Savaşın adı

Amerika Birleşik Devletleri'nde BAŞKAN Trump iyice kıskaca alındı. Şu an için alınan kararlarda pek bir etkisi görülmemekte. Haklı olduğu konularda bile PENTAGON ağırlığı iyice hissedilmekte. Ve kendisinin dışında yeni oyunlar kurulmakta, yeni kartlar masaya gelmekte...
PKK'yı başımıza bela eden güçlere iyi bakıldığında her zaman AYNI ÖRGÜTE destek vermiş olsalar da hemen hemen hepsinin ayrı OYUN şekilleri ve modelleri vardı.
Mesela ALMANYA ile ABD, PKK'ya aynı mercekten bakmazdı.
Farklı oyuncularla farklı sonuçlara odaklanırlardı. ÖCALAN örgütün lideriydi! Ancak ALMANYA onun yerine kendi adamını getirmek isterdi. Getirmek istediği isim de ABD tarafından ortadan kaldırılırdı. Yaşandı bunlar... BÜYÜK GÜÇLER Türkiye'yi zayıflatmak için kendi yollarından gitti. Şimdi işler değişti! Kaç zamandır işaret etsem de artık fotoğraf net olarak ortada! 20 GÜNDÜR TÜRK ASKERİ AFRİN'i vuruyor BÜYÜK GÜÇLER tarafından desteklenen YPG'yi tepeliyor. Savaştığımız, vurduğumuz YPG tabelası olsa da ABD-ALMANYA ittifakı ile mücadele ediyoruz. Arkadaki AVRUPA'nın da dün altını çizdim.
Onlar da karede!
TER ÖRİST CENAZELERİ NE bakıldığında gerçek ortaya çıkıyor. Pek çok YPG'li ABD ve ALMAN bayraklarıyla uğurlanıyor! Medyaya yansımayan bu fotoğraflar sanırım TABLOYU ortaya koyuyor... Karşımızdakilerin kimliği açısından flu bir alan bırakmıyor!
Bu ittifak daha doğrusu ABD, SURİYE topraklarında ŞAM rejimiyle birlikte İRAN askerlerini vurdu! İDDİA BU! Son derece önemli olan bu saldırının bizim açımızdan bir anlamı vardı! Pentagon, McMaster ve Tillerson ziyareti öncesi ANKARA 'ya aklınca mesaj yolluyordu!
Ki bunu gören ANKARA gerekli cevabı hemen verdi... Temizlenecek yerler arasına İDLİB'i de alarak ne kadar büyük bir oyun kurduğumuzu ilan etti...
Ancak buna rağmen McMaster ile Tillerson gelecekler...
Nereden bakarsanız bakın çok önemli ziyaret. Elbette konuşulacak çok şey var.
SURİYE ve ORTADOĞU'nun masaya gelmemesi mümkün değil. Gelecektir. Çok fazla detaylarla masadaki yerini alacaktır.
Ancak bütün bunların dışında bir şey daha olacak! Gündemimizde olmayan bir şey daha gerçekleşecek! Unuttuğumuz, ancak onların hiç vazgeçmediği bir isim tekrar masadaki yerini alacak!
En güçlü şekilde hem de...
Kim mi?
Türkiye'de tutuklu olan Amerikalı Pastör Andrew Brunson...
PASTÖR konusu CIA'da hiç kapanmadı. İlk günkü sıcaklığını hala korumakta... PASTÖR, ABD Dışişleri Bakanlığı ve CIA'deki özel bir grup için çok önemli. McMaster ve Tillerson ziyaretinde de BRUNSON ismi tekrar ısıtılacak. SAVAŞA rağmen unutmadıklarını gösterecekler... Bize garip gelse de ABD Dışişleri Bakanlığı ve CIA'daki diğer grup ise Brunson'ın Türkiye'de tutuklu kalması için adımlar atıyor. Çünkü İZMİR'de hapishanede olan bir Amerikalı, uluslararası kamuoyunca Türkiye karşıtlığı için büyük güç demektir.
Bunu kullanmak isteyenler var! İki ekip çok ciddi şekilde karşı karşıya gelirken, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'ın Türkiye'de masaya getireceği konulardan biri yine de Brunson olacak.
Türkiye bu konuda açık davranıyor.
Ankara, "Brunson'u alın, Gülen'i verin" diyor. Bunu birçok kez tekrarladı.
Brunson'ın kurtarılmasını isteyen ekip, aynı zamanda Gülen'in Türkiye'ye verilmesini engelleyen ekip! Başkan Trump, bugün için Gülen'i Türkiye'ye vermek ister. Hiç düşünmeden hem de...
Ancak onun gücü buna yetmez. Brunson'ı kurtarmak için çok adım atan Trump, hiçbirinde başarılı olamadı. 25 yıla yakın Türkiye'de yaşayan birinin ABD Başkanı Trump tarafından defalarca istenmesi, Ankara'nın elini güçlendirdi. Çünkü her talepte, Brunson biraz daha değerleniyor.
ABD'liler ısrarla "Gülen'le Brunson'ın hiçbir bağlantısı yok" diye yüksek sesle konuşsa da Brunson'ın da Gülen'in de CIA bağlantısı artık sıradan Amerikalı tarafından kabul görüyor.
Washington'un gözden kaçırdığı bu galiba!
ABD'de bunlar konuşulurken en çok tedirgin olan PENSİLVANYA!
