Alibey (Cunda) Adası Kalkınma ve Koruma Derneği yöneticileri öncülüğünde, bir araya gelen ada halkından bir gurup, üzerinde ‘Tabiat Parkında Yağmaya Hayır’ yazılı pankart açarak imza kampanyası başlattı. Dernek Başkanı Hüseyin Ergin’in yanı sıra dernek yöneticileri; Seyhan Bodur, İlker Çetinel, İbrahim Öztürk, Özge Toygar, Mine Karaman ve Merve Sonay ile birlikte Cunda Adası sınırları içinde rüzgar enerjisi santrali kurmak için bakanlıktan ikinci kez lisans alan Balıkesir Rüzgâr Enerjisinden Elektrik Üretimi Santrali Limited Şirketi’nin (Balres) bu ısrarına karşı adeta savaş açtı.
Ada halkının tabiat parkına kurulmak istenilen RES’e gösterdikleri büyük tepkinin yanı sıra adadaki esnafların da üzerinde, ‘Tabiat Parkında Talana Hayır’ yazılı afişlerle dükkanlarını donatmış oldukları gözleniyor. Kısa bir süre önce Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen’in yaptığı açıklamalarla söz konusu RES firmasına verdiği sert tepkinin ardından, önceki gün de adada oldukça etkin olan Cunda Adası Kalkınma ve Koruma Derneği yönetimi bir basın açıklaması yaparak, Tabiat Parkı sınırları içinde büyük çevresel tahribata sebep olabilecek RES kurulumuna kesinlikle izin vermeyeceklerinin altını çizdi.
SERT AÇIKLAMA
Yapılan basın açıklamasında, Cunda’da Tabiat Parkı sınırları içinde damları bulunan ada sakinlerine, duvarlarını onarması için ancak 6 ayda gerekli izin verebilen, Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu 6 gün gibi kısa bir sürede Balres firmasına tabiat parkı sınırları içinde 13 adet Rüzgar Enerjisi Santrali için onay vermeyi uygun gördüğü ve Balres firmasının 19.09.2002 tarihli dilekçesine 25.09.2012 tarihinde yanıt verdiği belirtildi. Tabiat Varlıkları Kurumu’nun uygun bulmadığı bu talebi bu kadar kısa bir sürede uygun bulmasının ne gibi haklı gerekçelere dayandırıldığı Cunda halkınca merak konusu olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Ayrıca Balres firmasının bu onayı nasıl bu kadar kısa bir sürede alabildiği ve ortaklarının kimler olduğu, ne gibi ayrıcalıklarının olduğu da merak edilmektedir. Ayvalık Belediyesince rüzgar ölçümlerinin yaptırılıp, uygun raporları alınan Cennet Tepesi yerine neden daha az rantabl olan Cunda adasında ısrar edildiği de merak konusudur. Biz Cundalı’lar, atalarımızın 88 yıl boyunca sahiplenip, koruyarak bizlere bıraktığı Tabiat Parkımızda bu tür çirkin oluşumların gerçekleşmesine izin vermeyeceğiz. Tüm yasal yolları kullanarak, bu konudaki kararlı duruşumuzu bundan önce olduğu gibi azimle sürdüreceğiz. Cunda Adası halkı, doğaya saygılıdır. Yılardır geçimlerini sağladıkları değerlerin kıymetini bilirler. Cundalılar, ağaçlarını kesmezler ve asla kestirmezler. Cundalılar sabırlıdırlar. Yıllarca azla yetinmeyi öğrenmişlerdir. Genlerinde kanaat etmek… Ama Cunda Adası halkı inatçıdır da. Bu haklı davamızda doğayı seven, Cunda’yı seven herkesin desteğine ve yardımına ihtiyaç duyuyoruz. Ayvalık Adaları Tabiat Parkında rüzgar enerjisi santralleri istemiyoruz” ifadelerine yer verdi.
Açıklamanın ardından pankart açarak, Cunda adası halkı adına bir imza kampanyası başlatan dernek üyeleri, Tabiat Parkı sınırları içinde RES kurulmaması yasal süreci başlatmak için hazırlıklarının süratle sürdüğünü vurgulayarak, başlattıkları hukuksal mücadelelerinin yanı sıra için ülke genelinde ses getirecek eylemlerde bulunmaya hazırlandıklarını kaydetti.
