- ARINÇ'TAN GLABOL KRİZ AÇIKLAMASI
- BAŞBAKAN YARDIMCISI VE HÜKÜMET SÖZCÜSÜ BÜLENT ARINÇ,İSRAİL'İN ÖZÜR DİLEMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, yaklaştığıiddia edilen ikinci global krizi değerlendirdi ve İsrail'in Türkiye'den özürdilemesi gerektiğini söyledi.
Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Güre beldesinde ailesiile birlikte tatilini geçiren Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü BülentArınç, yaklaştığı söylenen global kriz ve Türkiye İsrail ilişkileri konusundaaçıklamalarda bulundu. Arınç, 2008 de başlayan global ekonomik krizdenAmerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'nın pek çok ülkeleri hatta uzak doğuyakadar pek çok ülke etkilendi. Türkiye' de de bu etki hissedildi ama SayınBaşbakanımızın tabiriyle 'Kriz teyd geçti Türkiye'de'. Mesela İspanya; meselaPortekizde, mesela Yunanistan, mesela İzlanda İrlanda. mesela Fransa, Amereka,İngiltere, bu global krizden fevkalade etkilendiler. Daha yüksek orandaetkilendiler. Bazı ülkelerin ekonomileri çöktü. Borçlar dönemez hale geldi vebaşka ülkelerden Avrupa Birliği'nden yardım talep etmeye başladılar. Türkiye'debunların hiçbirisi olmadı. Alınan akılcı ekonomik önlemler, hükümetin bu kriziçok iyi yönetmesi, Türkiye'de en az derecede, adeta başbakanın sözünüdoğrularcasına ekonomiden krizin teğet şeklinde geçtiğini hepimiz biliyoruz.Unutmayalım ki 2010 yılı büyüme rakamlarında Türkiye dünyada 3. Sıradadır.2011'in büyüme rakamlarında, yani ilk çeyreğin, ocak, şubat, mart ayı büyümerakamlarında yüzde 11 ile dünya birincisi olmuştur. Büyüme iyidir, büyümefevkalade yüksek oranlarda dır. Bunun yılsonu itibariyle altı buçuk yedilerdenaşağıya olmayacağı da görünmektedir. Bir taraftan ihracat rakamları çok umutvermektedir. Bir taraftan enflasyon giderek düşmüştür. Bütçe fazla vermeyebaşlamıştır. Hatta seçim dönemlerinde bütçenin fazla verdiğini de biliyoruz.Ancak şu da bir gerçektir. Dünya için ekonomik krizin ikinci bir dalgasınıngündemde olduğu söylenmektedir. Yine ABD kaynaklı, yine Avrupa kaynaklı birekonomik krizin bazı ülkeleri sarsabileceği gündeme gelmektedir. Bundandoğruluk payı vardır. Dolayısıyla bazı ülkelerin büyük bir telaş içinde önlemalmaya çalıştığını görüyoruz. Ama yine şükürler olsun ki Türkiye'deki ekonomikyönetim ve hükümetin bu konuda aldığı çok önemli tedbirler. Türkiye'nin buikinci dalga ekonomik global krizden çok fazla etkilenmeyeceğini. Türkiye içinbir endişe verici durumun olmadığı da herkes tarafından kabul edilmektedir.İşte FİC'in açıkladığı rakamlar veya bazı öngörüler Türkiye için ne kadardoğrudur elimizdeki verilere bakarak bunun cevabını verebiliriz. Türkiye olası birekonomik krizden etkilenmeyecek güçlükte, dinamik ve ekonomik bir yapıyasahiptir. Türkiye'de halktan yüzde elli destek almış güçlü bir iktidar vardır.Ekonominin kendi içindeki dinamik süreci devam etmektedir. Dolayısıylabakanların farklı şekilde değerlendirmelerinden ortak sonuç şu olabilir.Türkiye ekonomisiyle güçlüdür. Siyasi iradesiyle güçlüdür. Yönetimiylegüçlüdür. Bu tür olası bir krizin çok şükür Türkiye'ye çok fazla zararvermeyeceğini herkes biliyordur diye konuştu.
İSRAİL ÖZÜR DİLEMELİDİR
Arınç bir gazetecinin İsrail ile Türkiye arasındakiilişkilerin iyileşmesi için İsrail'in özür dileyip dilememe konularınıtartıştığı ve İsrail'in özür dilemesi halinde iki ülke arasında gerilenilişkileri iyileştirir mi? Şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi; Hükümetprogramını Sayın başbakanımız TBMM'de okudu. Program sırasında da söylemişti.Bu tavrımızı biz geçen yıl Mayıs ayının sonunda vuku bulan Mavi Marmarasaldırısından bu yana tavrımızı hiç değiştirmiyoruz. Burada önemli olan bir buolaydan dolayı İsrail'in resmi devlet katında özür dilemesidir. İkincisi buolayda vefat eden 9 kişinin yakınlarına tazminat ödenmesidir. Üçüncüsü deİsrail'in Gazze'ye sürdürdüğü ablukanın kaldırılmasıdır. Yani sadece özürdilemekle bitecek bir süreçten değil, birbirine bağlı ve birbirinden ayrılmazüç önemli süreci de Türkiye yakından takip etmektedir. Sanıyorum İsrailtarafından hükümet içerisinden farklı farklı görüşler olmakla birlikteözellikle dışişleri bakanı Liberman'ın başını çektiği grubun dışında olaya dahaakılcı yaklaşan ve Türkiye'yle İsrail arasındaki ilişkilerin bozulmasındanİsrail'in zarar gördüğünü düşünenler, 'Artık zamanı gelmiştir İsrail direnişibırakmalıdır. Özür dilemeli ve tazminat ödemelidir' şeklinde bazı hükümetiçerisindeki farklı düşünceleri de gazetelerdeki köşe yazarlarının da, halkınve sivil toplum örgütleri de talepleri daha üst planda dile getirilmektedir.Bizim de temennimiz bu olay sebebiyle İsrail'in resmi olarak özür dilemesi veyakınlarına tazminat ödemesi, Türkiye'nin geçmişten bu yana dile getirdiğitedbirlerin çarelerin bir an önce alınmasıdır. Elbette Türkiye ve İsrailarasındaki ilişkiler Ortadoğu barış sürecinde de iki ülkeyi doğrudanilgilendiren konularda da iyi olmak zorundadır. İyileşmek zorundadır. Bozulnilişkilerde Türkiye'nin bir kabahati yoktur. Maalesef devlet katında İsrail'dirmaalesef hükümet içerisinde ırkçı yaklaşımların ve sadece insani amaçlı olarakGazze'ye gittiğini ifade eden bir gemiye karşı öldürmek amaçlı baskınuygulamasının etkisi bulunmaktadır. Biz İsrail'in bu tavrından bir an öncevazgeçmesini ve hem bu olay sebebiyle, hem de Türkiye'yle olan ilişkilerininbozulması sebebiyle aradaki gerginliğin giderilmesinin mutlak doğru görüyoruzve atılacak adımları da İsrail'den bekliyoruz dedi.
