AKP iktidarının yıllardır sürdürdüğü “doğalgaz ve petrol keşfettik, halkımıza müjde” söylemi, seçim dönemlerinin vazgeçilmez iletişim taktiği haline geldi. TPAO ve ilgili bakanlıklar aracılığıyla yapılan açıklamalar.
Örneğin “Akçakoca’da gaz bulundu” ya da “Karadeniz’de tarihimizin en büyük doğalgaz keşfi” ''Batman'da Petrol bulundu'' kamuoyunda heyecan yaratıyor. Ancak bu müjdeler, fiili üretim, sistem entegrasyonu, dağıtım altyapısı ve maliyet dengeleriyle karşılaştırıldığında çoğu zaman havada kalıyor, söylemde kalıyor maalesef halk faydalanamıyor. Seçim sonrasında söylemler hemen değişiyor ve bir daha doğal gaz, petrol bir daha ağızlara alınmıyor AKP tarafından.
CHP’li vekillerin sıkça dile getirdiği “buluyorsunuz da çıkarıp kullanıma sunuyor musunuz?” sorusu, bu söylemlerin gerçekliğini sorgulamak açısından yerinde. Zira enerji keşfi ile enerji arzı arasında ciddi bir mühendislik ve yatırım süreci var. Her rezervin üretime geçmesi; boru hatları, gaz işleme tesisleri, dağıtım altyapısı ve depolama kapasitesi gibi destekleyici yapılar gerektiriyor. Belki de bu bulduk diye söyledikleri gaz ve petroller çıkarılmaya değmeyecek kadar az ve astarı yüzünden fazla maliyetli olacak, belki bu söylemler halkı oyalamak için seçim kazanmak için kullanılıyor AKP tarafından.
“Yerli ve Milli” Söylemi ile LNG Gerçeği
AKP’nin enerji söylemlerinde sıkça vurguladığı “yerli ve milli” kavramı, son dönemde ABD ile yapılan LNG anlaşmasıyla çelişiyor. 20 yıl boyunca her yıl 4 milyar metreküp LNG alımı yapılacak olması, dışa bağımlılığın sürdüğünü gösteriyor. Bu durum, seçim öncesi verilen “Karadeniz gazı ile konutlarda ucuz doğalgaz” vaadiyle de örtüşmüyor. Gaz ucuzlamadı, aksine yeni ithalat anlaşmalarıyla maliyet fiyatları artıyor. Mesela 2025 yılında Doğal Gaz'a ve petrol türevlerine kaç kere zam geldi? Doğal Gaza Ocak ve Temmuz aylarında geldi. Temmuz ayında abone işlemlerine Yaklaşık %44 - 78 arası zam geldi, Temmuz ayında doğal gaza yaklaşık %25 zam geldi, petrol ürünlerini takip edemiyorum artık.
ABD dönüşü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağında yer alan gazetecilerden hiçbiri bu çelişkiyi gündeme getirmedi. Seçim öncesi verilen sözler unutulmuş gibi davranıldı. Bu durum, kamuoyunun bilgi alma hakkını zedeliyor. Eğer gazetecilere soracakları sorular önceden veriliyorsa, bu mesleğin etik değerleri açısından ciddi bir sorun teşkil eder.
Teknik Gerçeklik ve Siyasi Söylem Arasındaki Uçurum
Karadeniz’deki sondaj çalışmalarında örneğin Göktepe-3 kuyusunda 75 milyar m³ rezerv keşfi gibi açıklamalar, halkta umut yaratıyor. Ancak bu rezervlerin üretime geçmesi yıllar sürebilir. Teknik fizibilite, yatırım maliyetleri ve altyapı eksiklikleri nedeniyle bu müjdelerin kısa vadede tüketiciye yansıması mümkün değil. O halde neden halka boş vaatlerde bulunuluyor ve halkta hemen inanıyor bu boş vaatlere.
Enerji müjdeleri, siyasi olarak güçlü bir araç olabilir. Ancak bu müjdelerin tüketiciye, bütçeye ve arz güvenliğine katkısı ancak uzun vadeli planlama ve şeffaf uygulamalarla mümkün olur bunu görmek gerekmez mi?.
CHP’ye Açık Çağrı
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’e çağrım: AKP’nin her seçim öncesi yaptığı petrol ve gaz keşfi açıklamalarını, görselleriyle birlikte bir video haline getirerek tüm örgütüne ve milletvekillerine dağıtsın. Bu söylemler haber bültenlerinde gündeme taşınmalı, halkın hafızasında canlı tutulmalı. Unutmayalım, halkın hafızası güçlüdür ama hatırlatılmaya da ihtiyaç duyar.
Sağlıcakla kalın
Yorumlar
Kalan Karakter: