Yaşam savaşçısı İdil bebek

HAYAT MÜCADELESİ ANNE KARNINDA BAŞLADI; İKİZİNİN KALBİ DURDUĞU İÇİN ENFEKSİYON VE ÖLÜM TEHLİKESİ YAŞADI, 24 HAFTALIK 700 GRAM DOĞDU, 128 GÜN KUVÖZDE KALDI. İDİL BEBEK, HAYAT MÜCADELESİNİ KAZANARAK SAĞLIĞINA KAVUŞTU.

Yaşam savaşçısı İdil bebek

Hayat mücadelesi anne karnında başladı; ikizinin kalbi durduğu için enfeksiyon ve ölüm tehlikesi yaşadı, 24 haftalık 700 gram doğdu, 128 gün kuvözde kaldı. İdil bebek, hayat mücadelesini kazanarak sağlığına kavuştu.

Bir ilaç firmasında çalışan Biyokimyager Halise Ayvaz, sorumluluğunu Opr. Dr. Dilek Aslan’ın yaptığı İzmir Kent Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nde tedavi gördükten sonra, ayaklarını yerden kesen müjdeyi geçtiğimiz nisan ayında aldı. İkizlere gebe kaldığını öğrenen anne adayı, sevincini eşi Anıl Ayvaz ile paylaştı.

Çift büyük bir heyecan içinde ayların sağlıkla geçmesini beklerken, gebeliğin 14. haftasında beklenmedik sorun çıktı. İkizlerden erkek olan bebeğin anne karnında kalbi durdu. Ölen bebeğin rahim ağzında kalması enfeksiyon riskini de beraberinde getirdi. Anne adayının gebelik takibini yapan Kent Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Orçun Sezer, yaşamsal riskleri artan Halise Ayvaz’ı hastaneye yatırarak tedaviye başladı. İzmir Kent Hastanesi’nde 10 gün yatan Ayvaz, enfeksiyon tehlikesini atlatırken, Opr. Dr. Sezer, çeşitli risklere karşın gebeliğin 24. haftasında sonlandırılmasına karar verdi ve geçtiğimiz 9 Ekim’de sezaryenle İdil bebek dünyaya geldi.

Zorlu 128 gün

700 gram ağırlığında, 33 santimetre boyunda doğan İdil bebek, Kent Hastanesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesinde kuvöze yatırıldı. İkiz kardeşinin anne karnında ölmesiyle ortaya çıkan enfeksiyon riskinin hayati tehlike yaşattığı İdil bebek, tam bir yaşam savaşçısı çıktı. İdil bebek 128 gün kaldığı kuvözden Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi sorumlusu Uzm. Dr. Cengiz Öztürk, sorumlu hemşire Havva Gökduman ve diğer hemşireler tarafından ailesine teslim edildi, evine uğurlandı.

700 gram ağırlığında tedavi ve bakıma aldıkları İdil bebeği 4 ayı aşkın bir süre misafir edip 2 bin 560 gram olarak anne ve babasına teslim ettiklerini belirten Uzm. Dr. Öztürk, "Bebeklerin miyadından önce düşük kilolu ve sağlık sorunlarıyla dünyaya gelmesi onların doğumunu heyecanla bekleyen anne ve babalarını elbette çok üzüyor. Bu bebeklerimizden biri de İdil’di; ama doğru tedavi, özenli bakımla onu da büyüttük ve ailesine teslim ettik. Anne babalar gibi her taburcu ettiğimiz bebekte biz de aynı mutluluğu yaşıyoruz" diye konuştu.

"128 gün boyunca hastaneye gidip geldim"

Öte yandan, hamileliği sırasında çeşitli risklerle hayati tehlike yaşadığını belirten anne Ayvaz ise duygularını şöyle dile getirdi:

"Benim ve bebeğim için riskler artınca erken sezaryen kararı alındı. Doktorum Orçun Bey çok iyi zamanda en doğru kararı almış. Ben enfeksiyon riskini tedavilerle atlattım; ama erken doğan bebeğim için zor bir süreç başladı. Solunum probleminin yanında erken doğmasından kaynaklanan bazı riskler vardı. Çok şükür ucuz atlattık. Bebeğimiz doktoru ve hemşire ablaları tarafından çok iyi bakıldı. Hiç gözüm arkada kalmadan 128 gün boyunca hastaneye gidip geldim. İdil’i hastanede bırakıp gitmek çok zordu. Moralimi hep yüksek tutmaya çalıştım. Kendimi motive ederek sütümü sağıp, 128 gün boyunca her gün kızıma getirdim. Onu 10 dakika bile görmek bana iyi geliyordu. Sonrasında kanguru bakımı için kızımı kucağıma verdiler, onu besledim, beni rahatlattılar. İdil, çok güçlü bir bebek. Kızım bize sabrı ve umudu öğretirken, sevginin gücünü fark etmemizi de sağladı. Onun hayata tutunma gücü bize ilham verdi. Yorgun ve uykusuzuz; ama onun verdiği güçle üstesinden geliyoruz. O yüzden hiç kimse hiçbir şey için umutsuzluğa kapılmasın."

YORUM EKLE
banner144
SIRADAKİ HABER