Ayvalık’ta çevrecilerden faciaya sert tepki

  Balıkesir’in Ayvalık ilçesinin Karaayıt kırsal mahallesinde bulunan bir demir zenginleştirme maden tesisinin katı atık deposunda geçtiğimiz hafta meydana gelen çökme sonucunda yaşanılan çevre faciasına çevrecilerden sert tepki geldi.  

Ayvalık’ta çevrecilerden faciaya sert tepki

Ayvalık Tabiat Platformu bünyesindeki çevrecilerin olayın yaşandığı depolama alanının pasa yığınlarının önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasına; Ayvalık Belediye Başkan Vekili Merih Arslan, Belediye Başkan Yardımcıları; Erkan Karasu, Murat Akıner, Ayvalık Belediyesi Hukuk Danışmanı Günay Benli, belediye meclis üyeleri,  Karaayıt Mahallesi Muhtarı Bayram Kaçar, Bergama ve Burhaniye Çevre Platformları,  mahalle sakini köylüler ve kalabalık bir vatandaş topluluğu da katılımlarıyla destek verdi.

Ayvalık Tabiat Platformu Sözcüsü Nebahat Dinler ve Karaayıt Kırsal Mahallesi Muhtarı Bayram Kaçar’ın yaşanılan çevresel facia ile ilgili yaptıkları açıklamaların ardından,  eylemde konuşan Ayvalık Belediye Başkan Vekili Merih Arslan, “BİLFER Madenciliğin faaliyetlerini durdurması adına Belediye Başkanımız Mesut Ergin ile birlikte, göreve geldiğimiz günden itibaren hukuki süreçler başta olmak üzere, vatandaşlarımızla birlikte mücadele ediyoruz. Patlayan havuzlardan baraj suyuna karışan sulardan numuneler aldık. Çevre İl Müdürlüğü’ne gönderdik ve gerekli şikâyetimizi yaptık, sonuçlarını hep birlikte göreceğiz” dedi.

Ayvalık Tabiat Platformu adına basın açıklamasını seslendiren Saadettin Karabulut ise yaptığı açıklamada, maden kazaları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşamı tehdit ettiğine işaret ederek, “Galeriler çöküyor, atık barajları yıkılıyor, toprak kaymaları oluyor, siyanürlü, asitli, ağır metalli atık su sızıntıları meydana geliyor. Bu kazalardan biri de 12 Aralık Pazar Günü, Karaayıt köyüne 300 metre mesafedeki Bilfer Madencilik A. Ş. Tarafından işletilen demir cevheri zenginleştirme tesisinin hemen yanımızda bulunan atık sahasında yaşandı. Yağışlarla ağırlaşan maden atıkları çökerek çevreye ve su kaynaklarına aktı. Vahşi madencilik anlayışıyla biriktirilen tonlarca atığın içerisinde bulunan ağır metaller derelere ve bu derelerin döküldüğü Madra Barajı’na döküldü.

Bu yılın başında yine aynı madende atık depolama alanı çökmüş ve zehirli atıklar Madra Barajı’na bağlanan dereye dolmuş, şirket atık depolama alanının çevresine beton bloklar koyarak sözüm ona önlem almıştı. Gerekli olan denetimler ve cezai yaptırımlar uygulanmadığını yaşanan ikinci felaketle görmüş olduk” ifadelerini kullandı. (Suat Salgın)

 

“SU VARLIKLARI TİTİZLİKLE KORUNMALIDIR” 

