Gerçekten de kimse huzur bulduğu yerden ayrılmak istemez.
Bugün ülkemizde binlerce göçmen derneği, federasyon ve vakıf bulunuyor. Ancak onların yıllardır başaramadığını, İstanbul’da yaşayan göçürülen aile bireyleri bir araya gelerek başarmaya çalışıyor. “Biz Rumeliyiz Platformu” adını verdikleri bu oluşumun üyelerinin hiçbirini şahsen tanımıyorum. Bazılarıyla telefonla görüştüm ve bu güzel çalışmalara katkı sunabileceğimi, sesleri olabileceğimi ifade ettim. Yaklaşık iki yıldır etkinlik ve çalışmalarını basına servis ediyorum.
Gözlemlediğim kadarıyla bu platform ortak akılla hareket ediyor. Kimsenin siyasi kimliği, göç ettiği yer ya da geçmişi ön plana çıkarılmıyor. Ayrımcılık yok, koltuk kavgası yok. Oysa birçok dernek ve federasyonda yıllardır süren koltuk mücadeleleri ne yazık ki hâlâ devam ediyor.
“Biz Rumeliyiz Platformu” en azından benim bildiğim kadarıyla son iki yıldır 8 Ekim tarihinin “Rumeli ve Balkanlardan Anavatana Büyük Göçler ve Kaybettiklerimizi Anma Günü” olarak kabul edilmesi için çalışmalar yürütüyor. Bu çaba, sadece bir tarih belirleme girişimi değil; aynı zamanda birlik ve beraberlik ruhunun yeniden inşasıdır.
Geçtiğimiz yıl Ankara’da Atatürk’ün huzuruna çıktılar, bu yıl ise İstanbul’da 8 Ekim Anma Günü’nü düzenlediler. Bu etkinlik için uzun süredir sosyal medya üzerinden duyurular yapıldı. Bir Boşnak olarak, bu anma gününün çok daha kalabalık geçmesini, İstanbul’daki derneklerin ve federasyonların güçlü bir katılım göstermesini beklerdim. Hep birlikte görüntü vererek dağınık bir camia olmadığımızı gösterebilirdik. Yine de oraya gelen herkese gönülden teşekkür ederim.
Platform, 8 Ekim’in resmi olarak “Rumeli ve Balkanlardan Anavatana Büyük Göçler ve Kaybettiklerimizi Anma Günü” ilan edilmesi için TBMM’ye dilekçe vereceklerini açıkladı. Bu, bana göre çok kıymetli bir girişim. Kim tarafından yapıldığına bakmaksızın, Türkiye’deki tüm derneklerin bu çabaya destek vermesi gerektiğine inanıyorum. Federasyonlar ve dernekler birleşmeli, sadece dilekçe vermekle kalmayıp otobüslerle TBMM’ye giderek siyasi partileri ziyaret etmeliler. Belki bu yolla birlik ve beraberliğimiz sağlanır, koltuk savaşları, adamcılık ve kukla başkanlıklar sona erer.
Neden 8 Ekim derseniz bildiğiniz gibi Balkan Savaşının başladığı tarih olduğu için 8 Ekim çok makul ve mantıklı bir tarih.
Federasyonlar ve dernekler hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmamalı. Her siyasi partiye eşit mesafede durmalı ve yönetimlerinde her görüşten insan yer almalı. Fetö gibi terör örgütleriyle geçmişte bağlantısı olan kişiler derneklerde ve yönetimlerde yer almamalı. Çünkü insanlar fikirlerinden kolay kolay vazgeçmez; bu yüzden yöneticilerin geçmişi ve duruşu çok önemlidir.
Sağlıcakla Kalın
Yorumlar
Kalan Karakter: