Çocuğunuzla konuşun

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşegül Ersoy, Çocuklarda Konuşmanın Gecikmesinin Sebepleri Hakkında Bilgi Verdi.

Çocuğunuzla konuşun

Bursa Özel Hayat Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşegül Ersoy, çocuklarda konuşmanın gecikmesinin sebepleri hakkında bilgi verdi.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşegül Ersoy, konuşmanın öğrenilebilmesi için başkalarının konuşmasını duymak, duyduğunu algılamak, söylemek istediğini seslendirebilmek gerektiğini söyledi. İnsanoğlunun hayatının ilk aylarından itibaren konuşma becerisinin hızla geliştiğini belirten Ersoy, “Yeni doğan döneminde bile bebeklerin ağlama şekline göre ağrı mı duydukları yoksa acıkmış mı oldukları anlaşılabilir. Hayatlarının birinci ayını dolduran bebekler agulamayla, altıncı ayını dolduranlarsa değişik sesler çıkararak ve karşısında konuşan kişiye bu seslerle cevap vererek iletişime geçer. 12 aylık bir bebek bilinçli 2-3 kelime söyleyebilirken, 2 yaşında 2-3 kelimelik cümle kurar. 3 yaşına gelen bir çocuğun kelime dağarcığındaysa 16-20 farklı eşya ismi ve 6-10 eylem bulunmaktadır” dedi.

Dil ve konuşmanın gecikmesinin birçok değişik sebebi olduğunu hatırlatan Dr. Ayşegül Ersoy, “Bunların arasında down sendromu, yarık damak/dudak anomalisi gibi genetik; işitme kaybı gibi işitsel; serebralpalsi, otizm gibi nöropsikiyatrik; 3 yaşın altında TV, tablet, telefon karşısında çok zaman geçirmek gibi psikososyal yoksunluk ve zekâ geriliği gibi sebepler de gelebilir” diye konuştu.

Dil gelişiminin, akademik başarı için de önemli olduğuna işaret eden Dr. Ersoy, şöyle konuştu:

“2-5 yaş arası dil bozukluğu yaşayan çocuklar okul çağında okuma ile ilgili de güçlükle karşılaşabilirler. Peki, ne zaman çocuklarda konuşma/dil gelişimi ile ilgili ayrıntılı inceleme gerekir? 12-15 ayına gelmiş bir çocuk (ba-ba, da-da, ma-ma) gibi sesler çıkarmıyorsa, herhangi bir zamanda adıyla seslenildiğinde bakmıyor ve ânî seslere tepki vermiyorsa, 18. aya geldiğinde tek kademeli basit yönergeleri yerine getiremiyorsa (anne nerede, topu al, ışık nerede), 2 yaşında hâlâ hiç anlamlı kelime yoksa, 3 yaşında iki kelimeli (özneli yüklemli) cümlesi yoksa, 4-5 yaşında basit hikâye anlatamıyor ve konuşması anlaşılmıyorsa ayrıntılı psikiyatrik değerlendirme gerekmektedir.”

Konuşmayı ihmâl etmeyin

Ersoy, “Çocuğunuzla konuşun, onun konuşmasını ve oyun oynamasını kolaylaştırıp destekleyin. Çocuğun sorularına yaşına uygun cevaplar verin, soru sormasını teşvik edin. Sosyalleşmesini önemseyin ve başka çocuklarla ya da kardeşleriyle oynama/paylaşma fırsatları verin. Güven duygusunu geliştirmek için onu olduğu gibi (şartsız) sevdiğinizi gösterin ve söyleyin. Bağımsızlaşmasını destekleyin, ancak esnek, tutarlı ve gerektiğinde sınırlayıcı da olsa kurallar koyun. Ebeveyn olarak kendi ilişki ve evlilik yaşantınızın sağlıklı ve dengeli olması için çaba gösterin. Sözlerinize kıyasla davranışlarınızın dikkate alındığını bilin. Çocuklar erişkinlerin bol konuşmasından değil tutum ve davranışlarından etkilenir ve bunları örnek alır, sorunlu davranışlar olsa da. Çocuklarınızla diyaloğunuzda serinkanlı olmaya çalışın, çünkü onlar erişkinlerin sâkin davranışlarına daha iyi cevap verirler” şeklinde konuştu.

Güncelleme Tarihi: 09 Temmuz 2019, 13:49
YORUM EKLE
banner144
SIRADAKİ HABER

banner160