Yollarda adeta azrail gibi dolaşıyor,hızla sipariş yetiştirme telaşında hem kendi canlarını hem de başkalarının hayatını tehlikeye atıyorlar.
Elbette işlerini yetiştirme kaygısını anlıyoruz. Ancak, bu yayaların ve sürücülerin can
güvenliğini hiçe saymalarını haklı çıkarmaz. Trafikte kurallara uymadan, otomobillerin
arasından zikzaklar çizerek ilerleyen bu kuryeler, ne yazık ki trafikte terör estiriyor.
Motokuryeler, servis başına para aldıklarını ve geçim derdinde olduklarını söylüyor.
Fakat kazandıkları para, can güvenliğinden daha mı önemli? Yayaların, sürücülerin ve
kendi hayatlarının riske atılması kabul edilemez. Üstelik çoğu zaman önünüze aniden
çıkar, küfreder ve ardından kayıplara karışırlar.
Bu noktada devletin devreye girmesi şart. Nasıl ki ticari araçlara belirli düzenlemeler
getiriliyorsa, motokuryeler için de net kurallar konulmalı. Örneğin, günde 10-15
servisten fazlası yasaklanmalı. Çünkü aşırı iş yükü, hız baskısını artırıyor ve kazalara
davetiye çıkarıyor.
Motokuryelerin kaldırımları kendi yolları gibi kullanması, ters yöne girmeleri, trafik
ışıklarını umursamamaları artık sıradan hale geldi. Hangisini sayalım?
Trafikte can güvenliği her şeyden önce gelir. Devletin bu konuda acilen yasal
düzenleme yapması şart. Aksi halde bu trafik terörü, daha çok can yakacak gibi
görünüyor.
Sağlıcakla Kalın
Yorumlar
Kalan Karakter: