Bu özel anın, kahve içip dinlendiği anıt çınarın altında, sevdiği irmik helvasını yudumlarken duyulan coşku ve sevgi seli adeta içimizi ısıtıyor. Hele yağmur altındaki fırtınaya aldırmadan sunulan vals, sanki Atatürk ile birlikte izliyormuşuz gibi hissettiriyor.

Körfezimizin sevgisi, Prof. Dr. Abdullah Soykan'ın moderatörlüğünde, diğer değerli dostlarımız Nurdan Çakır Tengiz, Leyla Yeltin, Murat Bostancıoğlu, Yıldırım Baydar ve Orhan Ersönmez'in katkılarıyla, bugüne kadar alışıldık anlatımların dışına çıkıp, şiir gibi anıları farklı bir bakış açısıyla sunmamızı sağladı. Bu konu için Yıldırım dostumuzu alkışlamak yetmiyor, gerçekten harika bir iş başarmış.

Elbette, Murat ve Uğur kardeşler de alkışı hak ediyor. Kültür, sanat ve dostluk konularını samimi bir şekilde sahiplenerek, örnek ev sahipliği yapıyorlar ki yıllarca kendilerini tanımaktan onur duydum. Güre Kaz Dağı Müzesi ve Manastır Han, Kuzey Ege'nin gururu olmuş eserler.

19 Mayıs’tan önce, Havran Köşkü’nde Atatürk ile Kocaseyit'in sohbeti ve kahve içiminde, Kuvâ-yi Milliye ruhunun doğuşu ve vatan kurtarma kıvılcımının atılması, Balıkesir ve Edremit’teki yaşamlarında kadınlara ve halkla birlikte olma samimiyetinin örnekleri, Atatürk’ün sevdikleri arasında yer alıyordu. Ziyafetlerde, etli bamya ve çilek reçelini severken, Ankara’daki toplantılarda içki ve yemek değil, halkla birlikte olmanın önemini vurguluyor, vatan planlarının yapıldığı gecelerde ise en çok peynirli yumurtayı tercih ediyordu.

Hatay’a olan sevgisi ve topraklarını, cebindeki kişisel parasıyla alıp, o toprakları savunmak adına savaş planları yapması, okumayı ve toprak ürünlerine sahip çıkmayı her fırsatta dile getirmesi, Türk halkının kalkınmasının tek çözüm yolu olarak sunduğu unsurlardan sadece birkaçıdır. Geometri hesaplarını sadeleştirip öğrenciler için kitaplar yazan, gezilerde köylüyle bütünleşen Atatürk, her fırsatta halkı bilinçlendirmeye çalıştı.

Sekiz yılda 24 müze kurarak sanat, din ve kültür konularında çağdaşlaşma mücadelesini verdi. Bu tür etkinliklerin, tiyatro gibi geniş kitlelere hitap eden organizasyonlar öncesi tekrar edilmesi ve halkımıza duyurulması gerektiği kanaatindeyim. Sonuçta halkımız, bedava otobüsler ve tiyatro etkinliklerini kaçırmaz.
Haşmet Demirbil

Yorumlar
Kalan Karakter: