Kapanmayan yaramız: Kudüs

Cumanız Mübarek Olsun Aziz Müminler!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle 
buyuruyor: “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını 
gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan
çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya 
götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, 
hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) 
şöyle buyuruyor: “Üç mescit için ibadet maksadıyla 
yolculuğa çıkılabilir: Mescid-i Haram, Benim şu 
mescidim ve Mescid-i Aksa.”2
Kardeşlerim!
Kudüs, bizim gözbebeğimizdir. Kudüs, bizim 
tükenmeyen özlemimizdir. Kudüs, nice peygamberin 
tevhid mücadelesine sahne olmuş, ismiyle ve çevresiyle 
mukaddes ve mübarek kılınmış bir şehirdir. Kudüs, Kutsi 
Şerif’tir. Diğer adıyla Beytü’l-Makdis’tir. Binlerce yıldır 
birçok medeniyete beşiklik yapan Kudüs ve çevresinde 
Hz. İbrahim, Hz. Yakub, Hz. Musa, Hz. Süleyman ve Hz. 
İsa gibi nice peygamberler yaşamıştır. İsrâ ve Mirâc olayı 
ile Kudüs’ün son kutlu misafiri Efendimiz Muhammed 
Mustafa (s.a.s) olmuştur. İslam’ın ilk kıblesi Mescid-i 
Aksâ da Kudüs’tedir. 
Kudüs ve Mescid-i Aksa, bize Peygamberimizin 
müjdesi ve emanetidir. Kudüs, her müminin gönülden 
bağlandığı ve aziz bildiği bir şehirdir. Kudüs, herhangi 
bir toprak parçası değildir. Kudüs, sadece Filistin ve 
Mescid-i Aksa civarında yaşayanların değil, tüm dünya 
Müslümanlarının ve insanlığın ortak meselesidir.
Kıymetli Kardeşlerim!
Kudüs, Hz. Ömer’in fethiyle huzura kavuşmuştur. 
Müslümanlar, Kudüs’te uzun yıllar adaletli bir yönetim 
sergilemişlerdir. Herkesin canına, malına, inancına saygı 
duymuşlardır. Hatta gayr-i müslimler, aralarındaki 
anlaşmazlıkların çözümünde İslam’ın adaletine 
sığınmışlardır. Ama Darü’s-selam, yani barış ve huzurun 
merkezi olan Kudüs uzun zamandır mahzundur, yıllardır 
kan ağlamaktadır. Kudüs, bugün kapanmayan yaramız, 
dinmeyen sızımızdır. Kudüs, her türlü saldırıya maruz 
kalarak barışın şehri olmaktan çıkmıştır. Peygamberler 
diyarında silahlar susmamaktadır. Masum insanlar 
acımasızca katledilmektedir. 
Kardeşlerim!
Kudüs ve çevresinde yaşayanlar, baskı, şiddet ve
yalnızlaştırma gibi insanlık dışı uygulamalara maruz
bırakılmaktadır. İnsanların yaşama, inanç ve düşünce 
özgürlüğüne insafsızca kastedilmekte, kimlik ve 
kişilikleri, onur ve haysiyetleri hedef alınmaktadır. 
Gözbebeğimiz olan Mescid-i Aksa’dan daha dün 
müminler alıkonmuşken bugün ise Kudüs, işgal edilmeye 
çalışılmaktadır. İnsanlığı, kadim geleneği ve uluslararası 
hukuku hiçe sayan pervasız bir anlayış, Kudüs’ü İsrail’in 
başkenti yapma gayreti içerisindedir.
Bilinmelidir ki; böylesi fütursuzca girişimler, 
Kudüs ve çevresini huzursuzluk ve çatışma yurdu haline 
getirecektir. Bu tür kabul edilemez teşebbüsler, 
sağduyuya ve insanlığın vicdanına vurulan büyük bir 
darbedir. Huzuru, barışı ve güvenliği yok etmeye yönelik
tehlikeli bir adımdır. 
Kıymetli Müminler!
İnsanlık şiddet, zulüm, savaş ve göç gibi 
olumsuzluklar nedeniyle büyük acılar yaşamaktadır. 
Bütün bunlara ilaveten Kudüs’e yönelik basiret ve 
ferasetten uzak, insaf ve vicdandan mahrum bu 
teşebbüsler, sağduyu sahibi her insanı endişeye sevk 
etmiştir. Bütün bunlar karşısında her birimize düşen 
vazife, bu tür olumsuzluklara asla rıza göstermemektir. 
Dünyanın neresinde olursa olsun, kime karşı yapılırsa 
yapılsın, yanlışa ve haksızlığa boyun eğmemektir. 
Şu bir gerçektir ki; bugün İslam coğrafyasının, 
kardeşlerimizin ve insanlığın maruz kaldığı tüm felaket, 
zulüm ve mağduriyetlerden çıkaracağımız dersler vardır. 
Geliniz, bir an önce ümmet bilinciyle iman kardeşliğimizi 
pekiştirelim. Birbirimizin saygınlığını ve haklarını 
koruyalım. İçinde bulunduğumuz zorluklardan, acılardan, 
mahrumiyetlerden kurtulabilmek için her birimiz olanca 
gücümüzle çalışalım. İnancımızı, değerlerimizi yaşayalım 
ve gelecek nesillerimize öğretelim.
Kıymetli Kardeşlerim!
Aziz milletimiz, tarih boyunca Kudüs’le, Mescidi 
Aksâ ile ve Filistinli mazlum kardeşlerimizle gönül 
bağını hiçbir zaman koparmamıştır. Bundan sonra da 
koparmayacaktır. Bizler bu bilinçle bu Cuma vaktinde 
Rabbimize el açıp şöyle niyaz ediyoruz: Allah’ım! Bizi
yeryüzündeki bütün mazlum kardeşlerimizin acısını 
yüreğinde hisseden ve onlara yardım için maddi-manevi 
varlığını seferber eden samimi Müslümanlar eyle! Bizi 
basiretsizlerden, ferasetsizlerden, vicdansızlardan, 
zalimlerden yana eyleme! 
Allah’ım! Kudüs’ü ve İslam beldelerini işgale
yeltenenlere, ıslah adı altında ifsat edenlere ve barışı 
baltalayanlara fırsat verme! Şu mübarek Cuma günü 
hürmetine dualarımızı kabul eyle Allah’ım!
 
1
İsrâ, 17/1.
2 Müslim, Hac, 511.
Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müd

YORUM EKLE