen bir sorundur. Disleksisi olan kişiler, okuma hızı, okuma kalitesi, okuduğunu anlama-anlatma, sağı-solu ayırt etme gibi konularda yaşıtlarına ve zekasına kıyasla beklenenin altında performans sergiler.
Peki matematik konularında yaşanan bazı sıkıntıların da aynı şekilde biyolojik bir problem olduğunu ve doğuştan geldiğini biliyor muydunuz? 
“Diskalkuli” adlı bu durum, sayısal dili işleyen nöral bağlantıların işlev bozukluğu şeklinde tanımlanabilir. Bu da sayısal bilgilere erişmeyi ve onları işlemeyi zorlaştırır. 
Dolayısıyla diskalkulisi olan kişiler, temel sayısal işlemlerde kavrama ve hesaplama sorunu, zihinsel canlandırma güçlüğü yaşayabilir.
Diskalkuli, zor geometri problemlerini anlayamamak değil, bazen en basit matematiksel kavramlarda bile zorluk yaşamaktır. 
Örneğin kişi 3+5=8 işlemini bile parmağı ile yapma ihtiyacı duyabilir. 

YÜKSEK IQ’DA DA GÖRÜLEBİLİR

Diskalkuli matematikle ilişkili geniş bir zorluklar yelpazesidir. Özellikleri ve semptomları her çocukta farklı olabilir. Ayrıca çocuğun yaşına bağlı olarak da farklılık gösterebilir. 
Bununla beraber, çocuklar büyüdükçe yaşadıkları güçlükler daha da belirginleşir, bu yüzden erkenden yardım almak çok önemlidir.
Aynı dislekside olduğu gibi, diskalkuli de kişilerin zeka (IQ) seviyesi ile ilişkili değildir, yüksek IQ değerlerine sahip insanlarda da görülebilir.
Eğer çocuğunuz matematik dersinde zorluk yaşıyorsa, tüm dersleri iyiyken matematik notunu bir türlü yükseltemiyorsa, yaşadığı sıkıntıya yeni bir bakış açısıyla bakmanızı tavsiye ederim. 
Onu zorlamak, özel dersler aldırmak, kızmak, azarlamak, “Yeteri kadar çalışsan yapabilirsin” diye suçlamak yerine neden sıkıntı yaşadığını anlamaya çalışmalısınız. 
Çünkü diskalkuli problemi yaşayan çocuklar, erken çocukluk dönemlerinden itibaren öğrencilik hayatlarında matematiksel işlem gerektiren hesaplamalarda güçlük yaşarlar ve bu onların “çaba göstermemesi” veya “tembellik yapması” ile ilgili değildir.

ANALOG SAAT OKUMAK BİLE GÜÇ GELEBİLİR

Doğuştan gelen bu problem zamanında anlaşılıp da çözülmediğinde, matematik dersiyle ilgili sıkıntılar, utanç, kaygı ve nefret şeklinde farklı bir boyut kazanabilir. Daha da ötesi çocuğun özgüveni, sosyal ilişkileri, akademik hayatı olumsuz etkilenir. Bu da yeni psikolojik sıkıntılara yol açabilir. 
Diskalkuli sadece matematik dersi ve sayısal işlemlerde yaşanan güçlükle sınırlı değildir. Kişiler, analog saatlerin okunmasında, harita üzerinde yön bulmakta, yol tarif etmekte, mesafe tahminlerinde, para hesaplamalarında, zihinde canlandırma ve konsantrasyon gerektiren işlerde de ciddi sorunlar yaşayabilir. 
Diskalkuli kendiliğinden geçebilecek bir durum değildir. Diğer yandan, kişiler matematiğin çeşitli alanlarında zorluk çekseler de özel yöntemlerle matematiksel becerilerini yeterince geliştirebilirler.
Önemli olan bu zorluğun biyolojik olduğunu bilmek, kendilerine dair tutumlarında ve bakış açılarında değişiklik yapmak, yapabildiklerine ve yapamadıklarına doğru açılardan bakmalarını sağlamaktır. 
Kendilerini yenik, beceriksiz, eksik görmemeleri, doğuştan gelen bu zorlukla baş edebilen kişi olabileceklerini bilmeleri kendilerine güvenlerini artırır, hayatlarını kolaylaştırır.

YORUM EKLE