AVRUPA’NIN EN BÜYÜK TERMAL TESİSİ’NİN TEMELİ ATILDI

AVRUPA’NIN EN BÜYÜK TERMAL TESİSİ’NİN TEMELİ ATILDI

 AVRUPA’NIN EN BÜYÜK TERMAL TESİSİ’NİN TEMELİ ATILDI

  - MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK TARAFINDAN TEMELİ ATILAN DEV TESİS BİN 500 KİŞİYE DOĞRUDAN İŞ İMKANI SAĞLAYACAK

  - AÇILIŞTA KONUŞAN MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK:

  - “AVRUPA’NIN 6. EN BÜYÜK EKONOMİSİYİZ. İNŞALLAH BİR ÇOK BÜYÜK ÜLKEYİ 2040’LI, 2050’Lİ YILLARDA BİZ GERİDE BIRAKACAĞIZ”

  - “TÜRKİYE’NİN GİRİŞİMCİLİK RUHU ANLAMINDA BÜYÜK BİR ZENGİNLİĞİ VAR. MUAZZAM GİRİŞİMCİLERİ VAR. NÜFUSU GENÇ, İSTİKRAR VAR”

  - “TÜRKİYE’NİN KİŞİ BAŞI MİLLİ GELİRİNİ BU SENE İNŞALLAH 10 BİN DOLARIN ÜZERİNDE TUTACAĞIZ”

 

  Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Güre beldesindeki Avrupa’nın en büyük termal otel ve tesisinin temel atma töreni Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından gerçekleştirildi.

  Hattuşa Astyra Thermal Resort - Spa  Projesi adıyla geçtiğimiz yıllarda devre mülkleri yapılmaya başlanan ve Avrupa’nın en büyük termal tesisi olacağı açıklanan dev projenin en büyük ayağı bugün başlatıldı. Bin 500 kişiye doğrudan iş imkanı da sağlayacak olan dev projenin temel atma töreni öğlen saatlerinde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur, Edremit Kaymakamı Osman Tunç, Edremit Belediye Başkanı Av. Tuncay Kılıç, Akçay Belediye Başkanı Cahit İnceoğlu, Güre Belediye Başkanı Kamil Saka, diğer belediye başkanları, daire müdürleri, iş adamları ve vatandaşların katılımıyla gerçekleştirildi.

  Uçakla Balıkesir Körfez Havaalanı’na inerek Hattuşa’ya gelen Bakan Mehmet Şimşek, halk oyunları gösterileriyle karşılandı. Tesisleri gezerek tören alanına gelen bakan Şimşek, Jeotermal Enerji Vakfı ve Hattuşa Termal Sağlık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Doğan, Güre Belediye Başkanı Kamil Saka, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur ve  Vali Yılmaz Arslan’ın konuşmalarının ardından kürsüye gelerek açış konuşması yaptı. Bakan Şimşek, “Türkiye’nin girişimcilik ruhu sayesinde Türkiye ekonomisi gerçekten son yıllarda büyük bir mesafe kat etti. Türkiye’nin aslında doğal güzellikleri enerjisi çok önemli. Bakın söylediler. Termal enerjide termal kaynaklarda biz dünyada 7. sıradayız. Avrupa’da birinci sıradayız. Ama bu kaynak son zamanlara kadar fazla kullanılmamış. Biz termal kaynakların haritasını çıkarttık. Özel sektör eliyle bunların teknolojik sera anlamında, bu türden tesisler anlamında diğer bir takım kullanımlarda enerji üretiminde çok daha iyi ve verimli bir şekilde kullanılması için gerekeni yapıyoruz. Memleketin rüzgarını bir şimdi enerjiye dönüştürüyoruz. Yine su kaynaklarını enerjiye dönüştürüyoruz. Çünkü Türkiye’nin en büyük darboğazlarından bir tanesi Biz enerjide dışa bağımlıyız. 2008 yılında neredeyse 48-50 milyar dolar civarında biz enerji ithal ettik. Bu senede çok farklı olmayacak. Dolayısıyla ne kadar çok kendi kaynağımızı, en azından yenilebilir kaynaklarımızı enerjiye dönüştürürsek ülkemizi o kadar dışa bağımlı olmaktan kurtarmış oluruz. Geldiğimizde devletin çekmecelerinde bin 500 e yakın hidroelektrik santral projesi vardı. Aslında Devlet Su İşlerine bıraksak 80 yılda yüz yılda belki o yatırımlar gerçekleştirilecekti. Çünkü o kaynaklar sınırlı. Biz onu özel sektöre devir ettik. Şu anda 20 bin megavat civarında hidroelektrik santral projesi ya yapıldı yada proje aşamasında yapılıyor inşa ediliyor. Dolayısıyla 80 yılda yapılan diyelim ki 13 bin megavatlık enerjiye karşılık sadece son birkaç yıl içine başlatılan projeler 20 bin megavatın üzerinde. Çok önemli yani ülkenin akarsularının, rüzgarının, termal kaynaklarının enerjiye dönüştürülmesi Türkiye’nin geleceği açısından çok kritik” dedi.

 

“EĞİTİM ALANINDA BÜYÜK ÇABALAR İÇERİSİNDEYİZ”

  Balıkesir’in ve Edremit Körfezi’nin, geçtiğimiz aylarda uluslar arası uçuşlara karşılık verecek düzeye gelen Balıkesir Körfez Havaalanı ile atağa kalkacağını vurgulayan bakan Mehmet Şimşek, “Tabii bu türden yatırımlar olmadan, hakikaten sadece devlet eliyle bizim istihdam sorununu, işsizlik sorununu çözmemiz imkansız. Çok şükür Türkiye’nin nüfusu genç. Bu Avrupa’ya karşı bizi çok avantajlı hale getiriyor. Ama bu nüfusunda iyi eğitilmesi lazım. Ondan sonra çalışma çağına geldiği zamanda iş imkanlarının sağlanması lazım. Son yıllarda hakikaten eğitim konusunda çok büyük bir çaba içerisindeyiz. Milli eğitim Bakanlığı’na ayırdığımız bütçeden kaynağı 4 kattan fazla ayırdık. 7 buçuk milyardan şimdi 32 milyar lira seviyelerine çıkarttık. Yurt Kur’u dahil ederseniz. Üniversiteleri dahil ederseniz. 40 milyarın ötesine taşıdık. Yani Türkiye’de şu anda bütçeden en fazla para Milli Eğitim’e gidiyor. Niye? Çünkü genç bir nüfusumuz var. Onları eğitmemiz lazım. Okul öncesi okullaşmadan başlayarak, Üniversiteye kadar yüksek lisansa kadar bizim insanımıza yatırım yapmamız lazım ve yapıyoruz. Bizim altyapımıza yatırım yapmamız lazım. Çok önemli çünkü. En güzel tesisi yapabilirsiniz. Ama eğer, havaalanı yoksa, eğer yollar iyi değil ise sıkıntılar yaşanır o tesisler arzulanan ölçüde belki talep oluşmaz o tesislere. Duble yoldan bahsetti değerli milletvekili kardeşim. Biz Ulaştırma Bakanlığımıza her türlü kaynağı vereceğiz. Yani Körfez ile Balıkesir arasındaki, duble yolun tamamlanması için ne gerekiyorsa yapacağız. Bakın size çok basit bir şey söylemek istiyorum. 2009 yılında biz 2010 yılı bütçesini yaptık. O bütçeyi yaparken Ulaştırma Bakanımıza yol yapımı için 3 milyar lira ayırmıştık. Hiç abartmıyorum. Bu sene sonunda muhtemelen en az bir 9-10 milyar lira harcamış olacak. Çünkü biz altyapı yatırımlarının Türkiye’nin geleceği açısından ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Kendisine bütçesinden çok çok daha, kat kat daha biz yatırım yapma imkanı sağladık.  Toplam yatırımlar bütçede aslında öngörülen yatırımlar diyelim ki 17-18 milyar lira idi. Her halde bu seneyi 28 milyar liranın altında kapatmayacağız. Yani imkanlar oluştukça biz daha fazla kaynağı önce insanımıza, çünkü çok önemli. İnsanımızı eğitmemiz lazım. Sonra Altyapıya. Bu da yetmez birde araştırma geliştirmeye ayırmamız lazım. Çünkü eğer Türkiye batı ile arayı kapatacaksa dünyanın en gelişmiş ülkelerini bile geride bırakacaksa, mutlaka bizim katma değer zincirinde daha bilgi yoğun, teknoloji yoğun ürünlere geçmemiz lazım. Bu da daha çok üniversitelere kaynak, araştırma geliştirmeye daha fazla kaynak ayırmakla olur. Nitekim TÜBİTAK’a verdiğimiz kaynaklar inanın şu son birkaç yılda verdiğimiz kaynak 80 yılda verilen kaynaktan daha fazla. Bunu abartmıyorum. 2009 yılı bir kriz yılıydı hatırlarsanız. Bütün dünyada bütçe açıkları artarken, TÜBİTAK geldi dedi ki “Bizim bütçemiz 500 milyon liraydı, o kadar çok önemli projeler var talep var. Ne yapacağız”. Biz bir çok alanda bütçe kısıntılarına giderken, onların bütçesini yüzde 50 arttırdık. Evet geçen sene öyle yaptık. Niye? Dediğim gibi insanımız, altyapımız, Türkiye’nin geleceği teknoloji çok önemli. Araştırma geliştirme faaliyetlerinde kaynak olarak araştırmacı olarak, bilimsel yayın olarak ve bunlardaki artış hızında biz şu anda dünya da ilk üçteyiz. Abartmıyorum bakın, Çin ile beraber ilk üçü paylaşıyoruz. Bunların artış hızında. Ama mutlak seviyesinde henüz arzulanan seviyede değiliz. İnşallah o arayı kapatacağız” dedi.

