Bu bildiride, Türkiye Cumhuriyeti’miz soykırımla suçlanmakta, Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası reddedilmekte, açıkça Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bağımsız, laik ve üniter devlet yapısı yok sayılmaktadır.
Oysa herkes bilinmelidir ki;
Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur, ulusal onurumuzdur ve kırmızı çizgimizdir.
Bu konuda hiç kimseyle tartışmayız, taviz vermeyiz.
Yaşasın tam bağımsız, laik Türkiye Cumhuriyeti!
Sevr Hayaliyle Yaşıyorlar
Terör örgütü lideri, Lozan’ı ve 1924 Anayasası’nı hedef alırken, aslında açıkça Sevr’i yeniden hayata geçirme arzusunu ifade etmektedir. Bu bakış açısı, Türkiye'nin paramparça edilmesini isteyen, emperyalistlerin yüzyıl önceki planlarını bugün yeniden gündeme getirmeye çalışan bir aklın ürünüdür. Bugünün haritasına karşılık Sevr haritasını gözünüzün önüne getirin; hedef açıktır.
Bu örgüt ve yandaşları, "Ortak Vatan", "Demokratik Ulus" gibi kavramları öne sürerek 1000 yıllık Türk-Kürt kardeşliğini ve ortak devlet geleneğini çarpıtmaya çalışmaktadır. Oysa Cumhuriyet tarihi boyunca yaşananlar göstermiştir ki, Kürt sorunu ancak eşit yurttaşlık temelinde, üniter devlet çatısı altında çözülebilir. Bölünme değil, birliktir çözüm!
Ancak terör örgütü liderinin açıklamasında Kürt halkının gerçek sorunlarından hiç bahsedilmemektedir. Kürt halkı yıllarca feodal yapının, ağaların zulmü altında ezildi. Bugün bile birçok belediye başkanı ya ağa ya da aşiret mensubu. DEM Partisi’nin büyük çoğunluğu bu yapının içinden çıkmış kişilerden oluşuyor. Neyin özgürlüğü, kime karşı mücadele?
Sözde halkı temsil ettiklerini söyleyen bu kişiler, ne solcudur ne sosyalisttir yüzlerine taktıkları Sol ve Sosyalist maske vardır. Onların amacı Türkiye partisi olmak değil, etnik milliyetçiliği körüklemektir. Oysa Kürt halkı en büyük acıları hem bu örgütten hem de ağalardan çekmiştir. Şimdi halkı kandırmak için emperyalistlerin yazdığı metinleri sahneye koymaktalar.
Düşünün bir devlet, yıllardır halkına kurşun sıkan, askerini, polisini, öğretmenini şehit eden bir terör örgütüyle pazarlık yapıyor. Bu kabul edilemez. Bu açıklamalar, emperyalistlerin hazırladığı senaryonun bir parçası gibi duruyor.
Irak’ta savaş çıktı, Kürtler toprak kaptı. Suriye’de savaş çıktı, yine aynı sonuç. Şimdi sıra nerede? Bu soruyu sormadan edemiyoruz. Çünkü hedef çok açık: Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarını ve üniter yapısını tartışmaya açmak.
Ancak bu millet, ne Sevr’i kabul eder, ne de o senaryoları. Bu millet Lozan’ın arkasında dimdik durur. Çünkü Lozan, bağımsızlığımızın ve egemenliğimizin tescilidir.
Bugün bize düşen görev; Lozan’a, Cumhuriyet’e, laik ve üniter yapımıza daha sıkı sarılmaktır. Bu topraklar, emperyalist projelere değil, şehitlerimizin kanıyla yazılmış bir bağımsızlık destanına sahiptir.
Ne Sevr döner, ne bu millet diz çöker!
Sağlıcakla Kalın
Yorumlar
Kalan Karakter: