Yalan yere yemin etmek

"Yalan yere yemin ederek, birinin malını alan kimse, kıyamet günü, Allahü teâlâyı gadablı görecektir."

Sual: Yalan söylemenin ve yalan yere yemin etmenin günahı, çok mu büyüktür?

Cevap: Bir gün Resûlullah efendimiz, yanındakilere hitaben;

(Tüccarın, pazarcıların çoğu facirdir!) buyurur. Onlar da sebebini sorunca; (Alışverişleri helal olmaz. Çünkü, çok yemin ederek günaha girerler ve yalan söylerler) buyururlar. Hadîs-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Yalan yere yemin ederek, birinin malını alan kimse, kıyamet günü, Allahü teâlâyı gadablı görecektir.)

(İman sahibi, her kabahati yapabilir. Fakat, hıyanet yapamaz ve yalan söyleyemez.)

Peygamber efendimiz yalan söylemeye izin konusunda;

(Yalan üç yerde caiz olur: Harpte ve her zaman, din düşmanlarının zararından korunmak veya Müslümanları korumak için. İkincisi, iki Müslümanı barıştırmak için, birinden diğerine iyi laf getirmek. Üçüncüsü, zevcelerini idare etmek için) buyurmuşlardır.

Zalimden, bir Müslümanın bulunduğu yeri, malını, günahını saklamak, iki Müslümanın arasının açılmasını önlemek, malını korumak, Müslümanın sırrının meydana çıkmaması ve bunlar gibi haramları önlemek için, yalan söylemek caiz olur. Ölmemek için leş yemeye benzer.

           ***

Sual: Gayr-i müslim memleketlerde yaşayıp İslâmiyeti duymamış olanların ve bunların küçükken ölen çocuklarının ahiretteki durumları ne olacaktır?

Cevap: Bu konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabında buyuruyor ki:

“Bu fakire göre, dağda yetişip, hiçbir din duymayıp, puta tapan müşrikler, ne Cennete, ne de Cehenneme girmeyeceklerdir. Ahirette dirildikten sonra, hesaba çekilip, zulümleri, kabahatleri kadar, mahşer yerinde azab çekeceklerdir. Herkesin hakkı verildikten sonra, bütün hayvanlar gibi, bunlar da, yok edileceklerdir. Bir yerde sonsuz kalmayacaklardır. Herkesin aklı, dünya işlerinde bile, şaşırıp yanılırken, Allahü teâlânın, akılları ile bulamadıkları için, kullarını ateşte sonsuz olarak yakacağını söylemek, bu fakire çok ağır gelmektedir. Küçükken ölen kafir çocukları da, böyle yok olacaklardır.

Bir Peygamberin vefatından sonra, zalimler tarafından din bozularak, unutulduğu yerlerde yaşayıp, Peygamberlerden ve İslâmiyetten haberi olmayan insanlar da, Cennete ve Cehenneme sokulmayacak, böyle tekrar yok edileceklerdir.” Gayr-i müslim memleketlerinde yaşayıp, İslâmiyeti işitmeyenler de böyledir.

YORUM EKLE

banner160