Sorumluluk Sahibi Baba olabilmek


Muhterem Müslümanlar!
Yüce Rabbimizin insanoğluna lütfettiği en 
kıymetli nimetlerden biri aile olmaktır. Zira aile
güvendir, dayanaktır, sığınaktır. İyilikte 
yardımlaşmak, el birliğiyle kötülüğe engel olmaktır.
Aile aynı zamanda insanı geleceğe hazırlayan en 
önemli kurumdur. İnsan ilk eğitimini ailesinden alır. 
Karakteri aile ocağında şekillenir. Sevgiyi, saygıyı, 
dürüstlüğü önce anne babasından öğrenir. 
Ailede anne ile birlikte babaya da önemli 
görevler düşmektedir. Babanın sorumluluğu ailesinin
maddi ihtiyaçlarını karşılamaktan ibaret değildir. 
Merhamet eğitimi almış, güzel ahlakla donanmış, 
değerlerini benimsemiş bir nesil yetiştirmek her
babanın öncelikli sorumluluğudur. Hutbemin başında 
okuduğum hadis-i şerifte Peygamberimiz (s.a.s) şöyle 
buyurmaktadır: “Bir baba çocuğuna güzel ahlâktan 
daha değerli bir miras bırakmış olamaz.”1
Aziz Müminler!
Baba olmak, Hz. Nuh misali evladının imanla 
şereflenmesi için gayret göstermektir. Onun dünya ve 
ahiret saadetini kazanması için çırpınmaktır. Hz. 
Nuh, tevhit gemisine binmeyi reddeden oğluna son 
bir umutla şöyle seslenmişti: “…Haydi yavrum gel, 
sen de bizimle birlikte gemiye bin, kâfirlerle 
beraber olma!”2
Kıymetli Müslümanlar!
Baba olmak, Hz. İbrahim misali duayı dilinden 
düşürmemektir. İtaatkâr bir kul olabilmek için 
Allah’a sığınmaktır. Salih bir nesil için O’na 
yalvarmaktır. Nitekim İbrahim (a.s) Rabbine şöyle 
niyaz etmişti: “Ey Rabbimiz! Bizi sana teslim 
olanlardan eyle, soyumuzdan da sana teslim 
olacak bir ümmet çıkar. Bize ibadet usullerimizi 
göster, tövbemizi kabul et. Şüphesiz tövbeleri 
kabul eden, merhameti bol olan yalnız sensin.”
3
“Rabbim! Beni ve soyumdan gelecek olanları 
namaza devam edenlerden eyle! Ey Rabbimiz, 
duamı kabul eyle!”4
Değerli Müminler!
Baba olmak, Hz. Yakup gibi zorluklar 
karşısında metanetini korumaktır. Ne kadar ağır 
olursa olsun dünya imtihanını sabır ve tevekkülle 
karşılamaktır. Evladına daima sevgiyi, merhameti, 
adaleti ve şefkati aşılamaktır. Yanlış yaptıklarında 
onları uyarmak ama hiçbir zaman onlardan ümidini 
kesmemektir. Hz. Yakup, kıskançlıkları sebebiyle 
kardeşleri Hz. Yusuf’u kuyuya atan çocuklarına şöyle 
seslenmiştir: “…Hayır! Nefsiniz sizi kötü bir iş 
yapmaya sürüklemiş; artık bana düşen güzelce 
sabretmektir. Anlattığınız şeyler karşısında, bana 
yardım edecek olan ise ancak Allah’tır.”
5
Aziz Müslümanlar!
Baba olmak, Hz. Lokman gibi evladına şefkatle 
öğüt vermektir. Ona doğruyu ve yanlışı, haramı ve 
helali öğretmektir. Hz. Lokman, oğluna şu güzel 
nasihatlerde bulunmuştur: “Yavrucuğum! Allah’a 
ortak koşma; çünkü O’na ortak koşmak elbette
büyük bir zulümdür.” “Yavrucuğum, namazını 
özenle kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye 
çalış, başına gelen musibetlere sabret.” “Gurura 
kapılarak insanlara burun kıvırma, yeryüzünde 
böbürlenerek yürüme; unutma ki Allah gurura 
kapılıp kendini beğenen hiç kimseyi sevmez.”
“Yürüyüşünde ölçülü ol, sesini de yükseltme…”6
Değerli Müslümanlar!
Baba olmak, âlemlere rahmet olarak gönderilen 
Peygamberimizin sünnetinin izinde yürümektir. Allah 
Resûlü (s.a.s), örnek bir aile babasıydı. Çocukları 
arasında hiçbir ayrım yapmazdı. Kızı Fatıma’yı 
görünce ayağa kalkar, elinden tutar, şefkatle öper ve 
kendi yerine oturturdu.
7 O sadece kendi yavrularına
değil bütün çocuklara anlayışlı davranırdı.
Peygamberimizin terbiyesinde büyüyen Hz. Enes, 
Resûl-i Ekrem’den şöyle bahseder: “Resûlullah’a on 
sene hizmet ettim. Vallahi bana bir kez olsun ‘Öf!’
bile demedi.”
8
Muhterem Müminler!
Çocuklarımız bizden ilgi ve şefkat bekler. 
Yanımızda değerli olduklarını hissetmek ister. Hayatı 
öğrenirken, kendilerine rehberlik edecek pusula, 
sığınacakları liman olmamızı arzu eder. Öyleyse
günlük hayatın koşuşturması ve geçim telaşı içinde
çocuklarımızı ihmal etmeyelim. Dinine, vatanına ve 
bütün insanlığa faydalı nesiller yetiştirmek için her 
türlü fedakârlığı gösterelim. Yavrularımızı
sevgimizden, ilgimizden ve duamızdan mahrum 
bırakmayalım.

YORUM EKLE