Pensilvanya'daki çiftliği ziyaret eden her yabancıya ya da TÜRK 'e aynı soru soruluyor: BRUNSON ALINIYOR MU?
Pensilvanya her türlü detayla yakından ilgileniyor. Herkesin tahmin ettiği gibi Brunson giderse oradan biri gelecektir! DENGE BU!
SIR da değil!
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Türkiye ziyaretinde ABD'nin önemli bir akımını temsil edecek. Brunson'ı isteyecek. Karşılığında ABD'nin vereceklerini iletecek. Ancak Ulusal Güvenlik Danışmanı H.
R. McMaster, Pentagon adına geliyor. Kesinlikle Trump'ın fikirlerini değil Pentagon'un aklıyla toplantıda konuşacak. Elbette Tillerson da, Suriye ve Ortadoğu konularında toplantılar yapacak ama ona verilen önemli görev Brunson'ın kurtarılması.
ABD'nin önemli düşünce kuruluşları tarafından hazırlanan çalışmalar Beyaz Saray'a ve Pentagon'a teslim edildi. Hepsi Brunson'ın kurtarılmasının önemine değindi. Amerika Birleşik Devletleri güç gösterisinden öte vatandaşına nasıl sahip çıktığını herkese göstermek istiyor...
İsteyecek de... Yetecek mi? Göreceğiz!
ABD Başkan Yardımcısı, gün aşırı Brunson'ın ailesiyle görüşüyor. Onlara, "Yakında Brunson burada olacak" sözünü veriyor. Hatta Pence'in Ocak ayındaki Ortadoğu ziyaretinde Türkiye'ye de geçmesi bekleniyordu.
Ancak Afrin operasyonunun başlayacağı günlere denk gelen bu ziyaret, iki ülke arasındaki sorunları daha da arttıracaktı . Bu nedenle ziyaret gerçekleşmedi. Brunson'ın kurtarılmasının çok kolay olmadığını ABD de biliniyor. Gözaltı, tutuklanma ve sonra yaşanan gelişmelerin kamuoyu önünde yaşanması nedeniyle Brunson'ın durumu daha da güçleşti. Değeri ortaya çıkınca da ANKARA haklı olarak bunu kullandı! Beyaz Saray da Washington ile ANKARA arasında sıkışıp kaldı!
ABD'nin yanlış politikaları, Türkiye'nin elinde Brunson gibi bir kozun olmasına neden oldu. Brunson'ın önemli olduğuyla ilgili Ankara'ya bir kişinin bilgi verdiği de Washington'da konuşuluyor. Bu kişinin ABD'ye kızgın eski bir ordu çalışanı olduğu tahmin ediliyor.
Geçelim BÜYÜK PLAN'a...
İpek Yolu, sadece 65 ülkenin kaderini belirlemeyecek. Listede yer almayan Amerika Birleşik Devletleri'nin de SÜPER GÜÇ olarak 'tamam mı' 'devam mı' tercihlerine de yön verecek. İşte MENA bölgesi olarak adlandırılan Orta Doğu ve Kuzey Afrika, Yeni İpek Yolu için çok önemli. MENA (Middle East and North Africa) Ürdün, Lübnan, Fas, Mısır, Tunus, Cezayir, Suriye, İran, Yemen, Irak, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Bahreyn, Umman ve Libya, Yeni Dünya Düzeni'nin aslında kalbi olarak görülüyor...
Dünya yeraltı zenginliklerinin yüzde 50'sinin çıktığı bu bölgede güçlü olan devletler, İpek Yolu ile birlikte yükselecek.
Washington, MENA bölgesini yüzölçümü olarak küçük ama güç olarak büyük Katar'la ele geçirmek istedi. O nedenle Katar ablukası, Washington'ın emri ile başladı. Ancak özellikle TÜRKİYE'nin acil desteği ile ABD orada da istediğini alamadı! Aradan uzun zaman geçti. Darbe ile yönetimi ele geçirmeyi bile düşünen ABD geçtiğimiz günlerde KATAR ile yan yana geldi. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve Savunma Bakanı Jim Mattis, "ABLUKA HATALIYDI!" dedi.
Bükemediği eli öptü yani...
Peki KATAR 'a en büyük desteği kim verdi?
Elbette TÜRKİYE...
Peki Katar'ı vermeyen TÜRKİYE güney sınırını verir mi? Bir karış toprak verir mi? YPG'ye alan bırakır mı?
ABD'nin kullandığı terör örgütlerine boyun eğer mi?
MÜMKÜN DEĞİL...
Türkiye oyunu bildiği için emin adımlarla ilerliyor. Birilerinin anlamadığı bu! Türkiye'yi eski alışkanlıklarıyla değerlendiren herkes yanlış ata oynar!
Benden söylemesi...
Koskoca ABD küçük kardeşimiz gibi gördüğümüz KATAR 'ı alamadı! Alamaz da! ANADOLU zaten herkese büyük gelir! Akıllı adam ANKARA 'yı daha fazla kızdırmaz! Kızdırırlarsa? Sonucuna katlanırlar! Katar'daki gibi olur! Sonra gelip "HATA ETTİK!" derler...
Aynı suda iki kere yıkanmamaları gerekir. Göreceğiz....

.

YORUM EKLE