Genç adam, dil neden benim en büyük meselem biliyor musun?

 

Soru cümlesiyle başlık atmam genelde...

Ancak bu soru, zihin açıcı bir başlangıcın kapısını aralıyor ve o ölçüde değerli..

Neydi soru?

Genç adam, dil neden benim en  büyük meselem biliyor musun?

Çünkü senin varlığın, anadilin olmadan bendeki karşılığı yarım.

Başkaları için de öyle. Hatta senin için de… Ana dilini iyi bilirsen varlığını idrak edebilir, yaşadığın topluluk için varlığını kabul ettirebilirsin.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Kurulu’nda “21 Şubat Uluslararası Anadili Günü” ilan edilişinin 20. yılındayız.

Dünya çapında kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği destekleme hedefi var bu kararın ardında…

Anadil nedir?

Etnik ve ulus düzeyinde toplulukların ilişki ve etkinliklerinde kullandıkları, anlaştıkları dil; o topluluğun anadilidir.

Bireyin herhangi bir eğitime tabi tutulmaksızın ailesi, çevresi ve içinde yaşadığı toplumu aracılığıyla öğrendiği dildir.

Yani anadil, öncelikle iletişim aracıdır.

İletişim, insanın varlık sürdürme biçimidir. Varlığımızı göstermenin en adil ürünüdür iletişim.

Anadil, aynı zamanda kültürü yaşatma, gelecek nesillere taşıma aracıdır.

UNESCO’nun çalışmasına göre dünyadaki 6 binden fazla dilden 2 bin 500’ü kaybolma tehlikesi altında…

Türkiye’de 18 dilin bu risk altında olduğu tespit edilmiş.

Asıl, Türkiye Türkçesinin durumu büyük risk altında.

Bu abartılı bir söylem değil.

Şu açıdan bakın. Kullanımdaki anadil, bir topluluğun geçmişindeki kültür unsurlarını yaşanılan zamana taşır, zamanın içindeki kültürel değerleri de barındırır. Zamanda yaşayanlar da o dilin geniş kullanım alanlarını aynı açıklık, berraklık ve anlaşılır olarak kullanır.

Anadil, anlam aktarır.

Yani kullanılan bir cümleyi, herkes aynı ölçüde ve aynı anlamda kavrar, idrak eder. Böylece kültürel kodlama ve açılım doğru yapılmıştır. Anadilin kültür taşıma ve iletişim aracı olma özelliği yerine getirilmiş olur.

Bu yazıyı yazma ilhamını veren Bulgaristan’da yaşayan soydaşımız, yakından tanıma şansı yakaladığım Mestanlı Belediye Meclis Başkanı Ömer Hüseyin’in, “21 Şubat Uluslararası Anadili Günü” dolayısıyla okuduğu bir şiirdir.

Hüseyin’in, Nazım Hikmet’in şiirini okurken kullandığı dilin arı, duru ve net olmasının nedeni ruhuna işlemiş olmasıdır. Anadil olmasıdır, etkili ve güçlü kılan.

 

 YAZAR VE YAZAN OLMAK

Yazmak ve konuşmak sorumluluk gerektirir.

Bireysel ve toplumsal sorumluluk…

En yaygın anlamıyla yazarlık, bir gazetede köşesi olanlara deniyor. Sonra kitap yazanlara... Günümüzde sosyal medya kaynaklarını kullanan herkes kendini “yazar” diye niteliyor.

Her gazeteci de artık yazar sıfatını kullanıyor.

Yazmak, yazan açısından anadilini iyi bilme sorumluluğu gerektirir. Televizyonlarda veya topluluk önünde konuşanlarda da konuşma sorumluluğunu idrak etmeyi...

Yazımın başında anadilin önemine dikkat çekerken, “21 Şubat Uluslararası Anadili Günü”ne atıfta bulundum. UNESCO’nun dert edindiği konuda biz de bir parça sorumluluk duymamız gerektiğine dikkat çekmek istedim

Başka da amacım, hedefim, eleştirmek istediğim kişi veya kurum yoktur.

Sadece yazanların neyi, nasıl yazdıklarına; konuşanların neyi, nasıl söylediklerine dikkat etmesini arzu ettiğimi belirttim.

Özellikle duygu, düşünce ve ifade biçimlerine önem veren birisi olarak…

30 yılı aşkın süre gazetecilik ve yazarlık yapan birisi olarak…

Yazma ve konuşma konularını dert edinen, bu konuda “Konuşuyorum O Halde Varım” kitabının yazarı olarak…

Üniversitelerde konuşma eğitimi, iletişim, gazetecilik dersleri veren öğretim görevlisi / eğitim gönüllüsü olarak, anadilin yılmaz savunucusu olarak bu beklentilerin hakkım olduğunu düşündüm.

Anadiliniz güçlü değilse, düşünce ve ifade yetkinliğiniz başkasının dünyasında hep bilgi ve görgünüzden kuşku duyulmasına yol açacaktır.

Anadili ana meseleniz değilse, zihinsel etkinliklerinizin yarım kalacağını bilmeniz gerekir.

Anadilinizde anlamını bilmediğiniz sözler üzerine kurduğunuz cümleleriniz, sizi amaçlarınıza asla ulaştırmayacaktır.

Dil, en güçlü düşünce aracıdır.

Anadiliniz; geçmişi, bugünkü hali ve geleceğiyle ilgili dertleriniz arasında değilse…

İlginiz, iletişiminiz ve ilişkilerinizin durumu hiç de iç açıcı değildir.

Anadiliniz, ana meseleniz değilse; siz, siz değilsinizdir.

YORUM EKLE