 

 “DÜNYADA YABANCI TURİST ÇEKMEDE 7. SIRADAYIZ”

  Konuşmasında Balıkesir’e övgüler yağdıran Maliye Bakanı Şimşek, “Balıkesir’imiz tarım alanında muazzam bir birikime sahip. Bir çok üründe, biz ilk üç sıradayız. Balıkesir Türkiye’nin bir tarım merkezi. Ama bu yetmez. Birkaç adım daha ötesine gitmemiz lazım. Hizmet sektörü çok önemlidir bakın değerli arkadaşlarım. 1800’lü yıllara gidin. 1700’lü yıllara gidin. Amerika’da çalışabilir nüfusun yüzde 90’ı tarımda çalışıyordu. Ama bu gün, Amerika’da çalışan nüfusun yüzde 75’inden fazlası hizmetler sektöründe çalışıyor. Bu şu demek değil, Amerika tarımda zemin kaybetti anlamına gelmiyor. Hala dünyanın en büyük tarım ihraçatçısı. Sadece daha teknoloji yoğun, daha bilgi yoğun, daha verimli tarıma geçtiler. İşte bizim vatandaşımıza bütün bu seçenekleri sunmamız lazım. Hizmet sektörü çok önemli. Sağlıkta biz ihracatçı olabiliriz. Bakın Turizm sektöründe biz şu anda dünyada yabancı turist çekmede 7. Sıradayız. 1980’li yılların başına gidin birkaç 100 bin turist geliyordu. Bu sene dışarıda yaşayan vatandaşlarımıza da katarsanız, toplam turist sayısında 31 milyonu aşacağız. Kolay değil 8 yıl önce gelen turist sayısı 12-13 milyondu. Evet bu gün Türkiye turist sayısında dünyada 7. Sırada, turizm gelirinde 9. Sıradayız. Aslında bir çok sektörde bu gün Türkiye dünya da ilk 10’lara ilk 15’lere girmeye başladı. Avrupa’nın 6. En büyük ekonomisiyiz. İnşallah bir çok büyük ülkeyi 2040’lı, 2050’li yıllarda biz geride bırakacağız. Ben inanıyorum buna. Çünkü Türkiye’nin bir girişimcilik ruhu anlamında büyük bir zenginliği var. Muazzam girişimcileri var. Nüfusu genç, istikrar var. Reform yapıyoruz. Reformlar olmadan olmaz. Değerli belediye başkanımız, Kendisini tebrik ederim. Burayı yap işlet devret modeli ile bu tesisin bu güzel beldemize kazandırılması için çaba göstermiş. Bürokrasiden şikayet etti. Bizde zaman zaman şikayet ediyoruz. Bu reformları yapa yapa, iş adamlarının önünü açacağız. Belediye başkanlarımızın da önünü açacağız. Varsa sıkıntılar hep beraber çözeceğiz. Bu ülkenin gelişmesi için, kalkınması için gece gündüz hep beraber çalışacağız. Belediye başkanımızdan, bürokratından, milletvekilinden herkese kadar. İş adamlarının biz ne kadar önünü açarsak, bu ülkede o kadar katma değer üretilir. O kadar çok istihdam olur. Vatandaşın geliri artar. Size bir iki şey daha söyleyeyim. 2008-2009 yılı, aslında dünyada son 60 yılın bazılarına göre de son 80 yılın en büyük krizi yaşandı. Buna rağmen Türkiye’nin kişi başı milli gelirini bu sene inşallah 10 bin doların üzerinde tutacağız. Ama geçmişte bu böyle olmamış. 1990 yılına gidin, Türkiye’nin Milli Geliri 198 milyar dolar, 2001-2002’ye gelin 200 milyar dolar civarıydı. Yerimizde saymışız başkaları ilerlemiş. Artık o dönem geri de kaldı 2002 yılında 3 bin 300 dolar olan kişi başına milli geliri son 60 yılın en büyük küresel krizine rağmen 10 bin doların üzerinde tutacağız. Aynı şekilde bir çok alanda Türkiye hakikaten şu anda imrenilerek seyrediliyor. Çarşamba günü Berlin’de idim. Oradaki iş çevreleri ile Türk Alman İş Konseyi çerçevesinde bir araya geldik. Avrupa’da istihdam yaratan bir tek ülke var o da Almanya birde Türkiye. Alman’ya bir nokta 3 milyon vatandaşına iş bulmuş. 10-12 ayda. Bir bir nokta yaklaşık 6 milyon vatandaşımıza iş bulmuşuz. Türkiye istihdam yaratmada son bir yılda Avrupada rekor kırdı. Bakın bir çok ülke borçlar ile boğuşuyor. Bütçe açıklarıyla boğuşuyor. İnanın Türkiye Kamu Borç Stokunu aşağıya çekecek tek ülke Avrupa’da. Yine bu sene bütçe açıklarını çok önemli ölçüde düşürdük.  Gelecek senede düşürmeye devam edeceğiz. Bütçe açığını kapattığımız ölçüde arta kalan kaynakları yatırıma ayıracağız” diye konuştu.(İHA)

Güncelleme Tarihi: 09 Ekim 2010, 00:12
YORUM EKLE
banner144
SIRADAKİ HABER