YILMAZ ERDOĞAN KAMU-SEN’İ ŞİKAYET ETTİ

Kamu- sen ilginç eylemleri ile dikkate çekiyordu..Petek'i de hemşireleri küçük düşürdüğü için protesto etmişti..
  YILMAZ ERDOĞAN KAMU-SEN’İ ŞİKAYET ETTİ
  TÜRKİYE KAMU-SEN BALIKESİR İL TEMSİLCİSİ HÜSEYİN YURDAKUL, YILMAZ ERDOĞAN’IN ŞİKAYETİ ÜZERİNE BUGÜN SAVCILIKTA İFADE VERDİ
 
 Ünlü tiyatro sanatçısı Yılmaz Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda Balıkesir’in Edremit ilçesinde Türkiye Kamu-Sen Balıkesir İl Temsilcisi Hüseyin Yurdakul ile diğer sendika başkanlarının protesto eylemi amaçlı olarak sanatçının posterlerini umumi tuvaletlere asması Erdoğan’ı kızdırdı. Erdoğan, başkan Hüseyin Yurdakul hakkında dava açtı ve Yurdakul bugün Savcılıkta ifade verdi.
  Türkiye Kamu-Sen Balıkesir İl Temsilcisi Hüseyin Yurdakul, Tiyatro Sanatçısı Yılmaz Erdoğan’ın kamuoyu ile paylaştığı ‘Kanadı Kırık Güvercinden Mektup’ adlı yazısında sarf ettiği sözlerini protesto etmek için geçtiğimiz haftalarda Edremit’teki bir umumi tuvalet binasına Yılmaz Erdoğan posterlerini asmış ve kamuoyunun dikkatini çekmişti.
  Yapılan eylem karşısında sessiz kalmayan sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın başlattığı hukuk mücadelesi bugün ilk etkinliğini yaşadı ve İl temsilcisi Hüseyin Yurdakul, Edremit Cumhuriyet Savcılığı’na giderek, Erdoğan’ın açtığı davayla ilgili ifade verdi. Savcılığa avukatı ile birlikte gelen Türkiye Kamu-Sen Balıkesir İl Temsilcisi Hüseyin Yurdakul, adliye çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yurdakul, ‘Güvercin kanadına mektup’ adlı şiiriyle PKK'lılara ‘şehit’ dediğini ileri sürdü ve kendisini protesto ettiklerini söyledi.
  Türk Eğitim-Sen Balıkesir 2 Nolu Şube Başkanı Süleyman Demir’in de aralarında bulunduğu sendikacılar, arkadaşları ve başkanları Hüseyin Yurdakul’u yalnız bırakmadı. Adliye çıkışındaki açıklamalarında Yurdakul, “Dağdaki eşkıya ile kışladaki askeri bir tutan, kardeşinin birisini kışlaya, askere diğerini dağa gönderdi diye polise, askere kurşun sıkan eşkıyayı askerle bir tutan masumane, basit, sanatsal ifadeler ile bize göre duyguları ile oynamakta, yanlış yollara sevk etmekte olduğundan dolayı kendisini kınamak ve eleştirmek amacı ile basın toplantısı yaptık. Kendisi bunun üzerine bizim hakkımızda suç duyurusunda bulundu ve bugün ifade verdim. Buradan yine Yılmaz Erdoğan’a sesleniyorum; Kendin her gösterinde, Türk askerine, Türk Polisine ve Türkiye’deki bütün değer yargılarına mizah adı altında her türlü eleştiriyi, her türlü hakareti yaparken, Türkiye Kamu-Sen’in senin, senin fikrine gösterdiği bu tepkiye bile hazmedemedin. Kendin eleştirmekten bahsediyorsun, ama kendin eleştirildiğin zaman maalesef işin kolayına kaçıyorsun. Eğer eleştirilmeyi hazmedemeyeceksen bu sanatı bırak. Buradan yine sesleniyorum; Yılmaz Erdoğan, Türkiye’de gerek televizyonlarla, gerekse oyunlarla, trilyonlarca paraya sahip oldun. Bir servet sahibisin. Buradan aktarıyorum. Bir lira, herhangi bir Mehmetçik Vakfı’na bağışladın mı? Bir şehit ailesine 1 lira yardımın var mı? PKK bir terör örgütüdür diyebiliyor musun? Senin ağzından hiç duymadık. Hep böyle kelimelerle oynayarak, eğirerek, çevirerek birçok şeyler söylüyorsun. PKK bir terör örgütüdür demeni istiyoruz. Seni hiçbir şehit cenazesinde görmedik. Bir tane şehit annesini ziyaret ettin mi? Ben yine Türkiye Kamu-Sen adına soruyorum; Acaba kardeşi Mustafa Erdoğan 1995 yıllarında Özgür Gündem Gazetesi’nin Ankara temsilcisi mi idi? Kuzey Irak’taki Zap Kampı’na gidip geliyor muydu? Bu iddiaları buradan sana soruyoruz. Mademki bizi karşına aldın bu sorularında cevabını bize vereceksin. Yine seni bu mektubundan dolayı kınıyoruz. Seni Türkiye Cumhuriyeti’ndeki şehitlik ve gazilik kavramlarını öğrenmeye davet ediyoruz. Yanlış yapana her türlü tepkiyi vermeye de devam edeceğiz. Onlar şöhretlerini kullanarak Kürt açılımına bu şekilde yaklaşırlarsa, Yılmaz Erdoğan’ı, Sezen Aksu’yu bizim çocuklarımız her yerde seyrediyor. Bunlar övgüye mazhar oldularsa bunu çok iyi kullanmaları lazım. Değer yargıları üzerinde konuşurken dikkatli olmaları lazım. Bu gün Kürt Açılımını eğer Sezen Aksu bilmiyorsa Türkiye Kamu-Sen olarak öğretmeye hazırız” diye konuştu.
 
