Badavut’u korursa fikri takip korur!

Kamuoyunda süregelen bir konunun çözüm üretilinceye kadar gündemde tutulmasına, “fikri takip” denir.

Fikri takip”in ana aktörleri, yazılı ve görsel basın, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve sorunu sahiplenen bireylerdir.

Gazeteciliğe başladığım 1981’den beri pek çok örneğini yaşadım. Takip edenleri takip ettim, bizzat olayların gelişimini takip ettim.

Gazetecilikte fikri takibin temel prensibi “ısrarcı” olmaktır.

Sonuca ulaşıncaya kadar gündemde tutmaktır.

Fikri takip konularından bazıları; Kamu yararına siyasilerin vaatleri, toplumdaki hukuksuzluklar, kamuyu zarara uğratan yolsuzluklar, illegal yapılanmalar, ekonomik, sağlık, eğitim sorunları, ulusal güvenlik

Basit bir örnek verelim. Olay 2015 yılında İzmir’in Konak Meydanında meydana geldi.

Bir bankanın para nakil aracı, trafiğe kapalı alana hızla girerek meydanın sembolü güvercinlerden beşini ezdi.

Hayvan Hakları Federasyonu İzmir Temsilcisi Esin Önder, güvercin başına 500 TL para cevazı uygulanması için Valiliğe başvurdu.

Önder, fikri takip sayesinde sonuç aldı.

ISRARCI OLMAK ŞART!

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Medya ve İletişim Bölümündeki “Alan gazeteciliği” derslerinde öğrencilerime gazetecilikte fikri takibi anlatırken bu örneği veririm.

Bu sivil toplum kuruluşlarının ve bireyin fikri takibidir.

Başka örnek mi?

Bundan 5-6 ay önce soğan depoları basıldı, stokçular kamuoyuna gösterildi. Sözde bunlar fırsat düşkünü, haksız kazanç peşindeki simsarlardı.

Televizyonlar gösterdi. Sonra aynı televizyonlarda depoları kapatılan, gizlediği soğan stoklarına el konulan, hakkında yasal işlem yapılan stokçu haberi göremedik.

Fikri takip nerede?

Toplumun yaşam kalitesini etkileyen her şey fikri takip konusudur.

Güncel bir örnek daha verelim.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazetede yayımlanan kararda, Ayvalık’ın Badavut mevkisindeki 1. ve 3. derece doğal sit kapsamına giren alanın harita ve koordinatları yer aldı.

Böylece Sarımsaklı Yarımadasındaki doğal sit kapsamına giren alanın, “Kesin korunacak hassas alan” olarak tescil ve ilan edilmesi kararlaştırıldı.

Bu coğrafya, güneşin doğuşu ve batışının en güzel izlendiği yerlerden biri…

Badavut plajı, granit, altın renkli incecik kumlarıyla güneşlenmek, denizde serinlemek isteyenlere huzurlu bir ortam sunuyor.

Sonbaharda kuşların göç hareketlerine ev sahipliği yapıyor…

AÇIKLIK VE NETLİK

Sit alanlarının tanımı ve kesin korunacak hassas alan gibi terimler, bu alana ilgisi düşük olan okurlar tarafından net ve açık olarak anlaşılması güçtür.

Basitçe ifade edelim.

Jeolojik devirlere ait olup ender bulunmaları nedeniyle olağanüstü özelliklere sahip yer üstünde, yeraltında ve su altında bulunan korunması gereken alanlar doğal sit alanları oluyor.

Bunlar da, “Kesin korunacak hassas alanlar, nitelikli doğal koruma alanları ve sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları” olarak üç kategoride ele alınıyor.

Konuya girmişken devam edelim.

Şu uzun cümleye dikkat edin lütfen.

Yürürlükteki kanun ve yönetmeliklerde yer aldığı şekilde veriyorum:

Kesin korunacak hassas alanlar ve nitelikli koruma alanlarını etkileyen, bu koruma bölgeleriyle bütünlük gösteren, korumaya katkı sağlayacak, doğal ve kültürel bakımdan uyumlu düşük yoğunlukta faaliyet, turizm ve yerleşimlere izin veren alanlardır.

Aynı şeyi anladınız sanırım.

İçinde yaşayacaksınız, tarihi yaşatacaksınız demek bu…

Tarihi dokunun varlığını, kendi varlığınız gibi koruyacaksınız…

Ülkenin turizm kaynaklarını, doğal ve kültürel varlıklarını olduğu gibi koruyarak kullanabilirsiniz.

Bir anlamda şöyle demek;

Hoyratlık yapmayın, hepsi benim olsun diye tahrip etmeyin, açgözlülük yapmayın, benden sonrası tufan demeyin, dünya mirasları olduğunu unutmayın, sizden önce nasıl korunduysa siz de koruyun

Diğer yanda insanın açgözlülüğü, sadece bugünü ve kendini düşünmesi, varlık alanında her şeyin kendisine ait olmasını istemesi gibi önlenemez zaafları ne olur?

Kanunlar, yönetmelikler nasıl uygulanır?

İşte konumuz tam olarak bu.

Fikri takip efendim, fikri takip!

Kanun uygulayıcıları, sivil toplum kuruluşları, duyarlı yurttaşları… Hepsi ama hepsi kaliteli bir yaşam standardı, yüksek medeniyet düzeyi istiyorsak hepsi devreye girmeli.

Fikri takibi bırakmamalıyız.

YORUM EKLE