Tüm Dünya’nın kuraklıkla mücadele ettiği bir dönemde, çevrenin en önemli su varlığı olan Madra Barajı’nın yaşadığı büyük kirliliğin, başta ekmeğini bu topraktan çıkaran köylünün, Ayvalık Halkının ve tüm canlıların yaşamını tehdit ettiğini savunan Karabulut, “Bu baraj; Ayvalık, Altınova, Bergama ve Dikili’deki verimli tarım alanlarını sulamak ve Ayvalık’ın içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmıştır. Su varlıkları titizlikle korunmalıdır. Karaaayıt Köyü’nün meralarına el konularak kurulan zenginleştirme tesisinin Madra Barajına sıfır konumdaki açık ocak kısmı yıllardır ÇED’den muaf olarak işletilmektedir. Maden ocağının kendisi baraj için büyük tehlike arz etmektedir. Doğal yaşamın, şirketlerin kârı uğruna feda edilmesi, kabul edilemez. Bilfer Madencilik’in çevrede meydana getirdiği tahribat tek değildir. Bölgede bulunan 6 tane köyün sularında yüksek oranda arsenik çıkması nedeniyle ilçe sağlık müdürlüğü tarafından bu sulara içilemez raporu verilmiş, kamuoyu baskısı üzerine BASKİ tarafından arsenik arıtma sistemi kurulmak zorunda kalınmıştır. Arseniğin sulara karışması için patlatma-sondaj gibi faaliyetler yürütülmesi gerekmektedir ve ne tesadüftür ki bu köylerin tam merkezinde bu maden vardır.

Madenin oluiturduğu gürültü ve toz, Karaayıt köylülerini olumsuz etkilemekte, rüzgarlı havalarda köy toz baskısı altında kalmakta, hayvanlar düşük yapmakta ve ölmektedir. Yağışlı havalarda yağmur suları ile atıklar yeraltı sularına sızmaktadır. Sürekli genişleyen ve doymak bilmeyen madenin göz koyduğu meralar, mera komisyonunun oldubittileri ile köylüden alınarak madenciye tahsis edilmekte, halkın çıkarları değil şirket korunup kollanmaktadır” dedi.

 

“SERMAYEYİ DEĞİL DOĞAYI KORU!”

Ayvalık Tabiat Platformu tarafından yapılan açıklamada, “Şirketin 2020 yılında başvurduğu, “Ayvalık Bilfer Maden Atıkları Düzenli Depolama Tesisi Projesi” için ise tüm itirazlara rağmen ‘ÇED Olumlu’ kararı verildi. Ayvalık Tabiat Platformu ve Ayvalık Belediyesi tarafından açtığımız dava aleyhimize sonuçlansa da, temyiz hakkımızı kullanarak mücadelemizi sürdürüyoruz. Hukuksal sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız” denildi.

Su havzalarında ve korunan alanlarda asla maden işletmeciliği yapılmaması gerektiği yaşanan bu felaketle bir kez daha açığa çıktığının savunulduğu açıklamada, “Doğal yaşama yönelen bu saldırı karşısında doğanın, kuşun, karıncanın, çiçeğin, insanın haklarını savunmaya hep birlikte devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Karaayıt köylüsü yalnız değildir. Buradan, Karaayıt Köyü’nden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı, Sağlık Bakanlığı’nı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı, Balıkesir Valiliği’ni, Cumhuriyet Savcılığı’nı acilen bir kez daha göreve çağırıyoruz: Felaketin boyutları incelensin, Madra Barajı, dere ve civar sularda ağır metal ve kirlilik tahlilleri yapılarak sonuçlar kamuoyu ile paylaşılsın ve gerekli önlemler alınsın. Çevre felaketine yol açan sorumlular tespit edilerek yargılansın. Bilfer, ‘Ayazmant Demir Madeni Projesi’ ruhsatı iptal edilsin ve acilen kapatılsın. Maden ve atık alanı ivedilikle rehabilite edilsin” ifadeleri yer aldı.

Ayvalık Tabiat Platformu adına Sadettin Karabulut’un okuduğu açıklama, sık sık  ‘Madeni değil, yaşamı savunuyoruz’, ‘Sermayeyi değil doğayı koru’, ‘Maden kazası değil çevre felaketi’ ve ‘Bilfer karayıt’ı terket’ sloganlarıyla kesildi. (Suat Salgın)

Güncelleme Tarihi: 18 Aralık 2021, 14:50

Körfezde Haber®

YORUM EKLE
banner144
SIRADAKİ HABER