 
13 Ağustos ta ne olmuştu..
 
 
  -YILMAZ ERDOĞAN’IN MEKTUBUNA İLGİNÇ PROTESTO
  - TÜRKİYE KAMU-SEN BALIKESİR İL TEMSİLCİLİĞİ, SANATÇI YILMAZ ERDOĞAN’IN ‘KANADI KIRIK GÜVERCİNDEN MEKTUP’ ADLI YAZISINI PROTESTO EYLEMİ GERÇEKLEŞTİRDİ
  - SENDİKACILAR, UMUMİ TUVALET BİNASINDAN BAŞLAYARAK, İLÇE GENELİNE YILMAZ ERDOĞAN’IN POSTERLERİNİ ASTI
  - TÜRKİYE KAMU-SEN BALIKESİR İL TEMSİLCİSİ HÜSEYİN YURDAKUL:
  - “BU TÜRK MİLLETİNE VE BU ÜLKENİN EKMEĞİNİ YİYEN İNSANLARA YAPILMIŞ BİR HAKARETTİR”
  - “LÜTFEN BU ÜLKENİN BİRLİK VE BERABERLİĞİYLE OYNAMAYIN. KAVRAMLARI İYİ KULLANIN”
  - “SANATÇIYA SESLENİYORUZ; TRİLYONLAR KAZANIYORSUNUZ BU ÜLKEDE. BU YAZDIĞINIZ, KURT POSTUNA SAKLI KURT TİMSALİ BU KELİMELER ÇOK TEHLİKELİDİR”
  - “DAĞDAKİ EŞKİYANIN AİLESİNE MAAŞ BAĞLANACAKMIŞ. BU NE REZİLLİKTİR? BU NE BİÇİM BİR AÇILIMDIR?”
  - “DAĞDA, ASKERE KURŞUN SIKANIN ADI, GERİLLA DEĞİL, HAİNDİR. ŞEHİT; VATANI, MİLLETİ UĞRUNA CANINI VERENE DENİR. BU KELİMELER LÜTFEN BUNDAN SONRA DAHA DÜZGÜN KULLANILSIN”
 
 
Ünlü tiyatro sanatçılı Yılmaz Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yazarak kamuoyuna duyurduğu ‘Kanadı Kırık Güvercinden Mektup’ adlı yazısı, Türkiye Kamu-Sen tarafından ilginç bir eylem ile protesto edildi. Sanatçının posterleri, umuma açık bir tuvaletten başlanarak, Balıkesir’in Edremit ilçesindeki tüm halka açık alanlara asıldı.
  Türkiye Kamu-Sen Balıkesir İl Temsilcisi Hüseyin Yurdakul, Türk Eğitim-Sen Balıkesir 2 Nolu Şube Başkanı Süleyman Demir ve sendikacılar ile birlikte Edremit ilçesindeki Faruk Serpil Parkı’nda bulunan umuma açık tuvalet binası önünde basın açıklaması yaptı. Yılmaz Erdoğan’ın kamuoyu ile paylaştığı ‘Kanadı Kırık Güvercinden Mektup’ adlı yazısını, kamu çalışanları ve sendika üyeleri adına protesto etti. Başkan Hüseyin Yurdakul, üzerlerinde sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın fotoğrafı ve “Yılmaz Erdoğan PKK’lılara şehit diyor. Yılmaz Erdoğan, bak seni bu ülkede kaç kişi kınayacak” yazılı posterleri basın açıklamasının yapıldığı tuvalet binasının duvarları ile içine yapıştırdı.
  Daha sonra, basın açıklaması yapan başkan Hüseyin Yurdakul, yılmaz Erdoğan’ı şiddetle kınadı. Yurdakul, “Yılmaz Erdoğan, yazdığı bu yazıyla, Türkiye’deki Kürt açılımına ve barışa katkıda bulunduğunu iddia ediyor. Biz de bu mektubu okuduk. Dünyanın en adi silahının mayın olduğunu iddia ediyor. Bu doğrudur. Ama bu mayınları Türkiye Cumhuriyeti’nin dağ yollarına kimlerin döşediğini de unutmamasını rica ediyoruz. Bu mayınlara basarak şehit olanların da bizim Mehmetçiklerimiz olduğunu yazmasını isterdik. Yazgı, iki kardeşin birini kışlaya, birini dağa gönderdi diyor. Bu ne biçim bir yazgıdır? Vatana, bayrağa ihanet etmek, askere kurşun sıkmak için dağlara çıkmak yazgı mıdır? Bu durumu Yılmaz Erdoğan sanatsal bir dille eleştiriler yapmış. Bu Türk milletine ve bu ülkenin ekmeğini yiyen insanlara yapılmış bir hakarettir. Gel 30 bin şehit adasının yüreklerine sen su serp. Sanatçı, bir savaştan bahsetmektedir. Savaş iki ülke arasında olur. Dağa çıkanları gerilla olarak kanılmıyor. Gerilla, APO’dur. Bu kavramların birbirine karıştırılmasına, milletin beyninin bulandırılmasına biz Türkiye Kamu-Sen olarak müsaade etmiyoruz. Sanatçıya sesleniyoruz; trilyonlar kazanıyorsunuz bu ülkede. Bu yazdığınız, kurt postuna saklı kurt timsali bu kelimeler çok tehlikelidir. Siz başta olmak üzere, lütfen bu ülkenin birlik ve beraberliğiyle oynamayın. Kavramları iyi kullanın. Türkiye Kamu-Sen olarak tüm şehit anaları başta olmak üzere tüm vatandaşlarımıza sesleniyoruz; Yılmaz Erdoğan’a tepkinizi koyun. Kürt açılımı adı altında, bu ülkede Türk bayrağı altında kurşun yiyenle, kurşun atana ve bunu savunan askere, polise, imama, öğretmene, memura kurşun sıkanın bir tutulmasını artık lanetliyoruz. Yazıklar olsun. Mademki bu insanlar bir tutulacaktı, neden bu kadar insanımız şehit oldular? Niye bu çocuklar öksüz kaldı, hanımları niye dul kaldı? Bu kadar ucuz muydu? Dağdaki eşkiyanın ailesine maaş bağlanacakmış. Bu ne rezilliktir? Bu ne biçim bir açılımdır? Türkiye Kamu-Sen’i bu Kürt açılımı bozar. Sayın sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın bu muhteşem mektubundan dolayı da kendisinin posterlerini Edremit’in değişik yerlerine asarak, kendisine buradan çok manalı bir mesaj vermek istiyoruz. Sanatçımızın bu yanlış yoldan bir an önce vazgeçerek gerçekleri görmesini diliyorum. Dağda, askere kurşun sıkanın adı, gerilla değil, haindir. Şehit; vatanı, milleti uğruna canını verene denir. Bu kelimeler lütfen bundan sonra daha düzgün kullanılsın” dedi.
  Eylem ve basın açıklaması, İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlileri tarafından da takip edilerek kayıt altına alındı.

 
 Birde eşekli eylem....
 
