Körfeze Vuran Nağmeler, aslında yüreklere dokundu. Şef Ayşehan Eroral, korosunda seçtiği uyumlu repertuarı kadar, sahnelerden kopmayan solistine gösterdiği candan nezaketle de dikkat çekti. Ailece KERYOD derneği aracılığıyla eğitilebilir engelliler için yaptıkları önemli bağış, sahnede eşiyle birlikte alkışlanmayı gerektiriyordu. Bu başlangıcı büyütüp, sonsuza kadar bizlerin "ENGELİZ" diyebileceğimiz genç özel gruba vefa ve himayemizi armağan edebilmemiz, yaşam felsefemiz olmalıdır.

Kurban kesmek, cami yaptırmak, umre veya hacca gitmek kadar kutsal bir konu olan bu bağış, anne ve babalar hakkın rahmetine kavuştuğunda bu yavrulara sahip çıkacak devlet imkanlarının ne kadar önemli olduğunu düşündürüyor.

Bu arada, Altınoluk Belediye Başkanı İsmail Aynur döneminde gerçekleşen güzel bir salonun isminin neden Ayhan Şahenk yerine "Şiirlerin Babası" olarak bilinen şair Halil Soyuer ismiyle anılmadığı sorusu akıllarda. Ayhan Bey, para, zaman ve iyi yetişmiş örnek insan olarak Doğuş Holding'in kurucusu ve Niğde doğumlu biri olarak saygıdeğer olsa da, gönlüm Halil Soyuer ismindedir.

Şefimiz Ayşehan'a minnettarım; Halil Soyuer eserlerine sahip çıkan örnek bir koro yöneticisidir. Körfez'deki diğer şefler, bu vefa zincirini kar topu gibi yuvarlayıp büyütmeye örnek alabilirler.

Gecenin örnek siyasi sanat dostumuz Edremit Belediye Başkan Yardımcısı Metin Tuncer, 25 yıllık vefalı dostum olarak, Ölmez Ağaç zeytin fidanı Ferdi Zeybek Başkan’ın ismini yaşatmak için sunduğu katkı, binlerce alkışla dahi ödenmez. Bu, kutsal bir vefa örneği sundu.