Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesi üyesi Süleyman Zemin, geçen yıl marka müracaat sayılarında Türkiye’nin Avrupa birincisi olduğunu belirterek, “Marka bir şirketin her şeyi. Bunu yeni yeni öğrenmiş olduk. Bundan sonra yatırımlar fiziki şartlara değil markaya yapılması çok daha önemli” dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) üyesi Süleyman Zemin, son yıllarda önemi gittikçe artan ve yüksek değerlere ulaşan marka ve patent hakkında MÜSİAD İzmir Şubesi üyelerine bilgiler verdi. Merak edilenleri yanıtlayan Zemin, Türkiye’de Sınai Mülkiyet haklarının gelişiminin hızlı bir şekilde ilerlediğini ve beklenilen seviyeye ulaştığının altını çizdi.

Türkiye Avrupa’da birinci

Zemin, “Avrupa’da birinci olan ülkemiz patentlerde ve AR-GE merkezi teşvikleri ile hızlı bir ivme kazanmıştır. Marka ve patentlerde devlet tarafından verilen teşvikler yeterli olmakla beraber Sınai Mülkiyet haklarına dayalı ticari faaliyete başlayacak olan yeni girişimcilerin Finans kaynaklarına kolay erişememeleri bu konuda ciddi sıkıntılar yaratmaktadır. Özellikle bankaların marka ve patente dayalı projelere proje bazında Kredi vermelerinin önü açılmalıdır” dedi.

Sınai Mülkiyet hakları alanında üç temel unsurdan bahseden ve aynı zamanda Destek Patent Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Zemin, şöyle devam etti:

"Öncelikle firmalar yola çok güçlü bir patent kurumu ile çıkmalı. Daha sonra Türkiye’de güçlü bir Sınai Mülkiyet hukuku ve güçlü bir vekillik kurumu lazım. Geçtiğimiz ocak ayında yürürlüğe giren yeni Sınai Mülkiyet Kanunu ile beraber ülkemizde sağlanmış bulunmaktadır. Bu durum önümüzdeki yıllarda sanayinin patent odaklı olarak gelişmesine olanak sağlayacaktır. Hatta ülkemizde eğitim öğretim alanında ilkokuldan başlayarak üniversitelere kadar eğitim-öğretimin tüm safhalarında Sınai mülkiyet hakları dersleri konulmalıdır” dedi.

Sınai Mülkiyet Kanunu nedir?

Kısa bir süre önce yürürlüğe giren Sınai Mülkiyet Kanunu, marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin hakların korunması ve bu suretle teknolojik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleştirilmesine katkı sağlıyor. Bu kanun ayrıca, marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin başvuruları, tescil ve tescil sonrası işlemleri ve bu hakların ihlaline dair hukuki ve cezai yaptırımları da kapsıyor.