 - SENDİKADAN EŞEKLİ EYLEM
  - MEMURR SENDİKALARI TOPLU SÖZLEŞMESİ GÖRÜŞMESİ ÖNCESİ, ÜRKİYE KAMU-SEN, EŞEKLİ BİR EYLEM YAPARAK DİKKATLERİ ÜZERİNE ÇEKMEYİ BAŞARDI 
 
Hükümet ile memur sendikaları arasında bugün yapılan toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri öncesinde Balıkesir’in Edremit ilçesinde Türk Kamu-Sen eşekli eylem yaparak, 12 yıl önce bir belediye tarafından eşeklere verilen sendikal hakların kendilerine de verilmesini istedi.
  Türkiye Kamu Sen-Balıkesir İl Başkanlığı ve bağlı 8 sendika temsilcisinin katılımı ile Edremit Şehit Hamdibey Meydanı’nda, hükümet ile memur sendikaları arasındaki yapılacak olan toplu iş sözleşmeleri görüşmesi öncesinde eşeklerle bir eylem gerçekleştirildi.
  Eyleme, Türk Eğitim-Sen Balıkesir 2 Nolu Şube Başkanı Süleyman Demir, Türk Buro-Sen Balıkesir Şube Başkanı Muhammed Karakoyun, Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı Mustafa Koç ve çok sayıda sendika yöneticisi ile üyeleri katılım gösterdi.
  Meydandaki atlı Atatürk heykeli önüne getirilen iki eşek ve bir motosikletle, hükümetin sendikalara karşı takındığı tavır protesto edildi. Eşeklerden birinin boynuna kravat bağlandı ve ‘Kadrolu’ yazısı asıldı. Sırtına deri semer vuruldu. Diğer eşeğin boynuna ise, ‘Sözleşmeli’ yazısı asılarak ottan ve çöpten yapılmış bir semer vuruldu. Eşeklerle birlikte meydana getirilen motosiklete de, memur ve işçiler yerine devlet yanında yer alan sendikaları temsilen ‘Torpilli’ yazısı asıldı.
  Eyleme katılan sendikalar adına basın açıklaması yapan Türkiye Kamu-Sen Balıkesir İl Temsilcisi Hüseyin Yurdakul, her sene hükümet ile masaya oturduklarını, adeta tiyatro gibi 15 gün görüşmelerin sürdüğünü bu görüşmeler neticesinde hükümetin dediğinin olduğunu öne sürdü.
  Yurdakul, “Türkiye Kamu Sen Balıkesir il teşkilatı olarak biz araştırdık. İşçi arkadaşlarımızın 1964 yılından beri grev ve toplu iş sözleşme hakkı olduğunu öğrendik. 1997 yılında İzmir Konak Belediyesi’nin belediyede 23 adet kadrolu eşek ile belediye başkanının oturup bir toplu iş sözleşmesi imzaladıklarını bulduk. 23 adet eşek ile toplu iş sözleşmesini imzalayan belediye başkanımız dönemin belediye başkanı Ahmet Sarışın. Eşekler adına da bu sözleşmeyi temizlik işleri müdürü imzalamış” dedi.
 
EŞEKKLERİN YASAL HAKLARI VAR
  İmzalanan sözleşme ile eşeklerin elde ettiği hakların bazılarını kamuoyuyla paylayan Hüseyin Yurdakul, “Bu sözleşmenin 7 tane maddesi var. Maddelere baktık 1. maddesi eşeklerin ve barınma ihtiyaçlarının karşılanacağı, 2. maddesi eşeklerin günlük olarak tımarlarının yapılacağı hüküm altına alınmış, eşekler mesai saatleri dışında çalıştırılmayacak. 4. maddesi eşeklerin 20 yılı doldurması halinde uygun bir adada kadar veteriner tarafından ömrünün sonuna kadar bakımlarının yapılacağı,  5. si eşeklere sağlanan günlük hakların asla geriye götürülemeyeceği 6. sı en önemli maddesidir eşeklere her üç ayda bir birer balya samanın ikramiye olarak verileceği hüküm altına alınmış. En 7. maddesi ise çok önemli bizim için eğer bu maddelerde her hangi bir belediye tarafından yerine getirilmeme durumu olursa eşeklerin grev hakkının da saklı olduğu hüküm altına alınmıştır. Belediyelerde eşeklere verilen hakların artık memurların grev kazanımlarının geri verilmesidir. Buradan başbakanımıza sesleniyoruz, buradan bu gün hükümet olarak memur sendikalarıyla toplu görüşmeye oturan hükümet yetkililerine sesleniyoruz… Türkiye Cumhuriyetinde belediyede çalışan eşeklerin aldığı hakkın artık memurlara da verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Eşeklerimizin saklanmayan toplu sözleşme, ikramiye ve grev hakkının bu sene acilen memurlarımıza da verilmesi gerektiğini iddia ediyoruz” diye konuştu.