Bel ağrısı en çok 20 ile 40 yaşları arasında görülüyor

Toplumda çok sık rastlanan bel ağrısı sendromunun en çok 20 ve 40 yaşları arasında görüldüğünü belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Sinan Karaağaç, ağrılardan kurtulmak için gerekli tedavi yöntemlerini anlattı.Dünya nüfusunun...

Bel ağrısı en çok 20 ile 40 yaşları arasında görülüyor

Toplumda çok sık rastlanan bel ağrısı sendromunun en çok 20 ve 40 yaşları arasında görüldüğünü belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Sinan Karaağaç, ağrılardan kurtulmak için gerekli tedavi yöntemlerini anlattı.

Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 80’inin belli aralıklarla karşılaştığı bel ağrıları ile ilgili Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Sinan Karaağaç, bel ağrısına sebep olan durumları, bel ağrısı ile ilgili yapılan tetkikleri ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgiler verdi.

"Bel, vücudun tüm yükünü taşır"

Belin 5 adet omurdan, bu omurlar arasında yer alan kıkırdak disk materyalinden, omurları birbirine bağlayan eklemlerden ve bunlara destek olan yumuşak dokulardan oluştuğunu belirten Özel Ege Şehir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Sinan Karaağaç. "Belin vücudun yükünü taşıma,hareketlere katkıda bulunma,omurilik ve sinirleri koruma gibi başlıca görevleri vardır. Bel ağrıları, üst solunum yolu enfeksiyonlarından (nezle,grip gibi) sonra en sık rastlanan şikayet sebebidir ve en önemli iş-güç kayıp nedenlerindendir. Bel ağrıları en çok 20-40 yaşlar arasında, ağır kaldırma,travma,ters harekette bulunma gibi durumlarda görülmektedir" dedi.

"Kıkırdak ve omurga kökenli ağrılar önemli"

Bel ağrılarının yüzde 90’ı 6 hafta içinde geçerken, yüzde 10 kadarı kronikleştiğinin altını çizen Karaağaç, "4-6 hafta içinde geçen ağrıların çoğu kas-iskelet sisteminden kaynaklanmaktadır. Bel fıtıkları ise bel ağrılarına sebep olan, klinikte en çok karşılaştığımız başlıca nedenlerden biridir. Bel fıtıklarında en çok şikayet bel ile beraber bacakta ağrı ve uyuşmadır. Bel kaymalarında, kaymanın derecesine göre, bel ağrısı kalçalara ve bacaklara doğru yayılabilmektedir.Kanal daralmalarında özellikle yürürken bacaklarda uyuşma olmaya başlar ve hasta bir süre gittikten sonra dinlenmek ve çömelmek zorunda hisseder.Kıkırdak yaşlanmasında ise, en çok ayakta durdukça artan bel ağrıları olur. Bu ağrılar ise çoğu zaman FTR Algoloji (ağrı) ile tedavi edilir" ifadelerini kullandı.

"Bel ağrısını engellemek için fazla kilolarınızdan kurtulun"

Bel ağrısından kurtulmak için yapılması gerekenleri de paylaşan Op. Dr. Sinan Karaağaç, "Omurga kaynaklı ağrılarda eğer rahatsızlık kişinin günlük aktivitelerini etkiliyorsa,her gün ilaç almak zorunda kalıyorsa Beyin ve Sinir Cerrahına (Nörolojik Cerrahi) başvurmasını tavsiye ederim. Bel ağrılarını engellemek ve tekrarlamalarını önlemek için fazla kilolardan kurtulmalı, sigara içmemeli, bel,sırt ve karın kaslarının kuvvetlendirilmesine yönelik egzersizler yapılmalı,uygun duruş,oturma ve yatma pozisyonlarının düzenlenmesi gerekir" dedi.

"Algolojik (Ağrı) yöntemleri hastanemizde uyguluyoruz"

Hastaların fizik tedavi ve diğer tedavilerden yarar görmezlerse ameliyathane koşullarında belden uygulanacak basit anestezi yöntemiyle yaklaşık 1 saat süren ameliyat ile fıtıklarından kurtulabileceğini de aktaran Karaağaç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İyileşme süreci de yaklaşık 2-3 günlük bir periyot, fizik tedaviyle beraber 1 ay içerisinde hasta normal yaşamına kavuşabiliyor. Hasta yinede aynı şekilde hareketlerine, eğilip doğrulmalarına, kilolarına dikkat etmek zorundadır. Eğer kişinin ameliyat dışı bel ağrısı varsa bu da Algoloji yöntemleriyle tedavi edilebilir yani bel bölgesine uygulanacak özel iğneler aracılığıyla, lokal anestezi ile ilaç karışımı verilerek, hastalar 6 ay ila 2 yıl arasında bel şikayetlerinden yüzde yüz kurtulabilmektedir. Bu işlem sonrasında da kişilerin daha az hasta olması, kendisine dikkat etmesi gerekir. Nezle,grip bile önemlidir çünkü öksürünce belde fıtık artabilir. Bunlara dikkat edildiği zaman hastaların 2 yıla kadar bel fıtığı ile ilgili olan ağrıları, bacakta uyuşmaları, idrar tutamama gibi sıkıntıları varsa bunlar azalmaktadır. Anlattıklarımız algolojik yöntemlerdir. Bu yöntemler her hastane yapılamamaktadır. Özel ameliyathane koşullarında, ehil ellerde yapılabilmektedir. Bunu da Özel Ege Şehir Hastanesi olarak sağlayabiliyoruz."

YORUM EKLE
banner144
SIRADAKİ HABER

banner160