KANSERLE MÜCADELEDE TÜRKİYE’DEN DÜNYAYA IŞIK TUTACAK BİR ÇALIŞMA DAHA

KANSERLE MÜCADELEDE TÜRKİYE’DEN DÜNYAYA IŞIK TUTACAK BİR ÇALIŞMA DAHA
  - OLEUROPEİN’İN KANSERLE MÜCADELEDE EN ETKİLİ MADDE OLDUĞU DÜNYA BİLİMİNDE ONAY BULURKEN, OLEUROPEİN ÜZERİNDE ÇALIŞAN TÜRK BİLİM ADAMI FARUK DURUKAN, ORAL YOLLA ALINDIĞINDA VÜCUTTAKİ ETKİLEŞİMLERİNİ İNCELEDİ
 
 
 
– Bitki özleri elde eden ve buluşlarıyla dünya bilimini defalarca şaşırtan Türk bilim adamı Faruk Durukan, kanserle mücadelede en etkili madde olan Oleuropein’in insan vücudundaki etkileşimini test ederek dünya bilimine ışık tutacak bir çalışmaya daha imza attı.
  Balıkesir’in Edremit ilçesindeki dünyanın en gelişmiş laboratuar ve bitki özü üretim tesislerinde, Taşın suyunu çıkartan, zeytin çekirdeğinden aktif karbon elde eden, dünyanın 3 bin yıldır çözüm bulamadığı zeytin karasuyunun formülünü çözüp faydalı bir hale getiren ve bilim dünyasını defalarca hayretler içinde bırakan çok sayıda farklı buluşuyla gündemden hiç düşmeyen araştırmacı bilim adamı Faruk Durukan, bir süredir üzerinde çalıştığı Oleuropein maddesinin kanserle mücadelesi konusunda dünya bilimine ışık tutacak bir çalışmaya daha imza attı.
  Türkiye’deki 20 üniversite ile ortak bilimsel çalışmalar yürüten Faruk Durukan, dünyanın en büyük bitki özü reaktörünü de Edremit ilçesindeki tesislerinde inşa ederken, bilimsel çalışmalarına ara vermedi. Dünyadaki hakemli tıp dergileri tarafından da onaylanan Oleuropein maddesi üzerinde uzun süredir çalışmalar yürüten Durukan, en etkili Oleuropein maddesinin zeytin ağacında bulunduğunu ve Türkiye’nin de zeytin cenneti olduğunu vurguladı. Faruk Durukan, zeytin özünden elde edilen Oleuropein’in kanser hastalığı ile mücadelesini dünya biliminin onayladığını söyleyerek, Oleuropein’in insan vücudundaki etkileşimlerinin şimdiye kadar dünyada hiçbir yerde araştırılmadığını ve bu nedenle yaptıkları araştırmanın dünya bilimine ışık tutacak nitelikte olduğunu söyledi.
  Durukan, oral yoldan vücuda ne miktarda alınan Oleuropein maddesinin ne kadar sürede etkileşim gösterdiğini incelediklerini belirterek, “Oleuropein oral yolla vücuda alındıktan sonra vücutta en yüksek konsantrasyona ne zaman ulaştığı ve ne kadar süreyle vücutta etkin kaldığını tespit etmek için çalışmalara başladık. Buna göre, hangi aralıklarla alınması gerektiği tespit edilip uygun zamanlarda ve uygun miktarlarda alınması sağlanacaktır. Bu çalışma dünyada ilk kez yapılmaktadır. Bu çalışma tamamlandığında, Oleuropein’in kanser konusundaki başarı bir kez daha ispatlanmış ve kullanımı yaygınlaşmaya müsait duruma gelmiş olacaktır. Çalışmamız sonrasında Oleuropein’in vücuda hangi zamanlarda ne kadar doz verilmesi gerektiği belirlenmiş olunacak ve bu amansız kanser hastalığına daha etkili çözüm üretilmiş olunacak. Oleuropein alındıktan sonra midede sindirim enzimleriyle Hydroaityroal’u ayrılır ve plikozu bağlanarak kana geçer. Bu esnada kanda en yüksek seviyeye ne zaman ulaşacağını belirlemek önem taşır. Çünkü vücutta belli konsantrasyonda kalması tedavisi ve etkisi açısından çok önemlidir. Bu çalışmalarla ne kadar aralıklarla vermemiz gerektiğiyle ilgili en doğru bilgiye ulaşmayı amaçlıyoruz. Hedefimiz; Oleuropeinle ilgili yapılmış olan yüzlerce bilimsel çalışmaya Türk bilimi olarak katkıda bulunmak ve ilk kez yapılacak olan bu çalışmanın başarılı sonuçlarını bilim dünyasıyla paylaşmaktır” dedi.