ARINÇ, İÇ GÜVENLİKTE TERÖRLE MÜCADELEYİ ANLATTI
Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, polisin iç güvenlikteterörle mücadelede daha etkin rol almasını konusunu da değerlendirerek.İç güvenliğimizde kırsal kesimde kara kuvvetleri unsurları ve jandarmagörevli. Şehir merkezlerinde görev alanları içerisinde polisimiz güvenlikçalışmalarında epey etkili çalışma yapıyor. Tabi son olaylar, buna bağlı terörolayları gösterdi ki alanda daha etkin çalışabilecek yeni argümanlara ihtiyaçvar. Bunlardan bir tanesi geçtiğimiz yıl yeni çıkartılan kanunla askerliğiniyapmış, 26 yaşından gün almamış sınır birlikleri veya hudut birlikleri isminialabilecek ilk etapta 5 bin tane kişi silahlı kuvvetlere alınacaktır ve bunlarbir eğitimden geçirilerek özellikle hudut bölgelerindeki terör faaliyetlerineengel olabilecek biçimde işi sadece terörle mücadele olabilecek bir konseptiçinde çalışacaklardır. Bu günlerde ilanlar verildi. Genel Kurmayımız yenibirimleriyle bu kişilerin müracaatlarını, taleplerini kabul edecektir.Dolayısıyla askerliğini yapmış veya yapmak üzere olan, terhis olmasıyakınlaşmış kişilerin bu birlikler içerisinde eğitilmesinin ve alanasürülmesinin orada mücadeleyi bilinçli bir şekilde yapmasının önü açılacaktır.Tabi polis içerisinde de hem sayılarının arttırılması suretiyle hem de etkinolarak terörle mücadelede onlarında alanda, sahada görev almalarıyla belki deözel harekat polislerinin önemli, kritik bölgelerde görev almasıyla polisindaha etkin kullanımı söz konusu edilebilir. Bu konuda devletin üst katında tambir beraberlik içerisindeyiz. Hem MGK açısından hem de hükümetinizin bu aldığıkararlar bakımından terörle mücadelenin daha etkin, daha netice alıcı birnoktada olmasını hepimiz arzu ediyoruz. Yoksa asker tamamen çekilecek, onlarınyerine polis görevlendirilecek bu anlama gelebilecek bir sözü kimse söylemedi.Böyle bir çalışma da yok. Asker jandarmasıyla, kara kuvvetleriyle istendiğianda olaylara müdahale edebilecek. Görevlerine ilaveten yeni görevlerüstlenebilecek. Polisin de kendi alanlarında daha etkin çalışma yapmasıylaşartlar çok daha iyi hazırlanmış olacak şeklinde konuştu.
MESLİS TV KONUSUNDA SON NOKTAYI ARINÇ KOYDU
Meclis TV konusunda bir hayli spekülasyon olduğunukaydeden Bülent Arınç, 94- 95 yılından bu yana meclis yayınlarınınTRT'nin üçüncü kanalından naklen yayınlanması bir zorunluluk haline geldi. Bizbundan dolayı TRT olarak memnunuz. Çünkü yasama faaliyetlerinin bir şekildehalka nakledilmesine ihtiyacımız var. Ama siyaset sadece mecliste olmuyor.Meclisteki faaliyetler açısından daha önce yapılan bir protokolle meclisin içtüzük bakımından çalışma günleri Salı, Çarşamba ve Perşembe günleridir. Ancakdanışma kurulu ihtiyaç görürse haftanın her günü de çalışabilir. Bu güne kadarhangi gün çalışacaksak hangi gün başlar, ne zaman biter belli olmayacak birşekilde meclisin yasama faaliyetlerini TRT'nin üçüncü kanalından naklenyayınlıyorduk. Oysa kanunun bize verdiği görev meclis faaliyetlerin belli birprotokol çerçevesinde yayınlanmasıdır. Buna göre 95 yılından bu yana Salı,Çarşamba, Perşembe günleri saat 15.00 ile 19.00 arasında yasama faaliyetlerimeclis televizyonundan verilebilecektir. İç tüzük bunu emretmektedir. Ancaközellikle 2003 yılından sonra fiili bir durumla grup toplantıları da tamamenverilmeye başlandı. Meclis yasama faaliyetleri de başladığından bitimine kadararalıksız olarak verilmeye başlandı. Bu hem meclisin faaliyetleri bakımındanbir eksiklik meydana getirdi. Hem de TRT'nin üçüncü kanalından takip edilemez,öngörülemez bir şekilde aksaklıklar meydana getirdi. 15.00'la 19.00 arasındakiyasama faaliyetleri için TRT bütün hazırlıklarını bitiriyor ve aksaksız birşekilde bu çalışmaları verebiliyor. Ancak meclisin çalışması her gün değiştiğizaman bizim buna ayak uydurmamız mümkün değil. Çünkü her günkü danışma kurulukararıyla bazın faaliyetler 11.00'da başlatılıyor, bazen 14.00'da başlatılıyorne zaman biteceği belli olmuyor. TRT'nin 3. kanalı sadece meclise tahsisedilmiş bir kanal değil. Bunun içerisinde spor olmak üzere başka konuların dayayın akışı içerisinde yer alması lazım. Dolayısıyla biz kanundaki asli şeklinedönme durumuyla karşı karşıyayız. Buna meclis başkanlığımız karar verdi. TRT'debu konudaki görevini yerine getirmek üzere hazırlıklarını bitirdi. Yani 15.00,19.00 arasında Salı, Çarşamba, Perşembe günleri yayın yapabileceğiz. Biz bununiçin tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Ancak bazı parti sözcülerinin veya grupbaşkan vekillerinin şöyle talepleri var. Diyorlar ki grup toplantıları da çokönemlidir veya mecliste çok önemli bir faaliyet yapılacaktır da onu bu süreleriçerisinde meclis televizyonu vermeyecek midir. Evet iç tüzüğün emrettiğihaftanın üç günü 15.00, 19.00 arasındadır. Ancak meclis başkanlığı TRT olarakbizden şunu talep edebilir. Belki grup toplantıları da meclisin çalışmafaaliyetlerindendir. Dolayısıyla sadece Salı günleri TRT 3'ün yayınları saat11.00'da başlasın üzerine beş saat koyalım bu şekilde devam etsin derseniz TRTolarak bunu karşılarız. Salı gününe mahsus olmak üzere meclis Baykanlığı bizdenSalı günleri için saat 11.00'da başlamak üzere 15.00'a kadar çalışmalar devamedinceye kadar meclis televizyonu faaliyette olsun derse biz bunukarşılayabiliriz. Yani grup toplantılarını canlı vermek üzere Salı günü meclistelevizyonu 11.00'da başlayabilir saat 15.00'a veya 16.00'a kadar 5 saati geçmeyecekbizimde devam edebilir. Yine meclis başkanlığı bizden isterse hükümetmüzakereleri üzerindeki görüşmeleri kesintisiz olarak yayınlayabiliriz. Gensoruolabilir yayınlayabiliriz. Yeter ki bize bir hafta öncesinden şu günkü meclisçalışmalarını şu saatler arasında yayınlayınız ve şu saatler içerisinde bütüngrup konuşmaları yapılacak biçimde düzenleyiniz derse biz bir hafta öncesindenbilmek şartıyla yayın saatlerimizi 5 saati geçmeyecek biçimde istenilen periyotiçerisinde koyabiliriz. Yani TRT olarak şuna güveniyoruz. Meclis çalışmalarıönemlidir. Meclis başkanlığının bizden talebi de önemlidir. Yayın saatlerinibize bir hafta önceden bildirmek şartıyla bu 5 saatlik süreci istedikleri gündeistedikleri saate çekme imkanımız var. Yeter ki biz onu önceden bilelim vediğer yayın akışlarını bunun öncesine veya arkasında koyabilelim. Meclisbaşkanlığı izin verdiği takdirde grup toplantıları da diğer faaliyetleri dediğer özel televizyonlara açılabilir. Biz TRT olarak buna karışmayız.İsterlerse Halk TV CHP'nin grup toplantısını olduğu gibi nakledebilir. Bengü TVistediği gibi MHP'nin grup toplantılarını, konuşmalarını verebilir. Buna hiçbirengel yok. Yeter ki meclis başkanlığı vermiş olsun. Diyelim ki diğerkanallarımız önemli gördükleri meclis çalışmalarını meclis başkanlığımızdanizin almak suretiyle yayınlayabilirler. Biz TRT olarak televizyonlardan sadecebiriyiz. Ama bizim bir farkımız var. Biz kamu yayıncılığı yapıyoruz.Dolayısıyla kamu yayıncılığı sorumluluğu bize meclis yayınlarının verilmesikülfetini sorumluluğunu getirdiğine göre meclis başkanlığı bize günde 5 saatiaşmayacak bir yayın periyodu içerisinde programını önceden vermek şartıylaistenilen saatte başlayabilir dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: