Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Suzan Sabancı’ya ait Ay Işığı Manastırı’nda önceki gün bodrum katındaki saunadan çıktığı belirtilen yangına, ilçedeki çevreciler sert tepki gösterdi.
  Ayvalık’ta, 3 yıl önce Katrinli Ailesinden, Suzan Sabancı ile eşi Haluk Dinçer tarafından satın alındıktan sonra restore edilen ve geçtiğimiz 13 Nisan tarihinde, aralarında; TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Cem Boyner, Rahmi Koç, Güler Sabancı, Halis Komili gibi iş dünyasının dev isimlerinin bulunduğu bir törenle açılan Ay Işığı Manastırında önceki gün saat 14.00 sıralarında çıkan yangın, çevrecilerin tepkisini beraberinde getirdi. Aralarında; Ayvalık Belediyesi ile Küçükköy Belediyesi’nin de olduğu ilçedeki 27 sivil toplum kuruluşu tarafından oluşturulan Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Koruma Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Halil Coşkun, Türkiye’nin en büyük tabiat parkının içinde bulunan Ay Işığı Manastırı’nın saunadan çıktığı belirtilen yangının son derece düşündürücü olduğunu söyledi.
  Suzan Sabancı’ya ait olan Ay Işığı Manastırı’nın, Ayvalık Adaları Tabiat Parkı’nın içinde olup, 1. Derecede SİT alanı dahilinde ve 1. Grup Kültür Varlıklarını Koruma Alanının içerisinde olduğuna işaret eden Halil Coşkun, “Bu tip kültür varlıklarının özgün yapısı, ekolojik ve topografik özelliklerinin kesinlikle değiştirilmemesi gerekirken, bu tip yapıların restorasyon çalışmaları da müze kurallarına uygun olarak gerçekleştirilmesi zorunludur. Ancak, Suzan Sabancı’ya ait Ay Işığı Manastırına, 2009 yılındaki revizyon planı değişikliğiyle fonksiyon yüklenmiştir ve bugün manastır, müze haricinde bir malikane yapısına kavuşturulmuştur” dedi.
  Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Koruma Platformu üyeleriyle, ilçe halkından toplanan paralarla açtıkları davada; Danıştay 6. Dairesi’nin Ayvalık Adaları Tabiat Parkının korunarak gelecek kuşaklara aktarılması gereken, ulusal ve uluslar arası bir değer olduğuna hüküm vererek, 2009 yılı Ayvalık Adaları Tabiat Parkı revizyon planının yürütülmesinin durdurulmasına karar verdiğini ve bu kararla 2009 yılındaki revizyon planının değil, 2004 yılına ait eski revizyon planının geçerli olduğunu anlatan Coşkun, “Ancak Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararına rağmen Ay Işığı Manastırında fonksiyon yükleme çalışmalarına devam edilmiştir. Bunun en son örneği de; önceki gün Ay Işığı Manastırında, saunada çıkan yangındır. Müze olduğu iddia edilen bir binada saunanın ne işi vardır? Kültür Varlıklarımızı korumak adına, yapılan çalışmaların sonuna kadar arkasındayız. Ay Işığı Manastırı’nın müze olmasını istiyoruz. Fakat bu kültürel varlığın şahıslara ait olmasının karşısındayız” ifadelerini kullandı.
  Tarihte; Aya Dimitri ta Selina adıyla anılan Ay Işığı Manastırı’nın, Ayvalık’a ve Ayvalık halkına ait olduğunu ve müze olmasını istediklerini vurgulayan Halil Coşkun, manastırın bodrum katında çıkan ve ciddi hasara yol açan yangınla ilgili olarak da; “Bu yangın, manastırın müze özelliğini taşımadığını ve sadece Sabancı Ailesine ait bir malikane olduğunu göstermektedir. Çünkü orijinalinde manastırda sauna ve havuz bulunmamaktadır. Manastırda sauna olması 2009 yılında yapılan revizyon planındaki değişikliklerin iptaliyle ilgili platform olarak kazandığımız davada ne kadar çok haklı olduğumuzu göstermektedir” diye konuştu.
 
13 NİSAN’DA YAPILAN AÇILIŞTA MANASTIR, TÜRKİYE’NİN ULUSLAR ARASI TANITIMI İÇİN KULLANILACAĞI AÇIKLANMIŞTI
  Geçtiğimiz 13 Nisan’da, aralarında; Ayvalık’ın dünyaca ünlü turizm merkezi Cunda Adasındaki Taş Kahve’de yapılan kokteyl ve ardından manastırda düzenlenen, aralarında; TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Cem Boyner, Rahmi Koç, Güler Sabancı, Halis Komili gibi iş dünyasının dev isimlerinin bulunduğu bir törende konuşan Suzan Sabancı’nın eşi Haluk Dinçer yaptığı açıklamada, en son restorasyonu 1700’lü yıllarda görmüş olduğunu belirttiği ve Ayvalık’ın sembol güzelliklerinden biri olarak nitelendirdiği Ay Işığı Manastırı’nı aldıklarında yaklaşık yüzde 70 bir oranda yıkılmış olduğunu vurgulamıştı.
  Dinçer; basın mensuplarıyla davetlilere yönelik yaptığı açıklamada, “Ay Işığı Manastırı’nın yüzde 70’lik oranda yıkık ve harabe görünümünün ardından muhtemelen birkaç yıl içinde yok olup gidecekti. Ne mutlu ki, yaptığımız restorasyon çalışmalarının ardından manastır yine o eski güzelliğine kavuştu. Biz Ay Işığı Manastırını; uluslar arası kontaklarımızı kullanarak, Ayvalık bölgesi ve dolayısıyla Türkiye’nin uluslar arası tanıtımı için kullanacağız. Tüm uluslar arası kontaklarımızı kullanarak, manastırda uluslar arası etkinlikler düzenleyerek, özel misafirler ağırlayacak ve böylelikle bölgemizin sesini tüm dünyaya duyuracağız” ifadelerini kullanmıştı.
  Ayvalık Adaları Tabiat Parkı’nı en az çevreciler kadar önemsediklerinin altını çizen Haluk Dinçer, manastırın çevresinde makilik alanlarla endemik bitki örtüsünün olduğunu belirterek, “Ay Işığı Manastırı’nın restorasyonu sırasında bu bitki örtüsünün korunmasına azami önem göstermeye çalıştık. Bu doğal doku 30-40 yıllık bir zaman sürecinde fazla bir bakım görmeyen alandı. Biz bunların bakımlarını en güzel şekilde yaptık. Ağaçları ilaçladık. Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, Türkiye için çok önemli ve değerli bir alandır. Buraya Ayvalık halkının hassasiyetini son derece anlamlı buluyoruz. Kendilerini destekliyoruz ve bizde bu işin bir parçasıyız. Ayvalık’ın tabiatını korumaya hep birlikte adayız” diye konuşmuştu.
 
GÜLER SABANCI VE RAHMİ KOÇ SUZAN SABANCI’YA DESTEK VERMİŞTİ
  Manastırın açılışına katılan Sabancı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ile Koç Holding’in Onursal Başkanı Rahmi Koç, manastırın bulunduğu alana Ayvalık’ı ziyaret ettiklerinde çoğu zaman geldiklerini ve manastırın harabe görünümüne yüreklerinin sızladığını belirterek, manastırı harabe görümden, eskisi gibi görkemli haline dönüştürdükleri için Suzan Sabancı ve eşi Haluk Dinçer’i kutlamışlardı.