Kazanma garantisi isteyen adaylar bu yazıyı okusun!

Siyasetçinin konuşmayla imtihanı asla bitmez…

Siyasetçinin bir sözü bazen seçim kazandırır bazen de sözü yüzünden siyaset hayatını bitirir.

İnsanlık tarihi boyunca söz sanatı, retorik, ikna yöntemi, mantıklı konuşma hep üstün değer kabul edilmiştir.

Bu yüzden yazımın başlığına, seçim kazanma garantisi veren bir başlık attım.

İddialı başlık değil mi?

Çünkü tarihi gerçeklik, bu iddiamı kanıtlıyor.

Siyasal iletişimin kendine özgü farklılıkları vardır.

Siyasal aktörden yani adaydan sonuç bekler; hedef kitleden tutum ve davranış değişikliği istenir.

Siyasal iletişimin amacı, seçmenin desteğini kazanmak, oyunu almaktır.

Siyasal iletişim, siyasal aktör / siyasetçi tarafından gerçekleştirilir. Başarılı bir sonuç alabilmek, siyasetçinin başarılı söylemde bulunması, etkili konuşma yapabilmesiyle mümkündür.

Bunun için de siyasetçinin bir takım özellikler taşıması gerekir.

Nedir bu özellikler?

Yani siyasetçiye seçim kazanma garantisi verecek sırlar…

İşte basit ama siyasetçiden ilgi, dikkat, sabır, bilgi ve uygulama isteyen o sırlar.

SİYASET GÜVEN İŞİDİR

Güvenilirlik: Seçmen, siyasetçiye güven duyarsa mesajına / sözüne ilgi gösterecektir.

Adayın ikna yeteneği: Siyasal aktörün, vaatlerini yerine getireceği inancını aşılayan mesaj dilinin iyi hazırlanması gerekir. Sözlü mesaj veriyorsa, ikna etmesi retoriğinin güçlü olmasına bağlıdır.

Retorik / güzel konuşma sanatı: Siyasetçinin en güçlü silahıdır retorik. Sesin rengi, tonu, tınısı gibi özellikler kişinin doğasından gelebilir. Ancak önemli bir kısmı sonradan eğitim ve toplumsallaşmayla kazanılabilir.

Retoriğin unsurlarını bilmek de adayın görevidir. Hatta bilmesi yeterli değildir. Seçim kazanmak istiyorsa uygulaması gerekir.

Retoriğin unsurlarına bakınca sözün kudretini daha iyi anlayabilirsiniz.

İyi bir eğitim ve kültüre sahip olmak.

Mantıklı konuşmak.

Dili iyi kullanmak.

Konuşma konularını iyi bilmek.

Sesin tonu, rengi ve şivesi…

Diksiyonun / telaffuzun etkileyici olması.

Empati duygusuna sahip olmak.

Dinlemesini bilmek.

Öfke kontrolünü yapmak…

Beden dilinin kullanılması: Siyasetçinin güvenilirliğini artıran, sözlerini tamamlayan beden dilidir.

O kadar önemlidir ki; siyasetçi konuşmaya başlamadan önce beden dili iletişime geçer. Zaman ilerledikçe, sözlerine eşlik edip etmemesine göre etkisini gösterir. Sahnede, küçük gruplar karşısında, sokakta, meydanlarda hepsi ayrı bir beden dili kullanmayı gerektirir.

Tabii ki konu bu kadar basit ve uygulaması da kolay değil…

Yıllardır, bu konuda çalışmalarım olduğu için ne kadar basit, ne kadar zor olduğunu iyi bilirim.

Daha doğrusu, basit ve zor yanlarını kavramak işimin önemli bir parçasıdır.

Konuşma koçluğu, iletişim danışmanlığını yaptığım siyasetçilerle çalışmalarımdan çok kıymetli tecrübeler edindim.

Siyasetçiler yine meydanlara çıkmaya hazırlanıyor.

Hep konuşacaklar, hep sözlü mesajlar verecekler.

Merak ettiğimiz, kaçı kendisini topluluk karşısında konuşma sorumluluğunu üstlenecek hazırlığı yaptı?

Mesajı hazırlarken, hedef kitlenin seviyesini dikkate almayı akıl ettiler mi?

Onların söz dağarcıklarında olmayan sözlerle başarılı olmayı hayal edenler çoğunlukta mı?

Konuşma konularını kim seçiyor?

Doğru hedefe ilerlemek için ortak değerler, sosyal kabul koşullarını öğrendiler mi?

Mizah kültürleri var mı?

Çünkü şaka yapmak isterken, kendileri gülünç duruma düşen siyasetçiler az değil. İtibar kaybı çoğunlukla buradan başlıyor.

Mizah sevmeyen insan yoktur. Mizah yapmayan politikacı vardır.

Mizah, aynı zamanda zekanın estetik seviyesini gösterir. Her zaman da hayranlık kazandırır.

Siyasal iletişimin buraya sığmayacak kadar incelikleri var.

Sadece ama sadece başta yazdıklarımızı duygu, düşünce, söylem ve davranışlarına geçirenler kazanır.

İddia ediyorum kazanır.

Gönül mimarı Mevlana’nın dediği gibi; Bir sözle dünya kurulur, bir sözle dünya yıkılır.

İnsanların gönlüne girmeyi, huzurlu bir dünya kurmayı hedef seçenler için rehber ortada.

Kazanmak tamamen siyasi aktörün bu rehbere uyup uymama kararıyla ilgili bir tutum…

Gerisi seçmene kalmış.

Konuşmayı markası haline getirenler hep kazandı.

YORUM EKLE