DERNEK BAŞKANI ERGİN, RES İÇİN TABİAT PARKI ISRARINI ANLAYAMIYOR
Ayvalık Belediyesi Meclis Üyesi Serdar Demirezer’in de her türlü desteği verdiği Cunda halkı adına konuşan Cunda Adası Kalkınma ve Koruma Derneği Başkanı Hüseyin Ergin, Ayvalık Adaları Tabiat Parkı sınırları içinde kalan bölgelerde bulunan dedelerimize ait arsalarda yıllarca bir çivi bile çakmadık. Parkı koruyabilmek için dedelerimizden kalan parkın içindeki bu arsalarımızdaki damların duvarları yıkıldı. Ama bize yıllarca yıkılan duvarları onarım iznini bile vermediler. Ama aslına uygun olduğu tartışılan Suzan Sabancı’ya ait Ay Işığı Manastırı’nın restorasyonu sırasında yüzlerce iş makinesi tabiat parkının içindeki ağaçları kesti. Yollar açtı ve manastıra elektrik enerjisi sağlayacak kabloları döşeyerek doğayı tahrip etti. Biz yine de devletimize olan saygımız nedeniyle sesimizi çıkarmadık. Şimdi ise daha önceden de Tabiat Parkımızın içindeki 24 ayrı noktada 30 MW’lık rüzgar enerjisi santrali kurmak için Çevre ve Su İşleri Bakanlığından izin alan ancak yaptığımız inanılmaz yasal mücadeleler ve yargı savaşımızın sonrasında bu firmanın lisansı iptal edilmişti. Ancak onca mücadelemize rağmen parkımızda RES kurma ısrarından vazgeçmeyen şirket, bakanlıktan yeni bir lisans alarak, Tabiat Parkının içindeki 13 ayrı noktada rüzgar tribünleri kurmak için kolları sıvamış durumdadır” dedi.
Söz konusu firmanın Derviş Tepe, Alibey Tepe, Çim Tepe ve Deveboynu Tepe isimlerini taşıyan yükseltilerin bulunduğu bölgede geçtiğimiz 16 Haziran’da halen daha neden kaynaklandığı açıklanmayan ve tüm Türkiye’nin büyük bir üzüntü ve kaygıyla izlediği yangının bulunduğu noktada rüzgar tribünlerini kurmak istemesini oldukça manidar bulduklarını kaydeden Ergin, “Ayvalık Belediyesi bu firmaya ilçe merkezinde bulunan Cennet Tepesi’nde yaptığı ölçümler sonrasında söz konusu firmaya bu bölgede rüzgar enerjisi tribünleri kurabileceğini belirtmişti. Ama Cennet Tepesinden, Çanakkale-İzmir yolu üzerindeki TEAŞ elektrik enerjisi depolama ünitesi oldukça yakın olmasına rağmen, bu firma Cunda’da bu santralini kurmakta ısrar etmektedir” ifadelerini kullandı.
Tabiat Parkı sınırları içinde 13 ayrı noktada kuracağı rüzgar tribünlerinin yanı sıra santrale ait enerji nakil hatlarının kurulum aşaması ve faaliyete geçtikten sonra doğaya çok büyük zararlar vereceğinin altını çizen Cunda Adası Kalkınma ve Koruma Derneği Başkanı Hüseyin Ergin, “Bu firmanın, 2005 yılında aldığı ilk lisansın iptal edilmesinin ardından, Çevre ve Orman Bakanlığı 1/25 binlik planı revize ederek, hükümet tarafından çıkarılan bir yasa ile mevzuat değiştirilmişti. Ancak biz Cunda adası halkı olarak; Ayvalık Adaları Tabiat Parkı içinde Rüzgâr Enerji santrali (RES) kurulması girişimlerinin yanı sıra 6094 sayılı yasada yapılan değişiklikle doğal sit alanlarında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı tesis kurulmasının doğru olmadığını ve bunun Tabiat Parkımızın sonu olacağına inanıyoruz. Bu yüzden de sonuna kadar büyük bir mücadele vereceğiz. Başlatacağımız hukuki mücadele kapsamında, konuyla ilgili Ayvalık Belediyesi’nden tüm evrak ve dokümanları talep ettikten sonra da Çevre ve Su İşleri Bakanlığı ile Balıkesir İl Çevre Müdürlüğünü mahkemeye vereceğiz” diye konuştu.
Hüseyin Ergin; bakanlığın söz konusu firmaya izin vermesiyle asıl hedeflenenin Rüzgâr Enerjisi Santralinin kurulması bahane edilerek sonraki süreçte tabiat parkının imara açılması olduğuna inandıklarını da sözlerine ekledi.
Yorumlar
Kalan Karakter: