-Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı
-Çetin, tarımsal üretim artarken, ürün fiyatlarının diğer sektörlere göre düşük oranda arttığını, bunun sonucu olarak da çiftçi gelirlerinin önemli ölçüde gerilediğini kaydetti.
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı
Küresel krizin sanayi ve hizmetler sektörlerine oranla farklı üretim ve talep koşullarına sahip tarım üzerine etkilerinin üretim boyutunda sınırlı kaldığına vurgu yapan Çetin, 2009 yılının ikinci çeyreğinde tarımda yaşanan yüzde 6,6’lık üretim artışının yeterli olmadığını söyledi. Çetin, şöyle konuştu:
“2009 yılı ikinci çeyreğinde tarımda görülen üretim artışının gerisinde, hava koşullarının bu yıl iyi gitmesinden daha çok 2007 ve 2008 yılları ikinci çeyreğinde yaşanan üretim düşüşleri etkili olmuştur. Dolayısıyla tarımdaki üretim artışında baz etkisi önemli role sahiptir. Nitekim, 2007 ve 2008 yıllarının ikinci çeyreğinde tarımsal üretim sırasıyla yüzde 3,2 ve yüzde 3,5 oranında gerilemişti. Bu yılın ikinci çeyreğinde yaşanan yüzde 6,6’lık artışla henüz daha 2006 yılı ikinci çeyreğindeki üretim düzeyi bile yakalanamamıştır. Bir başka deyişle tarımsal üretim potansiyelinin etkin kullanılamaması sorunu devam etmektedir. Bunun başlıca nedeni ise, bu yıl yağışların iyi olmasına karşın başta gübre, mazot ve tohum olmak üzere girdi fiyatlarının ürün fiyatlarının çok üzerinde artması sonucu, çiftçinin yeterince girdi kullanamamasıdır. Bu durum, yani girdi fiyatlarının ürün fiyatlarının üzerinde artması uzun yıllardır devam etmektedir. Çiftçi bu olumsuz gelişmeden kendisini ancak daha az girdi kullanarak korumaya çalışmıştır. Kuşkusuz bu durum ekonomiye ilave yükler getirmiştir. Nitekim 1999-2008 döneminde tarımsal üretim ancak binde 8 oranında artabilmiştir. Aynı dönemde nüfus artışının yüzde 1,5 düzeyinde olması ise kaçınılmaz olarak tarım ürünleri ithalatını artırmıştır. Öyle ki 1999 yılında 1,6 milyar dolar olan tarım ürünleri ithalatı, 2008 yılında 6,4 milyar dolara ulaşmıştır. Tarımdaki olumsuz gidişata karşı önlem almak için ilgililer daha neyi beklemektedir?”
Tarımdaki büyümenin çiftçilere refah artışı sağlamadığını, sektörün adeta fakirleştiren büyüme süreci yaşadığına da dikkat çeken Çetin, şunları söyledi;
“2009 yılının birinci çeyreğinde tarımsal üretim yüzde 0,5 oranında geriledi. Bu dönemde tüm sektörlerdeki ortalama enflasyon yüzde 13,1 düzeyinde gerçekleşirken tarımdaki enflasyon yüzde 1,2 oldu. Yılın ikinci çeyreğinde tarımsal üretim yüzde 6,6 artarken, tüm sektörlerdeki enflasyon yüzde 3,8, tarımdaki enflasyon ise yüzde 3 olmuştur. 2009 yılının ilk yarısında tarımdaki büyüme yüzde 4, enflasyon yüzde 2,5 düzeyinde gerçekleşirken tüm sektörlerdeki enflasyon yüzde 8,2 oldu.
Bunun anlamı şudur; yılın ilk yarısında tarımda üretim artarken, tarım ürünleri fiyatları diğer sektörlere oranla düşük oranda artmış ve çiftçinin diğer sektörlerin ürünlerini satın alma gücü azalmıştır. Sonuçta üretim artışına rağmen çiftçilerin gelir ve refahında artış olmamış, buna karşın üretimi gerilediği halde birçok sektörün tarım ürünlerini satın alma gücü artmıştır. Dolayısıyla büyüyen tarım adeta cezalandırılmış ve fakirleşmiştir.’’
Öte yandan tarımsal üretim ve dolayısıyla büyüme rakamlarında yapılan revizyonların da sektördeki gelişmeleri değerlendirmede güçlük yarattığını belirten Çetin, büyüme verilerinde revizyon yapılmasını anlayabildiklerini ancak revizyonların sonrasında rakamlardaki değişmelerin büyük oranlara ulaşmasının güvenilirlik sorunu yarattığını kaydetti. Çetin, “Örneğin 2008 yılının ilk çeyreğine ilişkin yapılan ilk açıklamada tarım sektörünün yüzde 3,5 oranında küçüldüğü açıklanmıştı. Daha sonra bu rakam önce yüzde -3,6, daha sonra yüzde -1,6 ve en son olarak da yüzde -0,7 olarak değiştirilmiştir. Bu düzeyde farklılıktan endişe duymamak mümkün değil” diye konuştu.
Çetin, sağlıklı ve güveniler veri oluşturmak için öncelikle “tam sayım” yapılarak, “tarım envanterinin” çıkarılması, ardından da dinamik bir veri tabanının oluşturulması gerektiğinin altını çizdi. ‘’Yanlış veri ve bilgiyle doğru strateji üretmek mümkün değildir’’ diyen Çetin, tarımdaki büyümenin yetersizliği, istatistiklerdeki güven sorunu, başta tarımsal veri tabanının oluşturulması olmak üzere tarımda yeni bir vizyon ve politika arayışları için yeterli gerekçeyi sağladığını kaydetti. Çetin, sözlerini şöyle tamamladı: ‘’Beklentimiz Hükümet ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ilgili tüm kamu ve sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini dikkate alarak konsensus içerisinde tarımsal alanda gerekli çalışmaları gerçekleştirmesidir.” (İHA)
Yorumlar
Kalan Karakter: