Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı “Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 16 Haziran 2025 tarihinde aldığı kararla, Yunanistan hükümetinin Batı Trakya’daki Türklerin kültürel kimlikleriyle dernekleşme hakkını tanıması gerektiğini vurgulamıştır" dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bu konudaki kararının üzerinden 17 yıl geçmiş olmasına rağmen, Komite, isimlerinde ‘Türk’ ifadesi geçen derneklerin kapatılmasının hukuka aykırı olduğuna dikkat çeken Prof.Dr.Kaymakçı şöyle konuştu:
“Türkiye’de örgütlü Onikiada Türklerinin temsilcisi olan Derneğimiz, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin bu kararının Yunanistan tarafından ivedilikle uygulanmasını talep etmektedir.
Aynı zamanda, bu hakkın Rodos ve İstanköy Türkleri için de Yunanistan’ın taraf olduğu uluslararası antlaşmalara uygun şekilde tanınması gerektiğini önemle vurguluyoruz.”
Prof. Dr. Kaymakçı şu ifadeleri de ekledi:
“Yunanistan’daki Türk varlığı denince genellikle Batı Trakya Türkleri akla gelmektedir. Oysa bu topluluğun eğitimden imara, kültürel haklardan kimlik sorununa, ekonomiden siyasal haklara kadar birçok sorunu bulunmaktadır. En temel sorun ise uzun yıllardır uygulanan asimilasyon politikalarıdır. Bu bağlamda, Yunanistan'da ‘Türk’ kelimesi yasaklanmış ve resmi söylemlerde bu topluluk ‘Müslüman azınlık’ olarak tanımlanmıştır.”
“Öte yandan, özellikle Rodos ve İstanköy’de olmak üzere Onikiadalar’da yaşayan, sayıları 9.000’i aşan bir Türk nüfusu mevcuttur. 1947 yılında adaların Yunanistan’a devrinden sonra, Yunan makamları bu topluluğa kültürel haklarını tanımaktan kaçınmaktadır. Bu yaklaşım, Lozan Antlaşması’nın imzalandığı 1923’te Onikiadalar’ın İtalyan yönetimi altında olduğu gerekçesiyle açıklanmaya çalışılsa da hukuken geçersizdir.”
“Yunanistan’ın bu tutumu; 1913 Atina Antlaşması’na bağlı 3 No’lu Protokol, 1920 Sevr Antlaşması, 1923 Mübadele Sözleşmesi, 1923 Lozan Antlaşması’nın 45. Maddesi, 1926 Atina Antlaşması, 1930 ve 1933 Ankara Antlaşmaları ile 1947 Paris Antlaşması’nın hükümlerine açıkça aykırıdır.
Bu antlaşmalar, ‘Yunanistan’ın bütün toprakları’ için geçerlidir ve hâlen yürürlüktedir. Aynı zamanda, 1978 Viyana Sözleşmesi’nin 15. Maddesi de devletlerin antlaşmalar konusunda ardıllık (halefiyet) ilkesini vurgulayarak, bu yükümlülüklerin yeni topraklar için de geçerli olduğunu teyit etmektedir.”
Son olarak Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı şu çağrıda bulundu:
“Türkiye’de örgütlü Onikiada Türklerinin temsilcisi olarak, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin kararının Yunanistan tarafından gecikmeden uygulanmasını bir kez daha talep ediyoruz.
Bununla birlikte, Rodos ve İstanköy Türklerine de aynı hakların, Yunanistan’ın taraf olduğu uluslararası antlaşmalara uygun biçimde tanınması gerektiğini önemle hatırlatıyoruz.”
Yorumlar
Kalan Karakter: