Sultan Vahideddin ‘İzmir Marşı’ için ne demişti?

Osmanlıcılık adına bir kesimin İzmir Marşı ile ilgili rahatsızlığı var. Bu marşı duyunca ayet dinlemiş papaz gibi bir rulet-i haliyeye giriyorlar. Aynı kesim Anadolu'daki Kurtuluş Hareketi'ni de Sultan Vahideddin'in başlattığını dillerinden düşürmüyor. Amenna bu kısmına itirazımız da pek yok. Kısmen doğru. Ancak bu marşa antipati besleyen Vahideddinciler bir yana acaba Sultan Vahideddin bu marş için ne düşünüyordu? Buyrun hadiseyi Sultan Vahideddin'in torunu Hümeyra Hanımsultan'dan bizzat dinleyelim:

“..Biz daha memleketten çıkmadan önce, Refet Paşa İstanbul'a gelmişti. Her tarafta bayram yapılıyordu. Bugünlerde 'Yaşa Mustafa Kemal Paşa’ diye bir marş söyleniyordu. Ben de dayımla beraber (Sultan Vahideddin’in oğlu Şehzade Ertuğrul Efendi’yle) bu marşı ezberlemiştim. Dışarı gitmemize kadar hep söylerdik. Bir gün Villa Manolya'da Şahbabamın penceresi altında dayımla oynarken yine bu marşı söylüyorduk. Kalfalardan biri geldi, 'Aman cicim, Şahbabanızı kızdırmak mı istiyorsunuz? Sakın böyle 'yaşa' demeyin. Hiç Yaşa Mustafa Kemal Paşa’ olur mu? 'Kahrolsun' diye söyleyin. Yoksa Şahbabanız kızar' dedi. Çocukluk işte.. İnandık, öyle söylemeye başladık. Birden, Şahbabamın üst kattaki dairesinin penceresi açıldı. Dışarıya sarkarak 'Çabuk buraya gelin!' diye bağırdı. Çok kızgındı. Onu ilk defa böyle görüyordum. Bizi her zaman çağırıp konuşan, şeker falan veren Şahbabamızın yerinde sanki bir başkası vardı. Dayımla beraber korka korka yukarı çıktık.

Şahbabamın ciğerlerinden biri yoktu. Ama üstüste sigara içer, birini söndürmeden ötekini yakardı. Kehribar bir ağızlığı vardı. Masasının üzerinde hep büyük bir 'Regie Turc' sigarası paketi durur, içtiği sigaraların küllerini Bergama işi, su dolu bir kâseye atardı. Odasına girdiğimizde rengi kıpkırmızıydı. Hiç kimseye yüksek sesle söz söylemeyen Şahbabamı ilk defa böyle hiddetli görüyordum. İzmariti su dolu kaba attı. 'Cızzz' diye çıkan sesi aradan 60 seneden fazla geçmesine rağmen hâlâ unutamam.

Bize 'Bu marşın sözlerini kim değiştirdi?' diye sordu. Dayımla titreye titreye olanları anlattık. 'Cahil kalfa!' dedi. Elleriyle göstererek “Bana bakın! Bir daha böyle bir şey söylediğinizi işitirsem ağzınızı tutar, kulaklarınıza kadar ayırırım. Mustafa Kemal bir Türk askeridir. Türk paşasıdır. Benim paşamdır. Hiçbir Türk askerine hakaret edilmesine izin vermem.”

Mustafa Kemal ile Sultan Vahideddin’in siyasi çizgileri elbette birbirine çok uzak. Birisinin daha o günlerde cumhuriyetçi olduğu biliniyor diğeri saltanattan yana hatta Abdülhamid'i örnek aldığı yakın çevresinin ifadesi. Ancak bu farklılığa rağmen üslup ve birbirlerine bakış açıları belli. Marşın değiştirilip Mustafa Kemal hakkında çirkin ifadelere Sultan Vahideddin bile tahammül edemezken; bugün Vahideddin adına sultandan çok sultancı olan bu sözde Osmanlıcıların Mustafa Kemal hakkında ağıza alınmayacak sözlerine ne diyeceğiz?

Desek desek “Cahil kalfa!” der geçeriz..

YORUM EKLE