Edremit Körfezi’nin kültür başkenti olması gereken Edremit’te, belediye yöneticilerimiz ve halkımız; ücretsiz otobüs, ücretsiz salon girişi ve tiyatro-konser konularında garip bir mutluluk ya da mutsuzlukla, haksız tenkitlerde bütünleşiyorlar.
Seyirci olarak sahneye konulan eser için o grubun yaptığı özverili mücadele ve maddi giderlerin duygusal teşekkürünü acaba kalben hissedebiliyor muyuz? Alkış yerine katılımı hiç düşünüyor muyuz?

Acaba araç ve izleyiciler için sembolik ödemeler getirilip bir havuzda biriktirilse, STK örgütleri bütünleşip Kitap Fuarı yılda bir kez kullanılırken, oradaki kapalı bölüm ile belediye binamızın hemen arkasına bir sergi ve gruplar için çalışma salonu haline getirilse nasıl olur? Gençlik Merkezi’nin boş zamanları, yer ihtiyacı olan ve ciddi şekilde çalışıp eserlerini paylaşmak isteyen gruplara nöbet çizelgesi hazırlanarak dağıtılsa iyi olmaz mı? (Şükrü Tunar Fuaye Salonu, sergi konusunda mutluluk vermiyor.)
Tabelası asılı dernekler acaba o yazıhaneyi kullanma, üyelere ve halka yararlı olma hakkını verebiliyorlar mı? Açılış saatlerinde görevli var mı, yok mu, gün mü yapıyorlar diye düşünüp dedikodularla uğraşacağımıza bir örnekte bütünleşelim. Tenkitler yerine çözücü, Büyükşehir başarı örnekleri sunalım.
Tiyatro kültürü ve dışarıdan gelen özel turnelerin paralı oluşu nedeniyle seyirci yetersizliği için örnek mücadele veren Hakan Bey’e kaç kişi teşekkür edebiliyor, merak ediyorum. Duyumlar “fiyat pahalı” derken bence belediyemiz suçlu. Her şeyin bir bedeli olmalıdır fikrini halktan koparıp hizmet verdiklerini zannederken, Şükrü Tunar Merkezi’nin tuvalet problemleri dedikodularına hâlâ bir çözüm bulamıyorlar. Bence binadaki görevli kişilerin daha duyarlı ilgileri gerekli.
Tiyatro, konser veya söyleşi başladığı andan bitişine kadar giriş kapısının kilitlenip geç gelen ve gidenlerin balkon arkası giriş-çıkış yönlendirmesinin yapılamaması, çok acı ve ihmal edilen önemli bir kültür gerçeği...
(Haşmet Demirbil)

Yorumlar
Kalan Karakter: