İki büyük şehre o gün bakılır

Dronla mı bakarsınız, yamaç paraşütü ile mi bilemem gari MERKEBİ ALAN TEE Üsküdar’ı geçer Karaca Ahmet’ e varır…

Başlıktaki söz, Meral AKŞENER’in. İstanbul ve Ankara gibi büyükşehir adaylarının desteklenip desteklenmeyeceği konusu için sorulan soruya verdiği yanıt. İşin ucunda yine hizmet aşkı değil pazarlık aşkı yattığı apaçık ortaya çıkmış durumda. Şehircilik mi partizanlık mı?

Başka cenahtan gelecek teklifler değerlendirilecek, hangisi dişine göre ise OKEYİ basacak. Kemal bey bunu da yerse ki yiyebilir İMAMOĞLU YEK BAŞINA İstanbul’da mücadele edecek demektir.

Mesela İMAMOĞLU ve YAVAŞ’IN KARŞISINA ÇIKACAK BOKSÖR VAR MI RİNGE ÇIKACAK? Olmadığına göre , birilerine göz kırpacaksınız anlamı çıkıyor. Mesela aklıma Balıkesir geldi. Saman altından suyu yürüterek AKP ile el ele verip, TURHAN ÇÖMEZ’i ortak aday gösterebilirsiniz. Her ne kadar ÇÖMEZ Erdoğan’a son bir yıldır yükleniyorsa da siyasette her şey mübahtır denmesi bizim ülkemiz için geçerlidir. BAHÇELİ, SOYLU gibi örnekler varken Çömez’in aday gösterilmesi için el sıkışılmasında hiçbir sakınca yoktur… İstanbul ve Ankara’da AKP, İKİNCİ BİR YENİLGİYİ GÖZE ALABİLECEK MİDİR? Hem yek başımıza mahalle seçimlerine katılacağız de, hem İSTANBUL ve Ankara için açık kapı bırak. Bunun adı siyaset ha. Geç bi kalem…

OLABİLEMEZ, OLABİLEBİLİR… Ülkemde siyaset böyle ne yapalım bunlarla idare edeceğiz. CHP genel başkanı Kemal bey de vekillere talimat göndermiş bu konuda bir söylemde bulunmayın. SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK hesabı. Sanki sular durulmuşta bulanmasın hikayesi… Bulanık suda balık avlama hikayesi. AKP kıs kıs gülüyordur bu duruma….

**************

SİYASET VE HUZUR

Günlük ulusal yayınları masanın üzerine yayıp üç no’lu sayfaları okuyan bir tek siyasetçi var mı? Olmadığına bahse girerim. Kabine de ülkenin huzurunun nasıl ÇUKUR dizisi gibi, kurşun adres sormaz misali cinai olaylarla dolu olduğunu görmediklerinin kanıtıdır. Sözde mafya yani çapulcular ülke sokaklarının temizlik işleri gibi sokak sokak el koymuş durumdalar. Kim oldukları bilindiği halde köklerini kazıyamayan ülke büyük bir zafiyet içindedir. Üç nolu sayfalar ülkenin terörle mücadelesi misali mücadele etmesi gereken boyutlara ulaştı. Her gün cinayet, her gün ne idüğü belirsiz kendilerine MAFYA süsü vererek öğünen tipi bozuklarla doldu. Bunları temizlemek Polis ve JANDARMA KADAR hukukun da başlıca görevi olmalı. Ülkemizde İÇİŞLERİ Bakanlığı, Adalet Bakanlığı var olduğuna göre bu işin üstesinden gelmek bu iki kurumun omuzlarındadır. Türk ceza hukuku yeniden yazılmalı, başta cinai olaylar ve uyuşturu ve tabiî ki silah bolluğunu önlemek adına Polis ve JANDARMAYA DA BÜYÜK VEBAL yüklemektedir. Ancak bu iki kurum görevlerini yapıyorlar ama iş siyasete bulaşmış olduğundan tüm yük iki bakanlığın uhdesindedir… Dış ülkelerde yeşeren uyuşturucu ve silah tacirleri ülkemizde konuşlanmış ve paşalar gibi hayat sürmekteler…

Uyuşturucu ve silah torbacıları başta olmak üzere bunların patronları toplanmalı, ceza kanununda yapılacak değişikliklerle en ağır cezalar takdim edilmeli. Neredeyse geçen gün yazdığım gibi önümüzdeki günlerde 10/15 yaşındaki çocuklar sokakta dekmancılık oynayacaklar. Demedi demeyin.

HUKUK büyük bir vebal altındadır… Anayasa da devamlı değişiklik kıpraşmaları yapacağınıza CEZA KANUNU’NA KIPRAŞMA YAPMAK İÇİN ÇABA SARFEDİN. Şayet bu düzenleme kıpraşmaları yapılmamaya devam ederse bunun adına taammüden uygulama denir… Konuyla ilgili enteresan bir haber dün Hürriyet gazetesinde yayınlandı “BAĞDAT CADDESİ DAĞ BAŞINA DÖNDÜ” başlığı ile verilen bir haber. İstanbul’un en elit semti DAĞ başı olmuş. Kimin eli kimin şeyinde belli değil. Silah ve uyuşturucu AVM si yani… Beğendiniz mi sayın BAKAN BEYLER..? Bu konuyla ilgili BAKANLIKLAR SİYASETİ BIRAKIP KENDİ İŞLERİNE BAKMALILAR. Uyuşturucu ve SİLAH SUNUMLARI NEREDEYSE avm’lerde sergilenecek. Zaten İNTERNETTEN SİLAH SATIŞI MEVCUT, YAKINDA UYUŞTURUCU SATIŞLARI DA BAŞLARSA HİÇ ŞAŞIRMAM…

****************

KORHAN HOCA HALA KAYIP

Gönen’de evinden köpeği ile birlikte dolaşmaya çıkan ekonomist KORHAN BERZEG 74 GÜNDÜR bulunamıyor. İş falcılara kadar düştü onlar da bulamıyorlar. Faili meçhul cinayetlere yeni bir misafir eklendi gibime geliyor. Kaçırıldı diyenler var. Ben de o fikre katılanlardanım. İstanbul’un göbeğinde dünyaca ünlü arap kökenli gazeteci kesilip biçilip, uçakla kaçırılmadı mı? Bu olay ülkemin büyük bir ayıbıdır… Benzetmek gibi olmasın KORHAN HOCANIN KAYIBINI BEN BU TARZA BAĞLAYANLARDANIM.

****************

EDREMİT’TE SÜKUNET

Yani ses kirliliği. 4 tekerlekli discolar, motorsiklet çatırtıları, pat patlar, egzosu patlak eski model araçlar. Şehrin göbeğinden geçen ağır vasıtaların inleyen nameleri. Hoparlörleri bozuk kavun karpuz ve hurdacı konserleri… Yani arzular şelale. Ne tür gürültü tercih ederseniz ücretsiz emrinizde… Çaresiz dertlere düştüm şarkısı gibi diyeceğim ama çaresi var, var da !!!!! Tatil beldesi diye isim takılan AKÇAY’DA GEL DE TATİL YAP. Gelenlerin aklına şaşırayım.

*************

DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER

“E-REÇETE, SAĞLIK BAKANLIĞI E-REÇETE sistemini başlattı”

By: gazeteler

Bizden not; SURİYE’li sığınmacılar kendi ülkelerinde görmedikleri lüksü görüyorlar. Bunlar bizi arkadan vurmayacaklarsa ben bir şey bilmiyorum. Çömez bu konuda,

İngiltere’de 600 bin Türk var. BEN 11 YIL bu ülkede hekimlik yaptım bir tane TÜRKÇE REÇETE GÖRMEDİM DİYOR. Ora İNGİLTERE, BURA Türkiye… Biz konuk severiz kıç bezlerini bile bedava veriyoruz. Besle kargayı oysun gözünü…

*************

ÇÜŞ

Borcu borca bağladı Ayşem türküsü gibi. Hazinemiz de böyle yapıyor.

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

BÜYÜTEÇ

Bir okurum, “Akçay iskelesinde bir yabancı bayraklı tekne

görürsem deve keseceğim” dedi. Akçay’ın kapı mührü var ama kapının tokmağı yok… Büyükşehir belediyesi sadece Ülkü yolunu ve bisiklet yürüme yolları yapsın… Sonra kalkıp Turizmden dem vursun. Gülmekten, klavyemi kıracaktım az kala…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN

ARSIZ GÜÇLÜ OLUNCA, HAKLIYI SUÇLU

ÇIKARIR

KONFÜÇYÜS

……………………………………..

METAMFETAMİN

Bu uyuşturucunun söylemi zor. Acaba torbacılar bu melaneti hangi isimle satıyorlar? Pazarlama müdürü olan sözde BARONLAR bi şeyler öğretmişlerdir. Hayat pahalılığı ile mücadele için en ucuz zehri ülkemiz monte ettiler. Çoluk çocuk bu zehre çikolatadan ucuz olmalı. Çocukları nasıl koruyacağız bilemem… Lise bazında bütün çocuklar büyük bir gözetim altına alınmalı. Elbette işin yükü ailelerde.

Torbacı. Bunlar yakalanıyor peki bu torbacılar konuşturulmuyor mu? nereden? kimden aldıklarını gibi.

Musluğun vanasını bulmak gerekir. Ne iş yaptığı belli olmayanların restaurantta üç bin lira hesap ödemesi falan…

YORUM EKLE