“Fifty-Fifty Yaşam”

Yani pastayı ikiye bölüp yeme gibi… Yani ülkemizde yaşam bölünmüşlüğü yaşamakta.

Mesela;

*DEMOKRASİ….fifty-fifty kimine var, kimilerine yok…

*ADALET… Kimilerine var, kimilerine, hiç yok. Onlara kimse dokunamaz.

*GELİR DÜZEYİ… Kimilerinin tuzu kuru, kimilerinin yaş.

*EĞİTİM… Kimilerine göre paralı, kimilerine göre,  içi boş eğitim.

*ENFLASYON… Kimilerine acı, kimilerine enfiye…

*DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ…Kimilerine göre beyaz, kimilerine göre kara….

*BASIN… Kimilerine göre pehlivan YAĞ kazanı, kimilerine göre antidepresan.

*SİYASET… Kimilerine göre bilim, kimilerine göre  bol köpüklü gazoz.

Kısa ve öz ülkemizde yaşam  FİFTY-FİFTY  ORTAKLAŞA !! PAYLAŞIMLA YAŞANMAKTADIR…

Bu yaşam tarzının idamesi için ORTA DİREK temelinden sökülüp çöpe atılmıştır. Hak eden hak ettiği gibi yaşamak zorundadır yani…

Beş kuruş vergi vermeden, hatta vergi borcu silinenler paşalar gibi ! Yaşarlar, ama maaşları cebe girmeden vergisini keş ödeyenler, kaderlerine terk edilirler. Mesela ülkemizde İNTERNETTEN bitki çayı SATARAK dünyanın en pahalı oto markası olan MESARATTİ’YE BİNER, vergisini veren bisikleti bile zor  alır. Herkesin otosu var diyenlerin nazarı değdi şimdi KAY KAY BİLE ALAMIYORLAR.

Uyuşturucu pazarı vardır mesela… ŞAMBABALARIN! elindedir. Saadet zinciri gibi torbacısından bavulcusuna, iş adamı kisvesini giyip dolaşanlarına kadar ülkemizde TİCARİ hayata damgasını vurdular ve dünyada ünvanımız yürümekte. Kuruş vergi vermezler, nasıl versinler ki yedikleri kaba mı şey yapsınlar…

Kuru fasulye garip gurabanın yemeği idi şimdi, SULTANI-I YEGAHLARIN aşı oldu. Bakliyat familyası bile İTHALATTA rekor kırmakta. Gazete kâğıdından külahlara doldurup çocuklarımıza verdiğimiz kuru yemiş, sosyetenin viski mezesi oldu. O da ithal... FİFTY-FİFTY YANİ, ithalatçı kazanıyor dolar bazında çocuklara bakınıyor yalana yalana… Dolar zirve yapmış devletinde umurunda değil. LEBLEBİYİ İTHAL EDERSEN, PLASTİK OYUNCAKLARI gemi dolusu ithal edersen DOLAR dayanır mı birader? FİFTY-FİFTY yani. Biri bakar, biri ne yapar? KARDEŞ PAYI… Birinin cebi dolar, diğerinin karnı guruldar… Ortak payda budur…!

ÖZELEŞTİRİ gibi bir kural vardı mesela. Bu kural bile FİFTY FİFTY OLDU. Kendimi eleştirirsem, kendim ettim kendim buldum olurum, ELEŞTİRMEZSEM,  yem olurum… Yarı yarıya hata derler. Ben hata yapıyorsam sende paylaşıyorsun diyerek % 50, %50 ye getirirler işi…

Bu fifty fifty’nin KEYFİNİ KAÇIRAN, DENGEYİ BOZAN YOK DEĞİL. Var hem de, ülkeyi yaşam biçiminde ikiye bölen husus. TUZU KURU, TUZU YAŞ. İşte bu kavram bu ortaklığı bozmakta. Ülkenin nüfusu  84 milyon ise, bunun % 10’nun tuzu kurudur. Yani 8.4 milyonun tuzu kurudur. Hıyarın kilosu 25 olmuş kiraz 50 gayme olmuş bunların umurunda değildir. MESARRATTİ’YE DE BİNERLER, TOGG’a da,  MERSO’ya da. Yollarda araç kuyruğu gören kurular gözümüzün için baka baka herkeste para var diyebilmekteler. 8,5 MİLYON yolları elbette kapatır…

Mesela geçen akşam bir tv kanalında canlı yani naklen bir haber geçildi. Depremzedeler çadırda hala banyosuz, helâsız, kanalizasyonsuz yaşamaktalar… İşte burada biraz da kültür seviyesi ortaya çıkmakta. Vaad edilen bir yılda 600 bin ev yapıp dağıtacağız vaadine kanıp oy verdiler. Şimdi ne oldu?

PİŞMAN OLURDA DÖNERSEN BANA GERİ ŞARKISINI SÖYLEMEKTELER… Fifty-fifty  bir yaşam.

OLMAK YA DA OLMAMAK… TO BE OR, NOT TO BE.

************

İTHALAT VE İHRACAAT

İktidar hiç ithalattan söz açmıyor. İHRACAATIN ARTMASI NEDENİYLE BALLANDIRA BALLANDIRA rakam vermekte… İhracat madem bu kadar üst seviyede ise, bu ticareti yapan devlet değil,  iş camiası. Peki bu camiadan ne kadar vergi alıyoruz? Dolar bazında mı, TÖRKİŞ lira mı?

Akaryakıta gün aşırı zam yapılıyor. Mazot aldı başını gidiyor. Elbette hıyar, kiraz, badılcan rekora gider havadan leylekler getirmiyor… Hüsamettin’in hatasını, KEMALETTİN DE ÇEKECEK DİYEREK fifty fifty

Paylaşmak zorundayız demek istiyor…

*************

MAHALLİ SEÇİM…

HEP ciddi yazmaktan bıktım usandım. Hani masa falan kurdular, ortaklık kurdular, biri diğerinin koltuğunun altına falan aldılar ya. Ahan da o konu. Şimdi mahalli seçimler konusunda yine birbirleriyle  anlaşmaya çalışıyorlarmış. Dedim ki kendi kendime ne yapayım işi gırgıra vurmaktan başka çare yok.

Ne kadar parti  varsa,  akı, karası, esmeri  bir oval masada toplansalar kardeş kardeş belediyeleri halka hizmet babında paylaşsalar, oh ne güzel seçim masraflarından kurtulurlar, birbirilerinin kalplerini de kırmamış olurlar. Paylaşın ne güzel belediyeleri, hizmet dediğin böyle olur. Sonra nedir o BÜYÜKŞEHİR FALAN… Büyükşehir, küçük şehrin kanını ekmiyor .Büyükşehir a partisinde ama kendi kanatları altında olan ilçe belde belediyeleri  b partisinde. Kanlı bıçaklı husumet falan felan.

BÜYÜK BİR  OVAL MASA HALLEDER BU İŞİ. PAYLAŞIN NE GÜZEL  FİFTY-FİFTY  DEĞİL Mİ YA ! Olmayacak duaya amin dedim kusura kalmayın… Ne yapayım ülkede siyaset bu. EGO…

**************

OLMAK YA DA  Bir başkadır bu sevda değil mi ya!. OLMAK ya da OLMAMAK.

İl sayısı 100’e çıkartılacak diye bir yem atıldı ortaya, balıklama dalanlar oldu. İl olma için kriterler ortaya konmadan bazı belediye yönetimlerinin kolesterolleri yükseldi, nabızları tavan yaptı. Kriter dedim de aklıma bir fıkra geldi…

Askerde bir neferin anası vefat etmiş. Memleketinden bildirmişler izin verilmesi babında. Birliğin komutanı çok üzülmüş ama bu haberi nefere nasıl söyleyeceğim diye karalar bağlamış. Sonunda neferi çağırmış

Oğlum kardeşin ya da kardeşlerin var mı?

Vaa komutanım.

Karın var mı?

-Vaa komutanım

ANAN var mı?

Vaa komutanım

Nah  var…

Bu fıkrayı İL OLMAK İÇİN ZİL ÇALIP OYNAYANLARA da kriterler sorulacak  değil mi ya da sorulmasa bile dosyalarında mevcut değil mi?

Kıssadan hisse…

************

DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİU YER

“Trafik sigortası iki yıl geçerli olsun”.

By: Vatandaşlar haklı olarak bi arzularını dile getiriyorlar

Bizden not:  Haklılar hem de bal gibi. 100 araçtan kaç tanesi yılda SİGORTA ŞİRKETİNE MUHATAP OLUYORLAR Kİ? Havadan para kazanmak.

…………………………………………….

ÇÜŞ

Konya’da ulaşıma %  90 zam yapılmış. BANA NE AKP’LİLER DÜŞÜNSÜN.

…………………………….

BÜYÜTEÇ

Geçtiğimiz Pazar günü, Altınkum pazar yerinde bir İNEK

PAZARYERİNİ allak bullak etti. Zabıtaya söylesen

“sahipli hayvanlara müdahale yetkimiz yok” diyor.

Peki Pazar yerindeki İNEĞİN sahibi yoktu, yek başına sallana sallana hem trafiği, hem insanlara bu sıcak havada ecel terleri döktürdü. Evet, zabıta kadrosu yanıt!

…………………………………………

KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN

Cehaletin sınırı yoktur.

Whoopol Goldberg

YORUM EKLE