Pırıl pırıl bir havada muhteşem ormanlık alanlardan geçerek, hafif bir rampayla Fazlıca Köyü’ne varılıyor. Kuzey Ege’nin incilerinden Havrana sadece sekiz kilometre mesafede bulunan Fazlıca Köyü gidip görülesi köy gibi bir köy. Eski köylerin mahalle statüsüyle köylükten çıkıp şehirleşmesi gerçek köylere hasretimizi giderek çoğaltıyor olsa gerek.

Geçen hafta bir telefon aldım, telefonun ucundaki Fazlıca Köyü’nün kadınları coşkuyla köylerine davet ediyorlardı beni. Derken fotoğraf sanatçısı Haşmet Demirbil’in mihmandarlığında düştük yollara. Arıcılık kursunu yeni bitirmiş olan hanımlar yakın zamanda da aşçılık üzerine kurs görmek istiyorlarmış. Arıcılık kursundan çok yarar sağlamış olan Fazlıcalı kadınlarla aşçılık kursu öncesi son derece keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Fazlıca Köyü, zeytin başta olmak üzere kestane, ceviz, badem, incir, orman meyveleri, bal ve hayvancılık üzerine verimli bir köy. Sahip olduğu değerli besinleri işleyerek değerlendirmek ve pazarlamak konusunda yüreklendirilmeyi fazlasıyla hak eden köy kadınlarının aile bütçesine katkı sağlama istekleri bana da ilham verdi. Uzun uzun sohbet ettik, şehirlilerin özlem duyduğu köy ürünlerinin farklı dokunuşlarla köy ekonomisi ve köy kadınlarına geri dönüşümünün önemi üzerinde durduk. Aşçılık kursunun kendilerine nasıl imkânlar sağlayabileceği hususunda örneklere yer verdik.

Benim önemle üzerinde durduğum; köyün yaşlılarından eski kadim yemek tarifleri ve püf noktalarının öğrenilmesi olduğu için, genç hanımların dikkatini bu yöne çekmeye çalıştım. Her ne kadar yeni bilgiler öğrensek de eski bilgilerle harmanlayamadığımızda eksik kalıyoruz bu bir gerçek. Özgünlüğü koruyabilmenin önemi üzerinde durup, ülkemizde başka köylerdeki kooperatif ve dernekleşmiş kadın emeği çalışmalarından bolca söz ettik. İstedikten sonra imkânsız bir şey olmadığı konusunda hemfikir olmak güzeldi.

Metropollerde giderek yaygınlaşan köy ürünü talebi yakın gelecekte köy turizminin de önünü açacağı için köy kadınlarının ve elbette tüm köylünün tarıma dayalı üretimlerini hak ettikleri değere ulaştıracaktır. Önemli olan gayret gösterip değişen dünyanın farklılıklarını yakalamak ve gündelik hayatımıza cesaretle sokabilmek… 

Fazlıca İlkokulu Müdürü Mustafa Selçuk da söyleşimizde bizimle beraberdi ve desteğini esirgemedi sağ olsun. Öğrenci velisi olan anneler ile çok yararlı çalışmalar içinde olan Mustafa Bey, okul ve veli iş birliği konusunda ciddi çalışmalar içinde. Fazlıca güzel bir köy, çok güzel tertemiz ferah bir ilkokulu var. Özverili öğretmenleri, çalışan hizmetlileri ve son derece şeker minik öğrencileri var. Hele anaokulu minikleriyle de tanışmak onlarla sevgi sarmalı içinde olmak da çok keyifliydi. Evet, orada bir köy var uzakta ama aynı zamanda gönül yakınlığımızda…

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılını kutladığımız 2023 yılı tüm alanlarda hareketli geçiyor. Gerek Dünyadaki ülkeler bazında gerekse kişisel dünyalarımızda gözlenen hızlı değişimler çoğumuzun kendi cephelerinde daha yoğun çalışmasını gerektiriyor.

Fazlıca Köyü kadınları ile ortaklaşa yararlı bir söyleşiye imkân sağlayan Mustafa Selçuk Beye ve Haşmet Demirbil’e çok teşekkür ediyorum.