Mevlidi Nebi

Salât ve Selâm Senin Üzerine Olsun Ey 
Allah’ın Resûlü! Salât ve Selâm Senin Üzerine 
Olsun Ey Allah’ın Habibi! Salât ve Selâm Senin 
Üzerine Olsun Ey Âlemlere Rahmet Nebi!
Kardeşlerim!
Önümüzdeki Çarşamba’yı Perşembe’ye bağlayan 
gece hep birlikte Mevlid-i Nebi’yi idrak edeceğiz.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Muhammed 
Mustafa (s.a.s) Efendimizin dünyayı teşriflerini bir kez 
daha coşkuyla kutlayacağız. Geceniz şimdiden 
mübarek olsun. Yüce Rabbimiz, Resûl-i Ekrem 
Efendimize duyduğumuz derin hürmet ve 
muhabbetimizi hiçbir zaman eksik etmesin. Bizleri 
onun yolundan, sünnet-i seniyyesinden bir an olsun 
ayırmasın. 
Aziz Müminler!
Ümmeti olma bahtiyarlığına erdiğimiz Resûlullah
Efendimiz, insanlığa sorumluluk ve görevlerini 
yeniden hatırlatan son peygamberdir. O bizlere; hayata 
ve ölüme, maziye ve istikbale dair mümince bir bakışı 
öğretmiştir. Teslimiyet ve sadakati, hak ve hakikati, 
insaf ve vicdanı, adalet ve fazileti, sabır ve hoşgörüyü 
bizzat yaşayarak göstermiştir. 
Kardeşlerim!
Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in ümmeti olarak 
bizlere düşen ilk vazife, onu doğru tanıyıp doğru 
anlamaktır. Onu doğru tanıyıp doğru anlamak ise 
öncelikle yaratılışın gaye ve hikmetini, insanî ve ahlâkî 
değerleri, onun hayat anlayışını, şefkat ve merhamet 
yüklü bakışını anlamaktan geçer. Peygamberimizi 
doğru tanımak, hayat kitabımız Kur’an-ı Kerim’i daha 
iyi anlamaya vesile olacaktır. Zira Yüce Kitabımız, 
Peygamberimizle yaşanan bir hayata dönüşmüştür.
Kıymetli Kardeşlerim!
Yüce Rabbimiz, “Andolsun, Allah’ın
Resülünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe 
kavuşmayı uman, Allah’ı çokça zikreden kimseler 
için güzel örnekler vardır.”1 buyurmuştur. 
Peygamberimiz (s.a.s) de kendisinin rahmet ve tövbe 
peygamberi olduğunu belirtmiştir. 2
Bu âyet-i kerime ve hadis-i şerif bizlere 
göstermektedir ki; Peygamberimizi doğru anlamakla 
birlikte bizlere düşen asıl vazife, onun bizlere 
yaşayarak öğrettiği Kur’an-ı Kerim’i hayatımıza doğru 
yansıtmaktır. Peygamber Efendimizin örnekliğini, 
güzel ahlakını kendimize şiar edinmektir. Onun gibi 
örnek bir mümin, iyi bir insan olmak için gayret 
göstermektir. Onun gibi sadakatli bir eş, hayırlı bir 
evlat, şefkatli bir dede, merhametli bir baba olmaya 
çalışmaktır. Onun gibi emin bir komşu, candan bir 
kardeş, vefalı bir akraba olarak tanınmaktır. 
Aziz Kardeşlerim!
Bugün insanlık, Peygamberimiz (s.a.s)’in güzel 
ahlakına, eşsiz örnekliğine her zamankinden daha fazla 
muhtaçtır. Zira insanlık, huzursuzluk girdabında, 
zulüm ve haksızlıkların karanlığında savrulmaktadır. 
Resûlullah Efendimizin idealleri, varlık ve insan 
tasavvuru tam olarak kavranamadığı için özellikle 
İslam coğrafyasında terör, şiddet, savaş ve vahşet kol 
gezmektedir. Peygamberimizin öldürmeyi değil 
yaşatmayı esas alan anlayışı bir kenara bırakıldığı için 
İslam diyarlarında her gün nice insan acımasızca 
katledilmektedir. 
Kardeşlerim!
Bugün Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e karşı 
yapılabilecek en büyük ihanet, onun mübarek adının 
bir takım karanlık düşüncelere alet edilmeye 
çalışılmasıdır. İnsanlığa takdim ettiği yüce değerler 
kullanılarak güç ve çıkar devşirilmesidir. Mümin 
gönüllerdeki tertemiz peygamber sevgisi ve 
muhabbetinin hayasızca istismar edilmesidir. 
Unutulmamalıdır ki; Peygamberimizin sünneti ve 
sireti, örnek hayatı, bizlere miras bıraktığı yüce 
değerler, müminler olarak hepimize emanettir. 
Rabbimiz, bizleri bu emanetlere sahip çıkan emin 
kullarından eylesin. 
Aziz Müminler!
Bugün yavrularımızı kendilerine emanet 
ettiğimiz, nesillerimizin yetişmesinde büyük emekleri 
olan öğretmenlerimizin günüdür. Değerli 
öğretmenlerimizin gününü kutlarken aynı zamanda 
yarın da “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü”
olduğunu hatırlatmak istiyorum. Bu günler vesilesiyle 
Peygamberimizin ilme, alime ve kadına verdiği değeri
asla unutmamalıyız. Üzerimize düşen görev ve 
sorumluluklarımızı ihmal etmemeliyiz. 
Hutbemi istiklal şairimizin Peygamberimize 
yönelik şu dizeleriyle bitirmek istiyorum: 
Dünya neye sahipse, onun vergisidir hep,
Medyun ona cemiyeti, medyun ona ferdi,
Medyundur o masuma bütün bir beşeriyet,
Ya Rab! Bizi mahşerde bu ikrar ile haşret!
 
1 Ahzâb, 33/21.
2 Müslim, Fedâil, 126.
Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

YORUM EKLE