Halk arasında uyku apnesi olarak bilinen "Obstrüktif Uyku Apne Sendromu" konusunda Türkiye’nin en önemli uyku laboratuvarlarından biri, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bulunuyor. Merkez, sadece İzmir’den değil, çevre illerden de gelen yılda ortalama 2 bin 500 hastaya poliklinik hizmeti veriyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, son yıllarda özelikle yaptığı çalışmalarla dikkat çekiyor. Bu kapsamda fakültede, "Obstrüktif Uyku Apne Sendromu" konusunda Türkiye’nin en önemli uyku laboratuvarlarından biri bulunuyor. Uyku apnesi, horlama, uykuda nefes durması, gündüz uykululuk, yorgun uyanma, sabah baş ağrısı, konsantrasyon azalması, unutkanlık gibi pek çok soruna yol açarken, bu tip rahatsızlıklara merkezde tanı koyuluyor. Sadece İzmir’den değil, çevre illerden de gelen yılda ortalama 2 bin 500 hastaya poliklinik hizmeti verilirken, merkez, Türkiye’nin sayılı yerlerden biri oldu.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da, laboratuvarı ziyaret ederek, yürütülen klinik çalışmalar konusunda öğretim üyelerinden bilgi aldı. Uyku Laboratuvarı Sorumlu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özen Kaçmaz Başoğlu ve Prof. Dr. Sezai Taşbakan’dan laboratuvar çalışmaları konusunda bilgi alan Prof. Dr. Budak, yürütülen başarılı çalışmalardan dolayı akademisyenleri kutladı.
"Sıkıntıların başka hastalıklara dönüşmesi engelleniyor"
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin, Türkiye’nin en önemli sağlık merkezlerinden birisi olduğunu hatırlatan Rektör Prof. Dr. Budak, "Hastanemizde sürdürülen pek çok çalışma ile hastalıklara şifa aranıyor. Akademisyenlerimiz araştırmalarını farklı bilim dallarının da katkıları ile yani disiplinler arası yürütüyorlar. Bu araştırmalar, çağımızın vebası kanser ve milli aşı gibi pek çok konuda devam ediyor. Bu araştırmaların sonuçlarının ürüne dönüşmesi toplumumuzun sağlığı için yeni yöntemler kazandırmasının yanında ekonomimize de büyük katkı sağlayacak. Uyku laboratuvarımızda sürdürülen çalışmalar da, bizim bu bakış açımızın bir yansıması. Burada hastalarımızın uyku sırasında yaşadıkları sıkıntılar inceleniyor ve bu sıkıntıların başka hastalıklara dönüşmesi engelleniyor. Akademisyenlerimizi ve tüm laboratuvar çalışanlarımızı kutluyorum. Çalışmalarında başarılar diliyorum" şeklinde konuştu.
Uyku Laboratuvarı Sorumlu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özen Kaçmaz Başoğlu da, 2006 yılından itibaren hizmet veren laboratuvarda, uykuda solunum bozuklukları ön tanısı ile uyku polikliniğine başvuran veya diğer polikliniklerden yönlendirilen hastalara uyku testi yapıldığını söyledi.
12 yılda 4 bin 500 hastaya uyku testi tanısı
Uyku laboratuvarında 12 yılda toplam 4 bin 500 hastaya uyku testi ile tanı koyduklarını belirten Prof. Dr. Başoğlu, "Yalnızca İzmir’den değil, çevre illerden de gelen yılda ortalama 2 bin 500 hastaya poliklinik hizmeti vermekteyiz. Bunların bir kısmı PAP cihazı kullanan ve düzenli kontrolleri yapılan eski hastalarımız; bir kısmı ise uyku polikliniğine yeni başvuran hastalardan oluşuyor" dedi.
ESADA’ya üye tek merkez
Uyku laboratuvarının bir Avrupa Birliği (AB) projesi olan European Sleep Apnea Database (ESADA) projesinde yer aldığını ifade eden Prof. Dr. Başoğlu, şöyle devam etti:
"Avrupa’daki saygın ve önemli uyku merkezlerinin yer aldığı bu çok uluslu ve çok merkezli projede uyku apne hastalarının başlangıç ve izlem verileri ortak veri tabanına kaydedilmektedir. On bir yıldır yürütülen ve 25 binden fazla hastanın kaydının yapıldığı bu çalışmada, Türkiye’den katılan tek merkez olan Ege Üniversitesi 2 bin 400 hasta verisi girerek en çok hasta kaydeden üçüncü merkez konumuna ulaştı. Bu çalışmadaki hastaların verileri analiz edilerek on beşe yakın önemli uluslararası makale yayımlandı".
