Mevlid-i Nebi

MEVLİD-İ NEBİ
Muhterem Müslümanlar!
Bugün Cuma; müminlerin bayramı. Bu gece 
Mevlid-i Nebi gecesi; insanlığa İslam’ı tebliğ eden, 
hakkı ve hakikati öğreten, cennete giden yolda 
rehberlik edip her haliyle en güzel örneğimiz olan 
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa 
(s.a.s.)’in dünyayı teşriflerinin yıldönümü. Bizleri 
özü güzel, sözü güzel son Peygambere ümmet 
olmakla şereflendiren Yüce Rabbimize hamd ü 
senalar olsun. O’nun âlemlere huzur, rahmet ve 
güven elçisi olarak gönderdiği Resûl-i Zîşân 
Efendimize, âline ve ashabına salât ve selâm olsun.
Aziz Müminler!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), insanlığı huzura 
ve kurtuluşa çağıran bir davetçi, hatadan ve isyandan 
uzaklaştıran bir uyarıcıydı. “Bir mümin neye inanır? 
Bir Müslüman nasıl yaşar?” sorusunun en 
mükemmel ve canlı cevabıydı. Muhabbet, şefkat, 
vefa, cesaret ve feraset gibi erdemler onun şahsında 
adeta ete kemiğe bürünmüştü. Zayıflar, güçsüzler, 
mağdur edilenler onunla yeniden insan olmanın 
saygınlığını kazanmıştı. O, öyle merhamet sahibiydi 
ki onu yok etmek isteyenler bile hidayete ererek 
onda hayat bulmuştu. Nitekim cehaletin ve zulmün 
esir aldığı, merhametin, erdemin, hikmetin 
kaybolduğu karanlık bir dönem, Peygamber 
Efendimizin gelişi ve kutlu mücadelesiyle, ilmin, 
adaletin, merhametin aydınlığında asr-ı saadete 
dönüşmüştür. Cahiliye girdabında yolunu ve 
değerlerini kaybeden insanlar, onun yolundan 
giderek, kardeşliğin, erdemin, ahde vefanın, güzel 
ahlakın ve bütün iyi davranışların en güzel örnekleri 
olmuşlardır. 
Kıymetli Müslümanlar! 
Allah Resûlü (s.a.s) “Ben güzel ahlakı 
tamamlamak üzere gönderildim.”1 buyurmuştur. 
Peygamberimizin hayatı, nice güzel söz ve davranışa 
sahne olmuştur. “İnsanlar Âdem’in çocuklarıdır, 
Âdem ise topraktandır.”2 hadis-i şerifiyle, bütün 
insanların Allah katında eşit olduğunu beyan eden ve 
üstünlük ölçüsü olarak takvaya işaret eden odur.
Kendisiyle konuşurken heyecanlanıp titreyen birine, 
“Korkma! Ben de senin gibi kuru et yiyen bir 
kadının oğluyum.”3 buyurarak ümmetine mütevazı 
olmayı öğreten odur. “Allah’ım! Senden hidayet, 
takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.”
4
yakarışıyla dünyanın geçici nimetlerinden ziyade, 
Rabbimizin rızasını amaç edinmeyi bizlere öğütleyen 
yine odur. 
Değerli Müminler!
Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de şöyle 
buyurur: “İçinizden Allah’ın lütfuna ve âhiret 
gününe kavuşmayı umanlar, Allah’ı çokça 
zikredenler için hiç şüphe yok ki, Allah’ın 
Resûlünde güzel bir örneklik vardır.”5
O halde, Sevgili Peygamberimizi daha iyi 
tanıyalım, anlayalım ve onun aziz sünnet-i 
seniyyesinin hayatımızda belirleyici bir rol 
üstlenmesini sağlayalım. Düşünce dünyamıza onun 
zihniyeti ile yön verelim ve gönüllerimizi onun 
ahlakıyla arındıralım. Peygamberimizin asla taviz 
vermediği ilkeleri biz de hayatımızın her alanında 
koruyalım. Unutmayalım ki Resûl-i Ekrem’i örnek 
aldığımız ölçüde imanımız, insanlığımız ve 
toplumumuz özlediği güzel günlere kavuşacaktır. 
İşte o zaman Peygamber Efendimizin mevlidi,
hepimizin dünyasında gerçek anlamda yeniden 
doğuş olacaktır.
Muhterem Müslümanlar! 
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Mevlid gecesini 
takip eden hafta Mevlid-i Nebi Haftası olarak idrak 
edilecektir. Başkanlığımız bu yıl, Mevlid-i Nebi 
Haftası temasını “Peygamberimiz ve Aile” olarak 
belirlemiştir. Zira bencilliğin ve çıkar ilişkilerinin 
girdabında huzurun kaybedildiği, sevginin maddi 
kaygılar içerisinde hapsedildiği dünyamızda en çok 
aile değerlerimiz zarar görmektedir. Dolayısıyla 
ailenin kurulması, korunması ve sağlıklı bir şekilde 
geleceğe taşınması hepimizin sorumluluğudur. 
Her konuda olduğu gibi aile konusunda da en 
güzel örneğimiz Allah Resûlü (s.a.s)’dir. Mevlid-i 
Nebi Haftası boyunca gerçekleştirilecek etkinliklerle 
Sevgili Peygamberimizin hâne-i saadetindeki sevgi, 
şefkat, güven, huzur ve istişare ortamı toplumumuzla 
paylaşılacak, günümüzde aile kurumunun yaşadığı 
sorunlara Kur’an ve sünnet ışığında çözümler 
getirilmeye çalışılacaktır. 
Bu vesile ile Mevlid-i Nebi gecemizi tebrik 
ediyor, haftamızın aziz milletimize ve bütün İslam 
âlemine hayırlar getirmesini Yüce Rabbimizden 
niyaz ediyoruz.
 
1
İbn Hanbel, II, 381.
2 Tirmizî, Menâkıb, 74.
3
İbn Mâce, Et’ime, 30.
4 Müslim, Zikir, 72.
5 Ahzâb, 33/21.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

YORUM EKLE